Siyasetinin merkezine denge politikasını koyarak devletin çöküşünü engellemeyi ve devleti yeniden güçlendirmeyi temel hedef olarak belirleyen II. Abdülhamid Han, Osmanlı padişahlarının Tanzimat döneminden beri bürokrasi karşısında gerileyen gücünü yeniden tesis etmiş ve eğitimden ekonomiye, dış politikadan kültür ve medeniyete kadar birçok alanda önemli başarılara imza atmıştır.
II. Abdülhamid Han..
Ümmetin hâmisi, Allah'ın velîsiydi...
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Türkçenin konuşma dili olarak empoze edildiği devir Tanzimat Dönemi ve II. Abdülhamid devridir. O dönemlerde Arap ülkelerinde de Balkanlar'da da Türkçeyi kullanan bir üst tabaka oluşmuştur.
II. Abdülhamid, fikirlerini ve meramını fevkalade bir ifade ve nezaketle anlatırdı. Hafızası pek nadir insanlarda bulunabilecek kadar kuvvetliydi. Dikkati çekecek tarzda çok üst düzeyde bir zekâya sahipti. Zekâsı ve muhakemesiyle görüştüğü kimseler üzerinde özel bir tesir bırakırdı.
Sayfa 115 - II. Abdülhamid'in ÖzellikleriKitabı okudu
II. Abdülhamid, Amerikan Elçisi Terel'e 1897'deki bir görüşme sırasında Ermeniler'le ilgili şunları söylemişti: "Anadolu'nun fethi sırasında Moğollar'la İranlılar'ın saldırılarına maruz kalan Ermeniler toplu halde Osmanlı ülkesine hicret ederek Osmanlı sultanlarının himayelerine girdiler. Ermeniler, Osmanlı sultanlarınca şefkatle karşılandı ve kendilerine gerekli müsamaha gösterildi. Can ve mallarının muhafazası hususunda her şey yapıldı. Osmanlı sultanlarının sefere çıktıkları ve fetihle meşgul oldukları zamanlarda ticaret işleri Hristiyanlar'a özelliklede Ermeniler'e kaldı. Müslümanlar Allah'ı tek yaratıcı olarak tanıyan her türlü dinin mensubuna ilişmedikleri için Hristiyanlar'ın dinlerine de karışılmadı. İşte bu suretle Ermeniler mal, mülk ve servet biriktirme imkânı buldular. 400 seneden beri de Osmanlı idaresinden memnun bir şekilde yaşamışlardır. Osmanlı ülkesinde sarraflık ve iltizam işleri hep Erme niler tarafından yürütülüyordu. Ermeniler bu süre içinde dinlerini muhafaza edebildiler, asırlardan beri eski kilise ve manastırlarda serbestçe dini ayinlerini yerine getirdiler ve lüzum gördükçe yeni kiliseler açtılar. Ermeni patriklerinin her türlü şikâyetlerine hükümetler hep kulak verip, mezhep leri de her zaman himayeye mahzar oldu".
Sayfa 256 - Ermeniler'e Hep şefkat GösterdikKitabı okudu
Sultan Hamîd, tahta çıkışının ertesi günü analığının elini öperek 'Siz annesizliğimi bana bir gün hissettirmediniz, nazarımda öz vâlidemden farkınız yoktur ve mevkiiniz Vâlide Sultan mevkiidir.'
Sayfa 14
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.