Bir müddet sonra Resûl-i Ekrem Efendimiz çadırından çıktı ve Hz. Ebû Bekir'e hitaben, "Ya Eba Bekir!" dedi. "Senin halin, Hz. İbrahim'in haline benzer. O, Allah'a, 'Kim bana uyarsa, işte o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, şüphe yok ki Sen istediğin kimseyi mağfiret edersin. Zira sen, Gafur ve Rahim'sin' demişti. Ey Ebû Bekir! Senin halin, Hz. İsa'nın haline de benzer. Hz. İsa, Allah'a, Eğer, onları azaba uğratırsan, onlar Senin kullarındır. Eğer onları Affedersen, şüphe yok ki kudretiyle her şeye üstün gelen, hikmetiyle her yaptığını yerli yerinde yapan Sensin' demişti."
Sonra Hz. Ömer'e dönerek, "Ey Ömer!" dedi. "Senin halin de. Hz. Nuh'un haline benzer: O, Allah'a, 'Ey Rabbim! Yeryüzünde kafirlerden yurt tutan hiçbir kimse bırakma!" demişti. Senin halin, ey Ömer, Hz. Musa'nın haline de benzer: Yüreklerini şiddetle sık; ki onlar, inletici azabı görünceye kadar iman etmeyeceklerdir!" demişti.
Arşiv olarak kalması adına alıntılayalım ve faydalı katkılarda bulunanları etiketliyelim.
Bahsi geçen cennetin ahiretteki cennet olmadığını şunlara dayanarak söyleyebiliriz:
Yaklaşılması yasaklanan ağaç, Adem ve eşinin bir nevi sınava tabi tutulduklarını gösteriyor. Oysa imtihan yeri dünya, mükafat yeri cennettir. Cennet zaten bir kurtuluş
Şeytan Adem'e secde etmeyince ,Huzurdan kovuluyor...
Peki şeytanın daha sonra Cennet de ne işi var da?
Adem ve Havva'yı ayartıyor!!!
Yasak meyveyi yediriyor.....
Bağlantı kuramadım......
33-34. Allah birbirinden gelme bir nesil olarak Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, işiten ve bilendir.
...
ÂYETLERİN TEFSİRİ
33. Allah peygamberlik için mahlukatının en üstünlerini seçti. Bazıları şunlardır: İnsanlığın babası Âdem (a.s.), peygamberlerin piri Nuh (a.s.) ve İbrahim (a.s.)'in aşiret ve yakınları ki bunlar İsmail ve İshak peygamber ile bunların soyundan gelen peygamberlerdir. Son peygamber Hz. Muhammed (a.s.) de bu soydandır. Allah, Âl-i İmrân'ı da seçti. İsrâîloğullan içinden gelen son peygamber Meryemoğlu İsâ (a.s.) bunlardandır. İşte bunları, zamanlarının insanları arasından seçti. Kurtubî şöyle der: Diğer nebî ve resûllerin hepsi, bunların neslinden geldiği için Allah sadece bunları zikretti.
34. Bunlar din, takva ve salâhta birbiriyle uyumlu, biri diğerinden gelme bir nesil olarak seçilmiştir. Allah, kullarının sözlerini işiten, kalplerinde olanı bilendir.
Sümer kültürünün daha sonra ortaya çıkan dinler üzerindeki yadsınamaz etkisini gözler önüne seren kitapta, yaşadığımız uygar dünyanın temellerini Sümerlilerin uygulamalarında rahatlıkla görürken, çağımıza yön veren dile göre yazı ve okul sistemlerinin de yine ilk olarak bu uygarlık tarafından kullanıldığını hatta Sümer yazısının Mısır yazısına
Hani Peygamber Efendimiz (S.A.V) miraç hadisesini anlatırken söylemiş ya, "Allah'a bazı sorular sordum, cevapları beni çok utandırdı. Dedim ki, 'Ya Rabb'i Hz. Nuh'a gemi verdin. Onu ve ona tabi olanları azgın dalgalardan kurtardın. Benim için neyin var?' Rabb'imiz buyurdu ki, 'Ey Muhammed (S.A.V) evet, Nuh'u (a.s) o azgın dalgalardan kurtardım. Onu üstün kıldım. Ama senin bir saç telin için doğu ile batı arasını içindekilerle beraber helak ederim. Ya da saçının tek bir teli için doğu ile batı arasını içindekilerle beraber affederim."
Nuh gemisine almadı beni; tektim çünkü.
Elendim ve elenişin sırrını sulara gömdüm.
Sahilsizdim. Hakikat gibi.
Hakikat de salihsizdi. Benim gibi.
Bir türlü göremedi dünya, ben bir hakikat idim.