Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eserlerimiz yurt dışına en çok "Üç Abdül Dönemi" diye anılan üç sultan döneminde ( Abdülmecid, Abdülaziz, II. Abdülhamid) götürülmüştü.Bunların içinde en çok da II. Abdülhamid ile Osman Hamdi Bey döneminde yağmaya tanık oluyoruz.
HARF DEVRİMİ
Latin harflerinin, kendini gizleyen bir taraftarı da Sultan II. Abdülhamid’dir. Ona göre, “Halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma yazma öğrenimindeki güçlüktür. Bu güçlüğün nedeni ise harflerimizdir.” Sultan Abdülhamid, “Belki bu işi kolaylaştırmak için Latin alfabesini kabul etmek yerinde olur” demektedir.
Reklam
Atış talimindeki bu anlaşılmaz ihmali Sultan II. Abdulhamid'in zamanına yüklemek lazımdır. Çünkü suikastlerden, askeri ihtilallerden korkan Padişah, barış zamanında askerin eline tek hakiki merminin bile verilmesini kati surette yasak etmişti.
Kıbrıs'ın kaybı Abdülhamid Hannnnn....
"Ezeli düşmanımız Rus orduları Balkanlar üzerinden sarkarak İstanbul'un burnunun dibine kadar gelmişti. Yeşilköy'de karargah kurdular. İstanbul şehri düştü düşecekti ve kurtulmak için bir çare yoktu. Ruslarla çok ağır şartları olan bir anlaşma imzalandı. En çok ağrıma giden ise koskoca Osmanlı padişahı olarak Rus orduları kumandanı Grandük Nikola ile görüşmeye gitmemdi. O zor dönemde yine bu büyük ülkelerin menfaatlerini çatıştırmayı düşündüm .. Biliyordum ki İngilizler bu anlaşmadan son derece rahatsız. Marmara'da İngiliz gemileri dolaşmaya başlamıştı. Sonunda Ruslara karşı denge oluşsun diye yüz yıllığına Kıbrıs'ın idaresini onlara vereceğimi söyledim. Mülkiyetini değil idaresini. Mülk gene bizimdi ama ah İngiliz! Diyorum ya bir yere parmağını koydu mu bir daha çıkaramazsın diye."
Benden sonra gelenler
Benden sonra gelenler bu devleti on yıl idare ederlerse yüz yıl idare etmiş gibi sevinsinler.
Sayfa 241Kitabı okudu
Yalnız kendisi değil saraylıları ve kapı halkının hepsi öyle. Bazen, acaba biz bu insanlar hakkında yanlış şeyler mi duyduk, rivayetler mi bizi yanılttı diye düşündüğüm oluyor ama aklıma hemen yaptığı zulümler geliyor. İnsanlar iktidardayken ayrı, düştükten sonra ayrı diye düşünüyorum. Köşesine çekilmiş masum bir ihtiyar gibi görünse de nicelerinin ahı var üzerinde.
Reklam
Tevfik Bey, II.Abdülhamid dönemi de dahil, Meşrutiyet ve Mütareke dönemlerinde önemli vazifelerde bulunmuş bürokratlardan biridir. Maliye ve Ayan Nazırlığı da üstlendiği görevlerarasında olan Tevfik Bey, hatıralarında İtibar-ı Milli Bankası’nın İngilizler tarafından kontrol altında tutulduğunu yazar
O dönemde İttihadçılar'la, muhalifleri arasında aşırı siyasileşme yaşandı. Bir taraftan da grupların kendi içlerinde hizipleşmeler oldu. Orduya, memuriyete, mekteplere siyaset girdi. Devletin ve milletin çıkarları yerine partilerin çıkarları öne çıktı. Bu dönemde söylenildiği iddia edilen "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" sloganı siyasileşmenin nerelere vardığını gösterir. Siyasetin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için hukuk ve devlet gelenekleri bir tarafa bırakıldı. Yapılması düşünülenler kanunlarla çakışınca Enver Paşa'nın söylediği "Kanun yokmuş! Yap kanun, var kanun!" sözü bu dönemdeki anlayışı gösterir. II.Abdülhamid'in özgürlüklere engel olduğu, istibdatla devleti yönettiği eleştirisiyle iktidara gelenler, zamanla daha sert bir yönetim tarzı uyguladılar. Eleştirilere kulak kapatılıp, muhalifler ezildi. Devlet işlerinde makul ortadan kayboldu, aymazlık arttı.
Dünyada her zaman kendi anladığının en doğru olduğunu düşünen ve kendi gerçekliğini hakikat sayarak başkalarına dayatan insanlar olmuştur.
Sayfa 183 - MottoKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.