Düğümlenmiş boğazımdan şimdi yüzlerce gemi geçer.
Kalemi alıp 'Hiç'imi kağıda dökmek istedikçe, kader çizer ve beklemeden ansızın siler.
Yeni başlıyorum, hele gitme bir dur!
İçim 'his' ağrısı, dışım gittiğin o her şehir.
Gönlümün altını kazıyor korkunç, bir o kadar sağanak yağmurlar, kısa bir film oluyor her köşe başında yıldırım misali yoluma çıkıyor gözbebeklerin.
Sevgimi taklit ediyor çocuklar, cesaretimi takdir.
Bir kimliğe bürünüyor Kasım, bir yılgın boşluğa dökülüyor Eylül.
Bırakalım yağsın yağmur, boşaltsın yokluğunu, sen gel buraya...
Çünkü, ben tek atımlık kurşun gibi menzildeyim ve bu ayrılık çok çirkin.