İbrahim Korhan

İbrahim Korhan
@ibrahimkorhan
77 moderatör puanı
100 kütüphaneci puanı
350 okur puanı
Mayıs 2012 tarihinde katıldı
"Ben özgür bir adamım -ve özgürlüğüme ihtiyacım var. Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Yalnız kalıp utancımı ve umutsuzluğumu sorgulamaya ihtiyacım var. Güneş ışığına ve kaldırım taşlarına yanımda kimse olmaksızın ihtiyacım var; konuşmaksızın, kendimle yüz yüzeyken yüreğimin müziği bana eşlik etsin yeter. Ne istiyorsunuz benden ? Söyleyecek bir şeyim olduğu zaman yazıp yayımlatıyorum zaten. Verecek bir şeyim olduğunda veriyorum. Gözetleme merakınızdan iğreniyorum ! Övgüleriniz beni aşağılıyor. Çayınız beni zehirliyor! Kimseye borcum yok. Sadece Tanrı'ya karşı sorumluyum ben -varsa şayet"
Reklam
Öğrendiğim; bir kuğu yeminliyse aşka ömrü gibi Göldür bütün dünya, bitmez boyun eğriliği.
Sayfa 66 - Metis

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bunca zaman sonra, neden ona dokunmadığımı Neden çekmediğimi silahlarımı kınından Olanı biteni kalbime koyup kendimi çektiğimi soruyorsan... Ona dokunmadıysam, Dokunmadıysam tek bir sebepledir... Bir barbar ancak eşitine dokunur.
Sayfa 50 - Metis
"Otomatizasyon sürdükçe insanın tüm organları kuruyup gidecektir - düğmeye basan parmağı dışında"
Sayfa 198 - İletişim
Reklam
Bir gün gelecek, insanların siyah ama altın gibi parlayan gözleri olacak; onlar, güzelliği görecekler, pisliklerden arınmış ve tüm yüklerden kurtulmuş olacaklar, havalara yükselecekler, suların dibine inecekler, sıkıntılarının ve ellerinin nasır bağlamış olduğunu unutacaklar. Bir gün gelecek, insanlar özgür olacaklar, bütün insanlar özgür olacaklar, kendi özgürlük kavramları karşısında da özgür olacaklar. Bu daha büyük bir özgürlük olacak, ölçüsüz olacak, bütün bir yaşam boyunca sürecek...
Sayfa 112 - yky
...çünkü insanoğlu karanlık bir yaratıktır, yalnızca karanlıklarda kendi kendisinin efendisidir ve gün ışığında yeniden köleliğine döner.
Sayfa 95 - Yky
İçende yaşadığımız şehirler ölümün okullarıdır, çünkü gayri insanidirler. Bu şehirlerin her biri uğultunun ve leş kokusunun kesiştiği kavşaklar halini almıştır, her biri binalardan oluşan bir kaos olmuştur, milyonlarcamız bu şehirler içine yığılarak yaşama nedenimizi yitirmekteyiz
Sayfa 12 - SEL
... bu dünyayı yeniden onurlandırmaya dikkatle başlayabiliriz ; başlamalıyız ki dünya da kendini yeniden onurlandırmayı istemek zorunda kalsın, ve biz yıkımı değil, dirilişi istediğimiz için, herkesin gözleri önünde birbirimize ellerimizle dokunmaktan kaçıyoruz, ...
Sayfa 35 - yky
Dicle toprağında eceliyle ölüm diye bir şey yoktur, öldürme vardır, cinayet vardır. Azrail'in fermanı ve Êzidî inanışında Melekê Tawus vardır sadece. Melekê Tawus, yaratmaktan çok yıkıcılığı, aşktan çok kini seven biz fani insanları iki şekilde ziyarete gelir, birincisi nazik bir ninniyle, tatlı bir dille,derin bir uykudayken...İkincisi kılıç, hançer, tabanca ve tüfekle. Nedense Mezopotamya'nın payına hep ikincisi düşer...
Reklam
Tanrılarının bakire bir insandan ölümlü bir çocuk tasarladığına inanan milyarlarca insanın yaşadığı bu dünyada, insanların çoğunun azıcık hayal gücü olması şaşırtıcıdır.
Yalnızlığa o kadar alışmıştım ki bir başkasının ilgisini ancak bir tehdit olarak algılayabiliyordum. Yabani bir hayvanın insan karşısında tedirginliğine benzeyen bir duyguydu bu. İçimdeki ceset uyandırılmaktan korkuyordu.
Sayfa 42 - everest
ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Yurt Kitap Yayın
İnsanlar doğruları işlerine yaramadan görmezler
Sayfa 226 - Everest
Resim