“Sen benim çalar saatimsin” dedi çocuk.
Yaşlı adam, “Yaşlılık benim çalar saatim” dedi. “İhtiyarlar neden o kadar erken uyanır ki? Bir uzun gün daha yaşamak için mi?”
Çocuk, “Bilmem” dedi. “Tek bildiğim çocuklar uzun ve ağır uyur.”
“Balık denizi hatırlamaz, sadece yaşar. Ne zaman hatırlamak zorunda kalır? Artık eskisi gibi yaşayamadığında sular ya kirlenmiştir ya da çekilmeye başlamıştır.”
Memnuniyetsizliğimizin kaynağı, isteklerin katsayısını yukarı çekme çabamız sürekli yenilenirken bunu önleyen diğer katsayının hareketsizliğinde yatar.
Görüşümüze karşı çıkma ve onun yanlışlığını kanıtlama konusunda tam özgürlük, bu görüşün eylemlerimiz için doğruluğunun varsayılmasını haklı gösterebilecek koşulun ta kendisidir…