Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
Reklam
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Hz. Ebu Bekir'in (Radıyallahu Anh) savaştığı dinden çıkan mürtedler, namazı da kılıyor, mescitlere de devam ediyorlardı. Buna rağmen kimse onların imanına şehadet etmedi. Tersine, diğer hükümleri ikrar ve yerine getirdikleri halde, Allah Teâlâ'nın hükümlerinden sadece birini reddettikleri için savaşıldılar ve öldürüldüler. Ya, Allah Teâlâ'nın hükümlerine olduğu gibi yüz çeviren ve rızalarıyla başka hükümlere doğru yönelenler?
Eşlerinize karşı bir hüccet olarak kullanın hanımlar:)
Hz. Ömer رضي الله عنه bir rivayette şöyle demektedir: "Allah'a yemin ederim ki cahiliyede hanımlara hiç değer vermezdik. Nihayet Allahu Teâlâ onlar hakkında indirdiklerini indirdi ve kendilerine yaptığı taksimi yaptı. Birgün kendi kendime bir işin durumunu tartışıyordum. Hanımım bana, şöyle şöyle yapsaydın keşke, dedi.Ben de ona: Sana ne
Sayfa 188 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Ebû’d Derdâ radıyallahu anh
Adı Uveymir'di, fakat o Ebû'd-Derdâ künyesiyle tanındı. Hicretin 2. yılında (624) Müslüman oldu. Kur'ân-ı Kerim'i ezberledi ve onu Resûl-i Ekrem'in huzûrunda okudu. Peygamber Efendimizle birlikte birçok savaşa katıldı. Hz. Ebû Bekir devrinde yapılan Yermük harbinde ordu kadısı (kazasker) olarak görev yaptı. Hz. Ömer devrinde Şamlılara Kur'ân-ı Kerîm kıraatini ve Hz. Peygamber'in sünnetini öğretmek üzere oraya gidip yerleşti. Daha sonra da Şam kadısı oldu. 28 (649) yılında Kıbrıs'ın fethine katıldı. Peygamber Efendimiz onu "ümmetimin hakimi" diye medhetmişti. Ebü'd-Derdä hicretin 31. yılında (651) Şam'da vefat etti. Allah ondan razı olsun.
Sayfa 58
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sahabe Hatıraları
Sahabe Hatıraları kitabımızda 37 yıldızımız bizlere tanıtılıyor. Her bir sahabe efendimiz üç sayfada özet halinde, okuyucuyu sıkmadan anlatılmaya çalışılmış. Dolasıyla elimize aldığımızda çok kısa sürede bitirebileceğimiz bir kitap. İlk önce, Allah’ın Dostunun Dostu Ebu Bekir Es-Sıddık radıyallahu anh efendimiz ile sahabe hatıralarına adım atıyoruz. Hayatıyla ilgili önemli noktaları tekrar hatırladıkça kendimize gelmeye başlıyoruz. Çünkü İslam’ın en zor döneminde malını İslam yoluna harcayan, bedenen bir sürü işkenceye katlanan, her daim mütevazı ve mutedil olan, her zerresine kadar İslam olan ve İslam’ı tavizsiz yaşamaya çalışan bu mübarek sahabe efendimiz bizleri bir nebze olsun kendimize getiriyor. Daha sonra Hz. Ömer efendimizin hayatı bizleri karşılıyor. Duraksıyoruz önce. Daha sonra ümit var oluyoruz. Hz. Ömer’in cahiliye dönemindeki yaşantısını düşünüyoruz. İslam ile şereflendikten sonraki hayatını okuyunca da iki elimizin arasına başımızı alıp düşüncelere dalıyoruz. Çünkü bizler İslam’ı, Müslümanlığı meccanen bulduk. Gözlerimizi açtık İslam ile karşılaştık. Nimetin kadrini bilmeliyiz. Şükrünü eda etmeliyiz. Geçmişte yaptığımız hizmetleri tekrarlayıp durmak yerine hizmetlerimizi arttırarak devam ettirmeliyiz. İlerleyen sayfalarda Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hatice annemiz, Hz. Fatıma annemiz ve onlarca mübarek sahabe efendimiz bizleri bekliyor. Unutmayalım ki bizler sahabe olamayız ama sahabe efendilerimizin yaptıklarını yapabiliriz.
Sahabe Hatıraları
Sahabe HatıralarıElif Erdem · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2018394 okunma
Sevgili ile İlgili Hatıralar Toplamı
Hz.Ebû Bekir-i Sıddık (radıyallahu anh), Sevgili'nin vefatından sonra Sevgili ile ilgili hatıralarını kaleme aldı. 500 kadar bölümü bir araya getirdi. Sonra pişman oldu. Sevgili ile ilgili bir yanlışlığa yol vermekten kaygılandı. Yazdıklarını imha etti. Ah bu tedirginlik... Bu duyarlık... Bu incelik... Bu kılı kırk yaran ruh...
