Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ecinniler romanında Şatov, birbirine içierini dökmeden ön­ce, Stavrogin'e şöyle demektedir: "Biz iki varlık olarak dünya­ da son defa biribirimizle ... bir ölçüsüzlük içinde karşılaştık. Bı­rakın bu ses tonunu, insan gibi konuşun! Hiç olmazsa bir kez in­sani bir sesle konuşun." İnsanların yazgısını belirleyen tüm karşılaşmalar Dostoyevs­ ki'nin romanlarında hep "ölçüsüzlük içinde" ve "son defa" (bu­nalımın son dakikasında) gerçekleşmektedir. Yani: Karnaval ve gizemlilik-oyununun mekan ve zamanında.
Sayfa 133 - Pencere yayınları Ekim 1994Kitabı okudu
Oktobr'dan iki ay önce şöyle yazıyordum: Enternasyonalizm, bizim için (bir Tseretelli ve bir Çernov için olduğu gibi) ilk fırsatta ihanet edilecek soyut bir düşünce değildir; bu bize bu günkü yolumuzun ne olacağını gösteren son derece yararlı bir ilkedir. Bir Avrupa devrimi dışında sürekli bir başarı bizim için kabul edilebilir bir şey değildir. Tseretelli ve Çernov isimleri yanına, bir tek ülkede sosyalizm filozofu Stalinin adını da ekliyemezdim o zamanlar. Yazıya şu sözlerle son veriyordum: Sürekli kan akıtıcıhğa karşı sürekli devrim! İnsanlığın kaderini ortaya koyan mücadele işte budur. Bu yazı partimizin merkez organında yayınlanmış, 7 eylülde ayrıca broşiir olarak basılmıştır. Beni bu gün eleştirenler o zaman niçin sürekli devrim diye ortaya attığım sapkın şiar karşısında ses çıkarmamışlardır? O zaman neredeydiler? Stalin gibileri sağı solu gözleyip olayların gelişmesini bekliyor, Zinovyef gibileri ise masanın altına saklanıyorlardı. Ama asıl büyük soru şu: benim sapkın propagandamı Lenin nasıl oluyor da hoş görüyordu? Lenin, teoride hatır gö­nül tanıyan adam değildi. "Troçkizm"in parti merkez organında vaazedilmesine nasıl oldu da göz yumabildi?
Sayfa 394Kitabı okudu
Reklam
İçerideki on iki ses de öfkeyle bağırıyor ve hepsi birbirine benziyordu.Artık domuzların yüzlerine ne olduğunu anlamışlardı. Dışarıdaki hayvanlar , bir domuzlara bir insanlara bakıyorlardı ama hangisinin insan hangisinin domuz olduğunu söylemenin imkanı yoktu.
Sayfa 160
264 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Herşey Hakikati Görmekle Başlar.
Bülent Gardiyanoğlu'nun tanıştığım 3. kitabı. Nasıl desem, bazen çok dua etmek istersin ama bir tutukluluk yaşarsın. Ağzından istediğin kelimeler çıkmaz. Kitapta yazılan dualar oldukça etkileyiciydi ve de çok masum. Öyle ki duaları okuyunca içinizden bir ses kabul olacağını zaten biliyor. Hakikat, yaşadığımız olaylar içerisindeki basit sebep sonuçlar arkasında yatan sebepleri bildirir. Hakikati akıl almaz, akıl inkâr eder. Görmek istemek için büyük bir cesaret gerek. Yazar kendisinin tanık olduğu kadarıyla hakikati anlatıyor. Kendime büyük farkındalıklar ve huzur katmamda vesile olan bir kitaptı. Ama çoğu insana da yazarın yazdıkları gerçek dışı ve hayalci bir alem gibi gelebilir. Gerçekten mümkün olabileceğine inandığım için kitaptaki teknikleri yapıp her gün sabah namazından sonra içerisindeki duaları okudum. Kitabı bitireli iki hafta oldu. Hayatım Allah'ın izniyle daha iyi oldu. Güzel şeyler yaşıyorum, yada kötü bir olaydan bile kendime ayna olabilecek unsurlar buluyorum. İnanın belki toyum ama hayatı artık daha iyi anlıyorum. Bunda biliyorum ki en önemli yardımcım Allah. O güzel insanlarla güzel kitaplarla ve bu kitapları anlayacak bilinçle donattı beni. O'na minnettarım. Bu kitap İki Tam Bir Tek kitabında olduğu gibi huzur dolu arkadaşlar. Yazarın sade bir üslubu var. Olaylar kahraman bakış açısıyla yazılmış. Ben nasibim kadar nasiplendim. Ve de anlatamayacak kadar anladım.
Her Şey Hakikati Görmekle Başlar
Her Şey Hakikati Görmekle BaşlarBülent Gardiyanoğlu · Destek Yayınları · 2015485 okunma
Edep Ya Hu!
Yemek yiyenin ağız şapırdatması, ağızda lokma varken konuşması, kahveyi, çayı höpürdeterek içmesi, fincanı yahut bardağı ses çıkartarak tabağa koyması; yahut da sofrada kaşık ve çataldan ses çıkartması edep harici hareketlerdendir.
o akşam içeriye girdikten sonra, oldukça kalabalık iki masanın yanından geçerek üçüncüye yönelmiş, birkaç altın para hazırlamıştım ki birden çok sessiz, çok gergin, suskunluğun adete uğultuya yol açtığı o arada, ki bu her zaman olur, aşırı yorgun topun iki sayı arasında kararsız kararsız gidip geldiği andır bu, tam karşımda çok tuhaf bir gürültü,
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Aralarının açık olduğu, yıllar sonra annelerinin vefatı üzerine bir araya gelen Byron ve Benny kardeşlerin, annelerinin geçmişlerine ait bilmedikleri ne varsa anlatıldığı, sırların ortaya çıktığı bir hikaye Siyah Pasta. Eleanor Bennet'in ölümünün ardından arkasında çocukları için bıraktığı mirasın açıklanmasıyla başlıyor her
Siyah Pasta
Siyah PastaCharmaine Wilkerson · Artemis Yayınları · 202427 okunma
Savaş ya da kaç! Doğrusu hangisi?
Tehlike yaklaştığı zaman, insanın içinde aynı derecede güçlü iki ses duyulur; bunlardan biri insanın tehlikenin çeşidini incelemesini ve ondan kurtulmasının çarelerini araştırmasını öğütler. İkincisi daha akla yakın konuşur ve tehlikeyi düşünmenin acı vereceğini, aşırı derecede ağır geleceğini, işlerin genel gidişatına bakarak tahminler yürütmekle bir şey kazanılamayacağını, çünkü olayların insanın iradesi dışında olduğunu, bu yüzden iyisi mi böyle ağır bir şeyi düşünmektense o şey insanın başına gelinceye kadar beklemesinin ve yalnız tatlı şeyleri düşünmenin daha yerinde olduğunu söyler.
Sayfa 213 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.