Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Kitapta ikinci dunya savasinda bir yahudi ile bir muslumanin aski ile yapilan evliligin nazilerden cektikleri konu edilmis.Ben nefes nefese olmasa da seve seve okudum.Tavsiye ederim...
Öncelikle belirtmeliyim ki, kitabın ismi ile hiç alakası yok. Orijnal adı ""The Red Church" yani "Kızıl Kilise" olan kitap nasıl olmuşta Psikopat ismini almış düşünmeden edemedim...
Şerif Littlefield, iki çocuk olan Ronnie ve Tim'in Kızıl Kilise'nin bahçesinde buldukları cesedi incelerken, yıllar önce kardeşi Samuel'in de bu kilisede ölmesinin tesadüf olmadığını düşünse de parçalanmış cesedin bir yırtıcı hayvan tarafından mı yoksa bir insan tarafından mı öldürüldüğünü düşünmeden edemiyordu...
Yıllar önce asılan vaiz olarak anılan McFall'in torunu Archer McFall'in kasabaya vaiz olarak dönmesi ile işlenen cinayetlerin nasıl bir bağlantısı olabilirdi? Ronnie ve Tim'in annesi Linda'nın, Archer ile nasıl bir bağı vardı? Babaları David'in ise huzursuzluğu iyice artmıştı. Archer kendini Tanrı'nın ikinci oğlu olarak görüyor ve İsa'nın tüm insanlığı kötülüğe sürüklediğini anlatarak kasabada ki eski aileleri müridi olarak tekrar bir araya getiriyordu. Archer, insanların günahlarını kanları ile ödemeleri gerektiğini ve bu yolda fedakarlık yapmak zorunda olduklarını müritlerine kabul ettirebilecek miydi?
David, ailesini özellikle çocuklarını Archer'dan koruyabilecek miydi? Linda ise Archer'ı ikinci oğul olarak kabul edişi ile ne kadar ileri gidebilecekti? Fedakarlığının sınırlarını nasıl belirleyecekti?
Eser, hayaletlerin, bilinmeyen varlıkların insan kılığında sapkın bir tarikat kurarak insanları nasıl etki altına aldığını konu ediyor...
Okurken sıkıldım, çok fazla tekrar var. Paranormal kitapları sevenlerin hoşuna gidebilir...
A'mak-ı Hayal yani Hayalin Derinlikleri... Gerçekten hayal gibi bir kitaptı. Kitabı okumaya başladığınızda hayatınızın amacı ile ilgili bir arayış içindeyseniz kendinizi Raci’ye yakın hissedebilirsiniz. Raci de bu arayış sayesinde Aynalı Baba ile karşılaşıyor ve 9 gün boyunca hayalin derinliklerinde değişik diyarlara gidiyor. Bu 9 günlük seyahatin
İkinci Dünya savaşı ve Yahudi soykırımına dair okuduğum onca kitap arasında en etkileyici olanlarındandı; belki gerçek bir hikaye olmasından, belki de toplama kamplarından birini henüz ziyaret etmiş olmamdan... Schindler'in kurtardığı 1200 Yahudi arasından yalnızca biri Lieb. Schindler'in 1200 kişi arasında, yıllar sonra bile ismiyle hatırladığı bir çocuğun dilinden İkinci Dünya Savaşı. Schindler'in fabrikasında, 10 yaşında olduğu için, ahşap bir sandık üzerinde çalışan, ölümün teğet geçtiği bir çocuğun dilinden...
184 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı henüz 13 yaşımdayken kütüphanede ismi dikkatimi çekti diye alıp okumuştum.'' Allah Allah neden kadının adı olmasın ki?'' dediğimi unutmam. Yine raflarda gezerken ''Bu kitabı iki kere okurum işte.'' diyerek bir anda aldım. O zaman kopuk kopuk okumuş olmalıyım ki bu ikinci okuyuşumda neler neler kaçırdığımı fark ettim. Altını çizdiğim ve hayatımda da savunduğum oldukça fazla cümlenin varlığı Duygu Asena'ya olan hayranlığımı arttırdı.
Kitaba gelirsek: kitap boyunca adı verilmeyen kadın karakterimizin küçük bir kız olduğu yıllardan başlayıp yaşadığı onca olaylar neticesinde adeta kendi kendini baştan yaratması, güçlü, bağımsız, boyun eğmeyen, her anlamda istediğini şeyi yapan, kadınların da böyle olması gerektiğini savunan bir kadına dönüşmesini anlatıyor. Bu konuda kadınlara çok iş düşüyor bunu da yazar: '' İnsanların tümünde kendinden güçsüz gördüğü birini ezmek, ona buyurmak dürtüleri var ve ne yazık ki güçsüzler ordusu kadınlar. Eğer ilk buyurmada, ilk kısıtlamada, ilk tokatta hayır diyemezseniz, bunlar sürer gider. Ama kararlı bir hayır pek çok şeyin çözümü olacaktır.'' sözleriyle açıklamış. Bu durumun olması için ekonomik anlamda kadının özgür olması gerektiğini de kitap boyunca durmadan çalışıp ayakları üstünde duran kadın karakterimiz üstünden vurgulamış. Ben her kadının okuması gereken bir kitap demek yerine, herkesin okuması gereken bir kitap olduğu kanaatindeyim. Keyifli okumalar dilerim.
Mazlum ÖZEL
‘KANLI TOPRAKLAR’ ROMAN İNCELEMESİ
YAPI:
1-Romanın Kimliği: 1934 yılı, Ağustos sonları.
2-İsim-içerik ilişkisi: Romanda geçen tüm haksızlıklar, ölümler, toprak(lar) için yaşanmıştır.
3-Olay örgüsü ve karakter analizleri: Romanın baş karakteri olan Topal Nuri’nin(bundan sonra Topal ismiyle
