Ailesinin, dünyasının başına gelenleri bir türlü sindirememişti. Hiçbir sorun yokken, hayatları gayet giderken, birkaç saniye içinde en yakınlarını kaybetmeyi hazmediyor, olanlara isyan ediyordu. Unutamadığı sadece kendi yakınları değildi. Kurtarma çalışmaları sırasında gördükleri de aklından çıkmıyordu. İnsanın aciz doğa tarafından kendisine ispatlanmıştı. Aynı tehdit devam ederken, hayatının geri kalanında huzur bulmasının kendini güvende hissetmesinin mümkün olamayacağını düşünüyordu. İnsan hayatı bir kaç saniye içinde solup gidebilir, öve öve göklere çıkarılan insan aklı, gücü ve o müthiş teknoloji onun kurtuluşu yerine esareti bile sayılabilirdi.
Sayfa 262Kitabı okudu
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Reklam
“Ne anlattığının önemi yoktu; yanında olup,sesinde huzur bulmak benim için kâfiydi.”
Ona olan düşkünlüğüm yanında hissettiğim katıksız huzur bu huzuru bozan tek şey onu kaybetme korkumda ve çevresindekilerden kıskanışım.
Ve insanlar deniz kıyısında neden huzur bulurlardı?
Sayfa 112Kitabı okudu
Bir yabancıya aşık olurdu insan hep. O yabancının dizi dibine yuva yapmak isterdi. Ruhundaki eşsiz dalgalanmaları sadece ve sadece o yabancının anlayabileceğine inanırdı. Maşuku tanıdıkça aşk uçar gider, yerini sevgiye alışkanlığa, içinde huzur bulunan bir düzene bırakırdı.
Reklam
78 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.