Kıymetli Yazarımız Ahmet Faruk Aygün' ün kaleminden çıkan ve okurken düşündüren, düşünürken kendinizi sorgulatan muhteşem ötesi bir kitap ile geldim bu kez.
Bu kitap herkese okumak nasip olmaz, eğer benim elime okuyabilmem için geçmişse, anladim ki vardır bana da rabbimin sevgisi. Değerli yazarımızın sürekli, biz okuyucularına "Kıymetlim" diye hitap etmesi ise kitabı okurken, sevgi ile dolmama vesile oldu. Bu, yazarımızda kibirin zerresinin olmadığını, okuyucusuna da cok değer verdiğini de bir göstergesidir.
Kitabımızda, Münacat ve Mevlananın öğütleri, pişen bir nohutun, yavru filin, adada yanlız yasayan öküzün, efendisinin kızına aşık olan hintli kölenin vb. cok güzel hikayeler ile harmanlanmış şeklinde yer verilmiş. Bazen ayetlerden örnekler ve kıssadan hisseye yer verilmiş. Hem dini bilgi dağarcığı gelisiyor, hemde psikoljik ve tasavvuf olarak düşünmeye sevk ediyor. Şu hayatta ne kadar gereksiz şeylere kafamızı boşuna taktığımızı anladim. Evlilikte nelerin önemli olduğunu, nerelerde hata yaptığımızı ve bu hataları nasıl düzeltebilecegimizi konusunda düşündürüyor. Bu kitabi okurken yavas, anlayarak ve sindire sindire okumak lazım. "Bizim kendi öz varlık sermayemizden başka neyimiz var?" ne kadar doğru bir cümle degil mi? Yaşadığımız her acı, dert bizleri daha olgunlaştırıyor. Bela, dert veya musibetlere sabırla dayanırsak, sonunda mükafat olduğu gibi, hayata bakış açımızda özgürlessin. Sabreden sonunda mükafatını alıyor, oysa biz hemen sorgulamaya, hatta nerdeyse isyana kadar gidiyoruz.....
Biliyor muydunuz ki eskiler biribirilerine "Allah dertsiz koymasın" dediklerini ?