Güzeller güzeli Esmeralda ve ona aşık kambur, çirkin mi çirkin Quasimodo, iftiracı, şehvet duygusuyla her şeyi göze alan bir rahip ve çıkarcı, bencil bir asker... Aşkın üç halini görüyoruz. Rahip Frollo ile aşkın şehvetli ve ihtiraslı yönü , yüzbaşı ile estetik yönü, Quasimodo ile de saf yönü verilir. Esmeralda aşkın estetik yönündedir. İhtiras güçlü çıkacaktır. Ama yıllar sonra açılan bir mezarda keşfedileceği üzere kazanan aşkın saf yönü olacaktır.
Hugo’yu ilk defa küçük çocuklar için kısaltılmış Sefiller’iyle tanımıştım.70-80 sayfaya budanmış ve dilimize çevrilmiş olmasına rağmen Hugo üslubuyla beni yine de derinden etkilemişti.Yalın, samimi bir dili yoğun ve berrak bir gözlem gücüyle en beğendiğim yazardır kendisi.Fransızların aşırı milliyetçiliğinden dolayı dillerine mesafeli olsam da salt onu orijinalinden okuyabilmek için Fransızca bilmiş olmayı çok isterdim.
Eserde ana olay harici birçok kavram ve anlayışı ironik olarak ele alıyor yazar.Kilisenin maddi çıkarlar peşinde kopmasını, batıl inançları ve bu inançlara dayanan adalet anlayışını, kralın toplum yönetiminden hiçbir şey anlamamasını ve insanların arasında oluşan derin çukuru gözler önüne seriyor.Öyle diyebilirim ki Hugo Orta Çağ’da yaşamış olsa başı gerçekten çok ağrırdı.Birçok yönüyle günümüzde bile yasaklı bir yazar olurdu; şükür ki onun ironisini anlayacak din adamları ve siyasetçiler yok.