_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Reklam
İÇKİ SAVAŞLARI Fedulev'in l990ların sonlarında denetimini ele geçirmiş olduğu Urallardaki fabrikalardan söz etmek kuşkusuz önemli, ancak o , bunlardan daha önemli olan bir şey daha elde etmişti. Bu ganimet, Yekaterinburgun temelini oluşturan, Uralların en büyük kuruluşu olan Uralmaştı. Devasa makine-teçhizat fabrikası Uralmaştan değil, örgütlü
"Lafargue'ın tembellik hakkı mesela," dedi. "Ne müthiş bir fikirdi öyle! Lafargue, ömrünü adadığı davasına daha fazla bir şey katamayacağını düşündüğü için intihar etti diyorlar bir de biliyor musun? En çok tırmalayan, en güzel yerden kırar tırnaklarını. Ellerimiz kan içinde zirveye çıkmak, çok mu havalı? Niye kutsanır ki bu
Sayfa 17 - Nur Neşe Şahin / SIKILMA HAKKIKitabı okudu
- öyleyse merhaba yeni tanış (sevindik mi) - herkesin ayrı bir insan tanımı olursa, nasıl sevebilirler birbirini. MART 1969 - ben başkası için önemli bir insan olabilir miyim diyorum, ve artık başkası benim için önemli bir insan olabilir mi diyorum, ve artık ben kendim için bile önemli biri olabilir miyim diyorum. - burnumda o hep kahrolası
Allah, kendi kuvvetinden yalnızca kadına vermiştir. Allah, kendi kudretinden yalnızca kadına vermelidir. Sancılı bir ruha sahibim. ‘Yirmiyedi’ yıldır bu coğrafyanın havasını soluyor, kederini, acısını, yoksulluğunu ve yoksunluğunu tüm bedenimde taşıyorum. Nereye gidersem gideyim, ne kadar kaçarsam kaçayım bu kederli, dram seyyahı insanların hayatlarından, ne kadar görmezden gelmeye çalışırsam çalışayım, akşam eve vardığımda gördüğüm kadından ibarettir hayatım. Mutfakta, elleri bulaşık yıkamaktan çatlamış bir kadından ibaretim. Dört tarafı koltuk ve kanepelerle dolu oturma odasında, bağdaş kurup yerde soluklanan kadından ibaretim. Çocuklarına biriktirdiği çeyizlikleri cennet sanan o kadından. Sizin ‘medeniyet’ dediğiniz şey, sizin ‘fedakârlık’ dediğiniz şey, O kadının ayaklarının altından geçmiyorsa; ben öyle bir medeniyeti kabul etmiyorum. Yıllar boyunca süre gelen savaşlar, ölümler, Ayrılıklar, acılar, kan ve gözyaşları “annemin kalbinin içinden de geçmiştir” diye yazmayan tarih kitaplarını da reddediyorum. Hesap günü dediğimiz o çetin saatte mizan kurulurken, “Annelik kutsiyetini yüklendiği için” herhangi bir insiyatif uygulanmıyorsa, Ben o hesaba da gönül koyarım.
Sayfa 72 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
160 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.