Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İçim dökülüyor önümdeki bardağa,masaya ve halıya Gözlerim asıyorum avizenin sahte elmazlarına,asma tavana,uzaya tabiki bunların seninle hiç bi ilgisi yok değil
Hanım çantası çiçeği vardır, bilir misiniz? İçi dosdolu kocaman yuvarlak bavul gibi. İşte gözlerim ağlamaktan hanım çantası çiçeği gibi. Bir posta da eve gelince ağladım. Gene olsa gene ağlarım. Çok tartışıldı, yazıldı, çizildi. Biliçaltı ajıtasyon dediler, savaş sahnelerini eleştirdiler. İdeolojik reklam, basit olmuş, duygu sömürüsü, çok
Reklam
What A Wonderful World
Odamın perdelerinden içeri girmeye çalışıyor ay. Başımı çevirince, sertçe kesilip fırlamış bir tırnak parçası gibi görüyorum onu. Hemen gözlerimi kapatıp yastığın altına saklanıyorum. Sabah olmak üzere, bir an önce ayakkabılarımı görmek istiyorum. Üç ay oldu ayakkabılarımı giymeyeli. Dolabın üzerinde duruyor pembe ayakkabılarım. Bağcıklarını
Subhanallah!
Hasan gibi sevmek Burada yazdığım hadise gerçek bir olaydır ethem cebecioğlu hocanın bir konuşmasından alıntıdır ses kaydı mevcuttur. İnanıp yada saçma bulmak tamamen size bağlı beni son zamanlarda en etkileyen hadiselerden biri olduğu için sizlerle de paylaşmak istedim uzun ama okumanızı tavsiye ederim; ''bizim ankara'da hasan diye delikanlı
BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL Yüreğime sığmıyor artık bunca hezeyan Yerlere dökülüyor bildiğin gibi değil Mutluluk diye ektim filiz verdi bu hüsran Ciğerim sökülüyor bildiğin gibi değil Uçurumlarda gönlüm düştükçe de düşüyor Rüzgarlar sıcak esse bile içim üşüyor Ufukta koca güneş sanki hüzün ışıyor Ümidim yıkılıyor bildiğin gibi değil Düğüm düğüm içimde kalıyor yediklerim Koşa koşa kaçıyor bütün istediklerim Lime lime doğranmış, sızlıyor kemiklerim Etlerim çekiliyor bildiğin gibi degil Adın Uğur, bahtin karadan daha kara Kaderin harlı ateş, bedenin dersen çıra Zamanı yük almışsın, gecede ışık ara Günlerim yakılıyor bildiğin gibi değil. 09-05-2018 Uğur UKUT
içim dökülüyor.
Yeni hüküm güncellemesi. Siz Müslümanları yobaz sanıyorsunuz ama biz hepimiz ictihad ediyoruz. bugün bizzat şahit oldum :) öğlen bir mevzunun caiziyeti hususunda bir abla ile muhabbet ederken bana "gece yattığnda kalbini rahat bırakan her iş helaldir." dedi :) bende "Öyle bir şey olur mu canım, bir yaparsın rahatsız eder, iki yaparsın rahatsız eder, üçüncü de etmez, niçin ? Çünkü ortada rahatsız olacak bir kalp kalmaz. Aklıselim olsak bile tek başına o yeterli değil. Hükümler keyfileşir bunu esas alırsak suan avamin genelinde aklıselim kimse bile olmadığına göre Neyin cevazi bu ? Dayanagin nedir " vs vs önemli önemsiz birşeyler geveledim. Kalpteki süveyda çoğaldıkça böyle böyle genişletiyoruz sınırları haddimiz olmayarak. Bunu hepimiz yapıyoruz. Bilmiyoruz. Bir hocadan (!) (Neyin hocası, kimin hocası) İki bir şey duyuyorsak ölene kadar onu savunuyoruz. Araştırma yok, hocalar mensupsa o iş helal oluyor. Bu size başka bir dini hatirlatmiyor mu ? Niçin bu teslimiyet yanlış yapanlara var da doğruyu savunanlara yok. Nassı temel alarak konuşanlara hep muhalif olarak çıkan birilerini görürsünüz. Hurafeyi, israiliyyatı nerde dinde olmayanı temel alan olursa da ardında teslim bir kitle var. Ne çekiyor ?
Reklam
Bir Eylül şiiri yazar içim, Finaline hazan dökülüyor yaprak,yaprak Rüzgar da yoktu havada Sanırım sebebi hasrettir Yaprağı özlemiş olmalıydı şimdi toprak. 🫴 Hülya D.
F.D
Hangi deniz nereye dökülüyor banane, ben içim de boğulurken.
Iyi ki doğdun melegim.
Miniğim, Her şey tamdı senle, Ve sen gittin, Her şey yarım, Ben ise hiçim, Sensiz yanıyor içim, Kalp sızım, Etraf kalabalık ben yanlızım,
(Temmet) /Duyguların Bulağı Turfa Suları Dudağı Çatlamış Yolcu I. Garip çok garip bir mevsimde Ne yolda durak ne bir konak yolda Han desen çok uzak kalır soruda Düşmek bulmak bilinç bir linç içinde Çünkü bil inçleriyle övünenden kaçan Kaçtıkça sinirlere felç yağdıran dili dumura Umuru umudu mahalle yangınına uğratan Ben ne desem aklına ne
Reklam
Karanlık Uykular
Efsaneler dökülüyor toprağa bir doğuşu andıran Ama içim sonu gelmeyen yenilgilere teslim Geçmişe hasrettir çektiğim, bu yangın ikliminde Ve sancılarla çevrilidir karanlıklardan uyanmak Yılgın bir edayla hızlanır zaman, bana yetişmek için Hatıralar bile unutur beni çaresiz bir telaşla Rüzgârlar taşırken yitik sabahlardan seslenişimi Durgun ruhuma ayrılık hüznü siner Duvarlar suskunluğumu gizler en diri renkleriyle Ve pencereler aydınlıkla doldurur en derin yaralarımı Bense reddettim güzelliğe dair fırsatları Hiç söylenmemiş şüpheleri haykırdım dağlara Kaçınılmaz hatalarla ziyandayken mevsimler Kuşlar bile güler avuçlarımdaki tasalara Seyre dalar gözlerim olmazların yurdundaki mucizeleri D.K.
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.