Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"17 oldum. Ama sensiz oldum. Her doğum günümde fark ettiğim bir gerçek var 3 senedir. Doğum günlerim artık güzel değil çünkü sen yoksun. 3 senedir doğum günlerimi de sevmiyorum, 1 nisanları da, yılbaşını da, 17 aralığı da... Hepsi senden bir iz barındırıyor ruhumda. Doğum günlerim seninle anlamlıydı. Her doğum günümde arardın. Ben yine
rüzgâr hediye edilebilseydi eğer sana rüzgâr hediye etmek isterdim. sarı yapraklı bir ormanda iki geyik havaya sıçrayıp öpüşüyor. boynuzları birbirine dolanmış. açamıyorlar. sarı yapraklı bir ormanda. ata nur kahve falında görüyor bunları.
Reklam
Sen gülümsedin ya; Daha yeni doğdu güneşim Tebessümün ne güzel bir güneş bir bilsen? Sen gülüşünü bir de benim gözümle görsen. Biliyor musun? Bende birikmiş kaç zifiri karanlığı dağıttıp sabah etti. Birdi bine yetti. Bir tebessümün bin zifiri karanlığı ışığıyla dağıttı. Sen var ya sen! İlhamlarımın imparatorluğuna taht kurmuş peri. Güzel
AHMED ARİF, “HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM” KİTABININ YAYINLANMASINI ANLATIYOR. Cüneyt Arcayürek arkadaşım. O zaman Hürriyet gazetesinin Ankara temsilcisi. Bir gün bana dedi ki: “Bobin artığı sonsuz kâğıt var. Senin kitabını basalım. Hürriyet gazetesinin satıldığı her büfeye koyarız. Peşin de sana elli bin lira verelim. Bütün geliri de senin
Ormanların Gümbürtüsü
Ahmet Güntan
Ahmet Güntan
Artık hiçbir şeye karşı değilmiş gibi kayıtsızım Yolculuğun sonunda ormanda duyduğum sesi öldürdüm Amacım yoktu sesi öldürürken, ses öldüğü için de hala amaçsız sayılırım
Hayat bir yolculuktur ne kadar süreceğinin ne önemi var..
Bir votka hikayesi.. Her akşam içiyor musun diye soruyorlar bazıları; -Evet her akşam içiyorum -neden? -depremi hatırlarsınız, kaçtık, sonra günler sonra eve döndük... Fakat o gece evden yalınayak çıkıp, sabahın ilk ışığı ile dönüp baktığında evini yıkık görenler vardı; eşyaları, anıları, resimleri... Yok olup gitmişti bir anda... acı... Yerin sallanmadığı fakat benim sarsıldığım bir deprem oldu bi kaç yıl önce; ölmeliydim o gün... Ve neyse Ve neyse Ve neyse... O günden beri bedenimin içinde ölü bir ruhun olduğunu kimse görmesin diye; gün boyu yırtınıp durduğum fakat nefes aldığım için olmak zorunda olduğum hayatta kalabilmek için; Her akşam bişeyler ve votka ile sarhoşa bağlayıp bir ilaçla uyumak ve sabahında hiçbişey olmamış gibi; saçmasapan bu hayatı devam ettirmek için içiyorum... İçeceğim de... Bi zaman daha böyle... Sonra belki yaz gelir ve yavaşça düzelir hayat... Yavaşça... Saygılar alkolik canlar... Canınız cehenneme dertsiz insanlar,
Reklam
_Sigara içiyor musun? +Hayır ve içenleride yakınımda tutmam,kokusunu sevmiyorum. _Ama o içiyor.Onu sürekli senin yanında görüyorum. +Evet çünkü o herkes değil. _Sigara kokusunu sevmediğini söylemiştin az önce. +Dediğin gibi sigara kokusun sevmiyorum ama onun kokusunu hissedeceksem razıyım. +Onun kokusunun yanında sigara kokusu bile güzel.
Ne yapıyorsun ki acaba, kim bilir çayını demlemiş içiyor musun yoksa kahveni yapmışsın oturmuş masanda kitabını mı okuyorsun ?
macera dolu hayatımdan..
geçen göletin kıyısına içmeye gittik, oturuyoruz. yakınlarda ''hiç pişman değilim senin olmaktan...'' diye bir şarkı çalıyor. on dakika geçti şarkı hâlâ çalıyor, yirmi dakika geçti aynı şarkı başa sarılıp sarılıp yine açılıyor. muhabbeti, ortamı piç eden bu şarkının çalındığı yere gittik, baktık bir tane çocuk o lanet ses
4. Kibrit
"Acaba sen çayı kaç şekerli içiyorsun, ondan öncesinde hiç çay içiyor musun ki? Sana dai öğrenmek istediğim, aklıma kazımak istediğim çok detay var Balkan Kızı."
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.