Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hakiki sevgi, dostlar arasında, kardeşler arasında, ana-evlat, karı-koca arasında yerleşen devamlı, ölümsüz, alev gibi parlayıp sönmeyen, az değişiklik ve daha sabit, ılık bir ruh iklimi içinde sürüp giden alakadır. Bu sevgi ölmez, çünkü muhayyilenin yarattığı mükemmel bir hayale değil, bütün kusurları ve meziyetleri ile hakikate bağlıdır; bu sevgide sevilen şey eksiklerini muhayyilesinin doldurduğu ideal bir gölge değil, kusurlarını müsamahalı ve filozof bir kalbin affettiği, kabul ettiği insanın ta kendisidir. Bu sevgide hayal yoktur ki sükûtu hayal olsun; daha doğrusu hayal hakikatten ürküp kaçmayacak bir itidal derecesi içinde vardır. Bu sevginin hayal sükûtları olsa bile tahammül edilmez şeyler değildir ve sevilen insanın meziyetleri, kusurlarının verdiği nefreti hemen telafi ederek devamlı bir sevginin muvazenesini vücuda getirir.
Peyami Safa
Peyami Safa
Bir Kedinin Yaşamı ve Felsefi Görüşleri
Hippolyte Taine
Hippolyte Taine
Bir Kedinin Yaşamı ve Felsefi Görüşleri
Bir Kedinin Yaşamı ve Felsefi Görüşleri
İdeal mutluluk üzerine çok düşündüm ve bu konuda önemli keşifler yaptığıma inanıyorum. Mutluluk sıcakta gölün kıyısında uyuklamaktan ibarettir muhakkak. Çürüyüp mayalanmakta olan gübre yığınından enfes bir koku yayılır, parlak saman taneleri güneşte ışıldar. Hindiler gözlerini aşkla döndürür, kırmızı etli ibiklerini gagalarının üzerine bırakırlar. Yayılan sıcaklığı iyice hissedebilmek için tavuklar samanları eşip koca karınlarını içine gömerler. Koşuşturan böceklerle kaynayan göl ışıldar, yüzeyine hava kabarcıkları salar. Duvarların tiksinç beyazlığı, içlerinde sineklerin vızıldadığı mavimtırak girintileri daha da derinleştirir. Gözler yarı kapalı, ha- yal kurulur, artık hiçbir şey düşünülmez, hiçbir şey arzu edilmez.
Reklam
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
ideal tasavvuru yitip gitti. Elde kalan tek şey koca bir "anlamsızlık girdabı.
Manipületifler, manipüle edilenler ve sen
Bazı insanlar vardır. Toplum tarafından idealize edilir "İdeal öğretmen, iş adamı, eş, koca, sevgili böyle olur." dedirtirler. Diğerleri de "Öyleyse onlar gibi olmalıyım onlar ne yapıyorsa onu yapayayım onun peşinden ayrılmamayım". diye düşünür. Sen de köşeden "Çocukluğunda koşullu sevilmiş manipületif insanların ilgi toplamak için kullandığı ucuz numara." dersin ve onlar gibi öğretilen ideale ulaşmak değil de (Çünkü asla bir başkası olamazsın) kendin olmaya çalıştığın için kendinle gurur durasın.
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Reklam
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Yani.. demek istediğim…demek istediğim… bizi en büyük başarıya götüreceğini sandığımız yol, aslında sandığımız bir yol değildir. Zira zihnimizdeki başarı kavramı çoğu zaman dışarıdan gelecek saçma sapan bir kazanıma hedeflenmiştir: olimpiyatlarda madalya, ideal koca, yüklü maaş..hayatımızı bu ölçütlere uyabilmek için harcarız. Oysa başarı ölçülebilecek bir şey, hayat kazanılacak bir yarış değildir. Bunların hepsi.. fasa fisodur aslında….
Öz yaşamımdan ve bütünsel hayatta dair izlenimler Sizinde bu konuda pek hakim olduğunuz hiç şüphesiz nitekim en baskıcı ve etkileyici günümüz sorunların sancağını taşıyan ekonomik dalgalanmalardır bu dalgalar öyle şiddetli ki önüne çıkan her şeyi katıp ilerliyor bu sorunu bütünleği olarak hükümetin üstüne atmak hiçte adil olmayacaktır deprem
"Yani...demek istediğim... demek istediğim.... bizi en büyük başarıya götüreceğini sandığımız yol, aslında sandığımız gibi bir yol değildir. Zira zihnimizdeki başarı kavramı çoğu zaman dışarıdan gelecek saçma sapan bir kazanıma hedeflenmiştir: olimpiyatlarda madalya, ideal koca, yüklü maaş. Hayatımızı bu ölçütlere uyabilmek için harcarız. Oysa başarı ölçülebilecek bir şey, hayat kazanılacak bir yarış değildir. Bunların hepsi... fasa fisodur aslında..." Gece Yarısı Kütüphanesi-Matt Haig(sayfa: 110)
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.