Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Sevgili Dost, O'nun adıyla başlamak, kalbe öyle bir kuvvet verir ki, meşguliyet ne kadar çetin, ne kadar girdaplarla dolu olursa olsun, sonsuz irâdenin emânetidir artık... Sevgili Dost Neden insanlar kendi çıkmazlarının ağrısını, başkalarının mutluluğuna gölge düşürerek dindirmeye çalışıyor? Neden kendimizi kabullenmek yerine, bir başkasının
"Arkamızda ve önümüzde yatan, içimizde olanla karşılaştırıldığında küçük meselelerdir."
Ralph Waldo Emerson
Ralph Waldo Emerson
Reklam
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
27 Mart 2024 Uluslararası Tiyatro Bildirisi
SANAT BARIŞTIR... Yazan: Jon FOSSE, Norveç, oyun yazarı Her insan benzersizdir ve yine de diğer herkese benzer. Elbette dış görünüşümüz başkalarından farklıdır, bu tabii ki iyidir, ancak içimizde, her birimizin sadece kendisine ait olan bir şey vardır -kişiye özgü olan. Bunu kişilerin özü ya da ruhu olarak adlandırabiliriz. Ya da kelimelerle hiç
ESENLİK HAKKI!
Sanallığın yaratılışı; gerçek yani yaşadığımız evrende koyulan kuralların aşımıdır. Ancak sanallığın evreninde olan kurallar yine bize yetmeyecek onun üzerine yeni ya da yenilmiş gözüken farklı bir evren yaratma ihtiyacı duyacağız. Bu isteğin gücü içimizde yatan sonsuzluk arzusundan başka bir şey değildir. Yani tüm umudunu sonsuza bel bağlamış kişileriz. Aksi bir durum söz konusu değildir. Bu bağlamda insan daima sonsuzluğun yularıyla yönetilen bir canlı formudur. Öyleyse insan yaptığı, yapacağı, yapmışlığı ve yapabildiği tutum ve ve davranışları ekarte ettiğinde esenlik hakkını elde edecek midir?
Bir markam bile yok, anlıyor musun, hadi gülümse!
Gülse Birsel
Gülse Birsel
'in 15.08.2018 Tarihli Köşe Yazısı: DOLAR yükseldi, şu an itibariyle biraz sakinleşip 6.5’e oturdu. Yazının yayınlanacağı an, yani 16 saat sonraya ne olur bilmem. Ama bu yükselmeyle haftada bir veya üç günde bir TL üzerinden fiyatlarını güncelleyen uluslararası markalarda izdiham oldu! Zira Türk
Reklam
İsteklerimiz, içimizde yatan yeteneklerin habercileridir. JOHANNES WOLFGANG YON GOETHE
Duino Ağıtları
Bak, biz sevmeyiz çiçekler gibi tek bir mevsim ile. Biz sevdik mi, tasavvurun bile ötesinde eski bir özsu yükselir kollarımızda. Sevince, tek bir varlığı, gelecektekini değil, sayısız mayalanışları sevmeli kendi içimizde; tek bir çocuğu değil, babaları sevmeli harap dağlar gibi derinliklerimizde yatan, ve kurumuş ırmak yataklarını evvel zaman annelerine ait; sevince, bulutlu ya da berrak, tüm suskun topraklarını sevmeli yazgının- ah kızım, ah canım, bunlar var senden önce.