Sayfa 179
Kur'an'ı Kerim'i Kitap Haline Getirmekdeki Sebep Neydi?
~•~ Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi vesselem) yaşadığı dönemde birçok sahabe Kur'an'ı ezberlemişse de, Kur'an, bir kitap halinde derlenmemişti. Fakat O'nun irtihalinden hemen sonra meydana gelen bir olay bunu zorunlu kıldı. Büyük bir isyan başgöstermiş ve bu isyanı bastırmaya giden ashabın çoğunluğu öldürülmüştü. Bu şehitler arasında Kur'an'ı ezberleyen hafızlar da vardır. Bundan sonra Hz. Ömer (radıyallahu anh) her tür tehlikeye karşı Kur'an'ın asıl şeklinin muhafaza edilmesi için gereken tedbirlerin alınması gerektiği ve sadece O'nu ezberleyenlere dayanmanın akıllıca bir iş olmadığı sonucuna vardı. Bu nedenle, Kur'an'ın tümünün tashih edilmiş bir şekilde toplanmasını teklif etti. Bu adımın atılması gerektiği konusunda, ilk başta Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi vesselem) yapmadığı bir işi yapmakta tereddüt gösteren Hz. Ebu Bekir'i (radıyallahu anh) ikna etmeye çalıştı. Bir müddet tartıştıktan sonra Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) bunu kabul etti ve bu görevi Hz. Zeyd İbn Sabit'e (radıyallahu anh) verdi. O da, Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) gibi aynı nedenle bu işte tereddüt etti; fakat sonunda, bu tarihî işi üzerine almayı kabul etti. ~•~
Sayfa 27
"Sahabe bir kitap olsa Hz. Ebu Bekir radıyallâhu anh o kitabın ilk cümlesi olur."
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
Reklam
“Ebu Bekir"... Bu tâbir, "işe erken başlayan" manasındadır. Ve Allah'ın Resulüyle ilk defa tekbir aldığı ve namaz kıldığı için kendisine verilmiştir...
Sayfa 28
Hayırda Ebubekir ile yarışılır mı Ey Ömer!..
~•~ Hz. Ömer Tebûk gazvesi öncesini anlatıyor. “O günler Hz. Peygamber sadaka vermemizi emir buyurdu, o sırada benim malım çoktu, Kalbimden ‘Eğer Ebû Bekir’i geçeceğim bir gün varsa, o bugündür’ dedim ve malımın hepsini hesaplayarak, tam yarısını getirdim. Peygamber Efendimiz bana: ،Sen çocuklarına ne bıraktın?’ diye sordu. 'Getirdiğim kadar da onlara bırak­tım’ dedim. Sonra Ebû Bekir geldi. Meğer o nesi varsa hepsini getirmiş. Pey­gamber Efendimiz ona da: ‘Sen çocuklarına ne bıraktın?' diye sordu. Ebû Bekir: ‘Ben onlara Allah ve Resulünü bıraktım’ dedi. O zaman kalbimden ‘İmkanı yok ben Ebu Bekir’i hiçbir zaman geçemem’ dedim.” ~•~
Sayfa 51
~•~ “Ey Ebu Bekir! Ümmetimden cennete girecek ilk kişi, şüphe yok ki sensin.” (Ebû Dâvûd, Sünne, 9) ~•~
Sayfa 30
Üçüncü (Sıddîkiyye) Silsile
1. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed b. Abdullah (sallallahu aleyhi vesellem) 2. Hz. Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anh) 3. Hz. Selmân-ı Fârisi (radıyallahu anh) 4. Şeyh Kasım b. Muhammed b. Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anhüm) 5. Hz. Cafer es-Sadık (kuddise sırruhû) 6. Şeyh Bayezid-i Bistâmi (kuddise sırruhû) 7. Şeyh Ebü'l-Hasan
Ünvan ve lakap kullanmak!..
~•~ Hz. Ebu Bekir (radıyallahu an)'e "es-Sıddık", Hz. Ömer (radıyallahu an)'e "el-Faruk”, Hz. Osman (radıyallahu anh)'a Zin-Nureyn, Hz. Ali (radıyallahu anh)'ye "Ebu Turab", Hz. Hamza (radıyallahu anh)'ya "Esedullah" gibi lakaplar verilmiştir. Bunlar ve benzeri lakaplar ile anılmakta bir sakınca yoktur. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz: "Mü'minin, mü'min kardeşı üzerindeki haklarından biri de onu hoşuna giden isim veya lakabı ile çağırmasıdır" buyurmuşlardır. Bu gibi güzel davranışlar kardeşler, dostlar arasında sevgi ve ülfetin artmasına vesile olur. ~•~
Sayfa 78 - Buhârî, “Edebü'l Müfred, s. 285.Kitabı okudu
213 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.