426 syf.
4/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Osmanlı'nın Kanlı Tarihi - İnceleme
Osmanlı'nın katliamlarından ziyadesiyle nasibini almış bir halkın soyundan gelen bir kişi olarak kendilerini günahım kadar sevmiyor olmama ve bu kitap gibi aykırı ya da herkesin anlattığından farklı konuları anlatan kitapları sevmeme karşın bu kitabı beğenmedim. Kitapta beni rahatsız eden şeyler; 1. Çok fazla yazım hatası olması (Hiristiyan,
Osmanlının Kanlı Tarihi
Osmanlının Kanlı Tarihiİsmail Metin · Ant Yayıncılık · 199612 okunma
·
Puan vermedi
Nokta.
Enver Paşa, Atatürk, İnönü ve Menderes’in biyografilerini zengin bir anlatımla okuyucuya sunan Şevket Süreyya Aydemir bu sefer de kendi yaşamını anlatmış bu eserde. Dünyanın şekil değiştirdiği bir dönemde yaşayan ve bu dönemin pek çok kesitinde kendisi de yaşamış olan yazar anılarını ilgi çekici ve okuyucuyu düşündürücü bir tarzda ele almış. Kendisinin İstiklal Mahkemelerinde yargılandığı sıralardaki şahit olduğu olaylar çok düşündürücü. Mesela mahkeme üyelerinden bir hakimin duruşmaları başında hasır şapkayla izleyen bir gazeteciyi şapka giydiği için hakaretlere boğup, batı taklitçisi bir ruhu satılmış kişi olmakla itham edip, tekme tokat dövdükten birkaç gün sonra şapka inkılabı olur ve bu sefer de yine aynı hakim bu sefer bir imamı şapka giymediği için vatan haini olmakla, muasır medeniyet seviyesine ulaşmaya çalışan Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmakla itham eder ve idam cezası verir! Bu satırlar beni çok düşündürdü ve o dönemi gözümde canlandırmama yardımcı oldu. “İnkılap, halk için ama halka rağmen, bazı yeniliklerin gerçekleştirilebilmesi için azınlığın çoğunluğa hükmetmesidir” diyor yazar. Doğrusu bu görüşe katılamadım, bu tanım inkılabın değil, olsa olsa diktatörlüğün tanımı olabilir. Eserde daha buna benzer pek çok canalıcı konu var. Okuyucunun kafasında gerçekten yeni ufuklar açılıyor.
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,539 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Nevâl El Seddavi - Sıfır Noktasındaki Kadın @metiskitap ° "Gerçeğe ulaşmak, artık ölümden korkmamak demektir. Her ikisiyle de yüz yüze gelmek büyük bir cesaret gerektirdiğinden, ölümle gerçek birbirlerine benzer. Gerçekler de insanı öldürdüğü için, ölüm gibidir." ° Selamlar . Tam anlamıyla vurucu bir kitapla geldim. Yeni derinden
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,8bin okunma
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
88 syf.
9/10 puan verdi
Victor Hugo deyince aklıma ilk yıllar önce okuduğum “Sefiller” romanı geliyor. Konuları toplumun içinden. Sanat toplum içindir diyenlerden. Kitapta uzun bir önsöz bölümü var ki bana göre kitabın en önemli bölümü. Burada dönemin Fransasının politik ortamını, halkın tavrını, neden idama karşı olduğu, idam yerine neler yapılması gerektiği ve kısmen adaleti sorgulatıyor. Çünkü siyasiler için bazen kendi çıkarları doğrultusunda yasalar değişebiliyor. Bunu da idama mahkum edilip cezası kalkan dört bakan üzerinden anlatıyor. Kitabın ikinci kısmı olan “Trajedi Hakkında Bir Komedi” ile yazılan kısım, kitabı için halkın hangi gerekçelerle onu eleştirdiğini alaya almış. Ve bu kısım da bittikten sonra bizi bekleyen şey, idama mahkum olan bir adamın duyguları... Aslında kitapta dikkatimi çeken bir olay da idama mahkum edene kadar nefretle davranılan bir kişinin, idam kararı sonrası acımayla hatta bazen şefkatle bakılması. Zaten canını alacağınız bir adam, neden içeride kendine zarar vermesin diye uğraşırsınız ki? Yemekte çatal ve bıçak vermemek (Sayfa:8) Son günü sofrasını donatmak... Burada da sanırım idamın kendi içindeki çelişkisine dikkat çekmek istemiş. Çünkü Hugo artık bunun insanlar arasında eğlenceye dönüştüğünü, halkın bu vahşeti eğlenerek izlediğini uzun uzun anlatmış zaten. Herkese keyifli okumalar
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122,2bin okunma
Peki, ahlakın temeli din olabilir mi? O da mümkün değil, çünkü din başka bir adamın lafıdır. Birileri çıkmış, o dinin otoritesini sağlamak için bir şeyler söylemiş. “Bana bunu birileri söyledi, bizi yaratan söyledi” demiş. Peki, bu birileri bunları bana niye söylemiyor? Bu yaratan bu kadar güçlüyse niçin bir elçi kullanıyor? Hepimize tek tek
Reklam
32 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.