Rainer Maria Rilke
Rainer Maria Rilke
"Hırs bütün kötülüklerin başlangıç noktası demişti. Çünkü yaptıklarımızın rengini belirleyen şey, her zaman derinde yatan nedenlerimizdi. Bazen o kadar masumca geldi ki bize bu nedenler, mutlu olmaktı, sevdiklerimizi mutlu etmekti amacımız, yıllarca içimizde taşıdığımız yoksunlukları gidermek, bazen sebebini bilmesek, adını koyamasak bile boşluğunu dolduramadığımız duygulardı. Ama hayatlarımızı mahveden o nedenlerin ardında yatan hırslardı." Gönül Dağı
“Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.” demişti Budala kitabında Dostoyevski. Her şeyi konuşmayı geçtim, konuşacak insan bile bulamıyoruz artık. Söylemek istediğimiz şeyler düğümleniyor çoğu zaman boğazımızda. Haykırmak istiyoruz bazı şeyleri insanların yüzüne yüzüne. Ama içimizde bir şeyler geri çekiyor bizi. Nedendir bilmem. Güvensizlikten mi dersiniz kendine ya da başkasına olan, umutsuzluktan mı dersiniz söyleseniz bile hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair umutsuzluktan… günümüz insanının muzdarip olduğu konu bu değil mi zaten? Tüm mutsuzluğumuz, kırgın ruh hallimiz, geleceğe dair beklentilerimizin büyük bir kısmını kaybetmemizin altında yatan sebep ruhumuzun yaralarını tamir edebilecek, doyasıya konuşmak imkanını bulabileceğimiz insanların olmaması değil midir hayatımızda? Her ne kadar kendi başına kalmak bazı durumlarda güzel olsa da tamamen insanlardan soyutlanmak mümkün değil zira Aristoteles’in de dediği üzere insan toplumsal bir varlıktır aslında. Hatta Şükrü Erbaş’ın şu kitabının adı çok hoşuma gider: insanın acısını insan alır. Ne kadar doğru aslında değil mi? Zehir ve panzehir gibi aslında. Bize acı veren de insan ama o acımızı alacak olan da insandır. Üzüldüğümüz zamanlar konuşacak birini bulduğumuzda, içimizi döktüğümüzde nasıl da rahatladığımıza dikkat edin. Bütün o yükü sevdiğiniz biriyle birlikte taşımak, hayat denen güzel ama bir o kadar da acımasız serüvende üzerinizdeki ağırlıkları biriyle paylaşmak nasıl güzel bir duygudur kim bilir. Ne mutlu kendi kendisiyle konuşuyormuşçasına rahatça muhabbet edebileceği birini bulan insanlara.
Reklam
Bir bilge, “Yaşamın trajedisi ölüm değil yaşadığımız süre içinde içimizde ölmesine izin verdiklerimizdir.” demiştir. Aynı kapsamda Ashley Montagu “İnsanoğlunun en fazla ıstırap çektiği derin yenilgisi, kişinin aslında yapabilecekleriyle sadece yaptıkları arasındaki farktan kaynaklanır.” diye yazmıştır. Bu, sadece var olmakla gerçekten yaşamak arasındaki farktır. Üzücü olan, çoğu insanın içinde yatan insani armağanları göz ardı etmesi ve hayatlarının en güzel yıllarını bir odada TV seyrederek geçirmeye boyun eğmesidir.”
İsteklerimiz, içimizde yatan yeteneklerin habercileridir. ((((J.W.Y GOETHE ))))
Yanınızdayız…
İçimiz yangın yeri İçimiz mahşer yeri İçimizi yakan çığlıklar Beton bloklardan dev mezarlar Hareketsiz yatan analar babalar evlatlar Her yer sessiz Her yer karanlık Her yer soğuk Çıkan her ses biraz boğuk İçimizde küçücük bir umut Tek bir ses için herkes sükut Arşı deliyor bir feryadın “Lütfen evladımı kurtarın “ @Vedat_7
İnsan kendi hayatındaki amacını ve amaçlarını bulmak için genellikle dışarıya yani başka insanlarla ve dış dünyayla etkileşime bakıyor. Oysa gerçek anlam içimizde yatan yetenekleri hayalleri hedefleri keşfettigimizde ortaya çıkıyor. Bu keşif süreci aynı zamanda kendi kendimizi tanımamızi ve içimizdeki bağlantıyı güclendirmemizi gerektiriyor. Kendimizi tanıdıkça zayıflıklarımızı kabul edip güçlü yanlarımızı kullanarak kendimizi geliştirebiliriz. Bu süreçte içimizdeki potansiyeli açığa çıkarmak için cesaret sabir ve öz disiplin ğibi özellikleri kullanmak kendimizle bağımsızı güclendirdikçe dünya bizim bizim etrafımızı güçlendirdikçe dünya etrafımızı şekillendirir. Böylelikle kendimize yatırım yaparak daha mutlu daha huzurlu tatmin edici ve anlamlı hayat yaşayabiliriz.🥰
Bütün hınçlar içimizde pusuya yatan şeylerden doğar; birbirimize kavuşamadık, bu yüzden başkalarını asla affetmiyoruz. Emil Michel Cioran – Sözler Ve Aforizmalar
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.