Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Sevgili Dost, O'nun adıyla başlamak, kalbe öyle bir kuvvet verir ki, meşguliyet ne kadar çetin, ne kadar girdaplarla dolu olursa olsun, sonsuz irâdenin emânetidir artık... Sevgili Dost Neden insanlar kendi çıkmazlarının ağrısını, başkalarının mutluluğuna gölge düşürerek dindirmeye çalışıyor? Neden kendimizi kabullenmek yerine, bir başkasının
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
Reklam
"Arkamızda ve önümüzde yatan, içimizde olanla karşılaştırıldığında küçük meselelerdir."
Ralph Waldo Emerson
Ralph Waldo Emerson
İsteklerimiz, içimizde yatan yeteneklerin habercileridir. ((((J.W.Y GOETHE ))))
Ağır.
Birçok şey söyleniyor her gün anlatılıyor yazılıyor, aktarılmaya çalışılıyor, denemeler, makaleler, şiirler, şarkılar kısaca her şey... Bu bütün anlatımların içinde biz insanlar, bulduğumuz en ufak şeyde kendini arıyoruz kimimiz buluyor kimimiz ise kayboluyor. Bunca yazımın arasında içimizde yatan o hisleri ararken acaba neden bu hisleri gerçek bir insanla paylaşmıyoruz? Paylaşsak bile bu güzel hislerin neden devamlılığı olmuyor? İnsanlar, bu kadar duygu cimriliği hatta duygu fakirliği yaşarken içinde o güzel hisleri besleyen insanlar neden bunu aksettirmekten aciz kalıyor? Farkında mısınız bilmem ama bu acizlik ortaya derin yaralar çıkartıyor. Karşınızda tanıştığınız ya da tanımaya başladığınız bir kişiye olduğunuzdan farklı görünmeye başladığınız an yani duygularınızın köreldiğini fark edipte hâlâ karşıda ki kişiyi peşinden sürükleyerek canını acıtmayı nasıl başarabiliyorsunuz. Hani demiştik ya gönül Çalab'ın tahtıdır yıkmayınız, incitmeyiniz diye bu taht yıkıldığı zaman tamiri hem zor hemde yıkanın tamir olması çok zor... Velhasıl sözün özüne gelirsek gönlümde hissettiklerimin derinliği sebebiyle bu hassasiyette kelimeleri yazıya dönüştürmemdir ve bu hassasiyet yüzünden dünya artık bana cehennemdir.
HAYATIN ÇIĞLIKLARI Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
Reklam
Bir markam bile yok, anlıyor musun, hadi gülümse!
Gülse Birsel
Gülse Birsel
'in 15.08.2018 Tarihli Köşe Yazısı: DOLAR yükseldi, şu an itibariyle biraz sakinleşip 6.5’e oturdu. Yazının yayınlanacağı an, yani 16 saat sonraya ne olur bilmem. Ama bu yükselmeyle haftada bir veya üç günde bir TL üzerinden fiyatlarını güncelleyen uluslararası markalarda izdiham oldu! Zira Türk
27 Mart 2024 Uluslararası Tiyatro Bildirisi
SANAT BARIŞTIR... Yazan: Jon FOSSE, Norveç, oyun yazarı Her insan benzersizdir ve yine de diğer herkese benzer. Elbette dış görünüşümüz başkalarından farklıdır, bu tabii ki iyidir, ancak içimizde, her birimizin sadece kendisine ait olan bir şey vardır -kişiye özgü olan. Bunu kişilerin özü ya da ruhu olarak adlandırabiliriz. Ya da kelimelerle hiç
Duino Ağıtları
Bak, biz sevmeyiz çiçekler gibi tek bir mevsim ile. Biz sevdik mi, tasavvurun bile ötesinde eski bir özsu yükselir kollarımızda. Sevince, tek bir varlığı, gelecektekini değil, sayısız mayalanışları sevmeli kendi içimizde; tek bir çocuğu değil, babaları sevmeli harap dağlar gibi derinliklerimizde yatan, ve kurumuş ırmak yataklarını evvel zaman annelerine ait; sevince, bulutlu ya da berrak, tüm suskun topraklarını sevmeli yazgının- ah kızım, ah canım, bunlar var senden önce.
Rainer Maria Rilke
Rainer Maria Rilke
“Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.” demişti Budala kitabında Dostoyevski. Her şeyi konuşmayı geçtim, konuşacak insan bile bulamıyoruz artık. Söylemek istediğimiz şeyler düğümleniyor çoğu zaman boğazımızda. Haykırmak istiyoruz bazı şeyleri insanların yüzüne yüzüne. Ama içimizde bir şeyler geri çekiyor bizi. Nedendir bilmem. Güvensizlikten mi dersiniz kendine ya da başkasına olan, umutsuzluktan mı dersiniz söyleseniz bile hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair umutsuzluktan… günümüz insanının muzdarip olduğu konu bu değil mi zaten? Tüm mutsuzluğumuz, kırgın ruh hallimiz, geleceğe dair beklentilerimizin büyük bir kısmını kaybetmemizin altında yatan sebep ruhumuzun yaralarını tamir edebilecek, doyasıya konuşmak imkanını bulabileceğimiz insanların olmaması değil midir hayatımızda? Her ne kadar kendi başına kalmak bazı durumlarda güzel olsa da tamamen insanlardan soyutlanmak mümkün değil zira Aristoteles’in de dediği üzere insan toplumsal bir varlıktır aslında. Hatta Şükrü Erbaş’ın şu kitabının adı çok hoşuma gider: insanın acısını insan alır. Ne kadar doğru aslında değil mi? Zehir ve panzehir gibi aslında. Bize acı veren de insan ama o acımızı alacak olan da insandır. Üzüldüğümüz zamanlar konuşacak birini bulduğumuzda, içimizi döktüğümüzde nasıl da rahatladığımıza dikkat edin. Bütün o yükü sevdiğiniz biriyle birlikte taşımak, hayat denen güzel ama bir o kadar da acımasız serüvende üzerinizdeki ağırlıkları biriyle paylaşmak nasıl güzel bir duygudur kim bilir. Ne mutlu kendi kendisiyle konuşuyormuşçasına rahatça muhabbet edebileceği birini bulan insanlara.
Reklam
Bir bilge, “Yaşamın trajedisi ölüm değil yaşadığımız süre içinde içimizde ölmesine izin verdiklerimizdir.” demiştir. Aynı kapsamda Ashley Montagu “İnsanoğlunun en fazla ıstırap çektiği derin yenilgisi, kişinin aslında yapabilecekleriyle sadece yaptıkları arasındaki farktan kaynaklanır.” diye yazmıştır. Bu, sadece var olmakla gerçekten yaşamak arasındaki farktır. Üzücü olan, çoğu insanın içinde yatan insani armağanları göz ardı etmesi ve hayatlarının en güzel yıllarını bir odada TV seyrederek geçirmeye boyun eğmesidir.”
“İsteklerimiz, içimizde yatan potansiyelin habercileridir.” -Johann Wolfgang Von Goethe
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.