Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ayna üzerine bir girizgâh
" Aynaya baktığımda orada bir şey göremiyorsam ben yokumdur, bundan eminim yahut da orada bir ayna yoktur ama bundan emin değilim. Karanlık mı? Bilmiyorum..." Hayır, demek istediklerim aslında tam olarak bunlar değildi, ortada bir belirsizlik durumu var yine de; her şeye etkiyen, nihai belirlenimi mümkün kılmayan bir karanlık, aslında
Hangisi bendim?
Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkûm, ezilmiş, kapılarda bırakılmış, verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen, o sevdalı kadın mı? İkisi de olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa, diğeri yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız kaldığımda çıldıracak gibi oluyor, ağır ağır ruhumu öldürüyordum.
Reklam
Jozef Stalin Anarşizm mi? Sosyalizm mi? [Türkçesi, "Anarchisme ou Socialisme?" (Oeuvres, t. 1, Paris 1952) adlı yazıdan "Anarşizm mi? Sosyalizm mi?" adıyla Sol Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Birinci baskı, Kasım 1974] İ Ç İ N D E K İ L E R 7 Sunuş 9 A n a r ş i z m m i? S o s y a l i z m m
Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkûm, ezilmiş, kapılarda bırakılmış, verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen, o sevdalı kadın mı? İkisi de olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa, diğeri yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız kaldığımda çıldıracak gibi oluyor, ağır ağır ruhumu öldürüyordum. Artık yalnız kalmak dayanılmaz olmuştu benim için
Mevlana İle Şemsin Konyada Buluştukları Yer
Derviş zınk diye durdu, arkasını döndü, ilk defa gülümsedi. “Şu ikisinden hangisi daha ileridedir sence: Hazreti Muhammed mi Sufi Bayezid-i Bistâmi mi?” “Bu ne biçim soru böyle?” diye tersledim. “Son peygamber, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz ile bir sufiyi bir mi tutarsın?” Etrafımızda meraklı bir kalabalık toplanmıştı ama derviş
Sayfa 200Kitabı okudu
Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkûm, ezilmiş, kapılarda bırakılmış, verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen, o sevdalı kadın mı? İkisi de olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa, diğeri yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız kaldığımda çıldıracak gibi oluyor, ağır ağır ruhumu öldürüyordum. Artık yalnız kalmak dayanılmaz olmuştu benim için
Reklam
Çok zengin bir kız iki rahibe evlilik sözü vermişti. Her ikisinden birkaç ay ders aldıktan sonra gebe kaldı. İkisi de onunla evlenmek istiyordu. Kız "Beni hangisi ülkeye bir çocuk verebilecek duruma getirdiyse onunla evleneceğim," dedi. Rahiplerden biri "Bu hayırlı işi ben yaptım," diğeri de "Bu yararlı işi ben yaptım," dedi. Kız yine "Çocuğuma en iyi eğitimi hangisi verirse onu babası olarak seçeceğim," dedi. Bir oğlan çocuğu doğurdu. Her iki rahip de onu yetiştirmek isteyince dava Sadık'ın önüne geldi. Sadık rahiplerden birine sordu: "Ona ne öğreteceksin?" Rahip "Ona dinsel konuşmanın sekiz bölümünü, yıldızbilimi, şeytan bilimlerini, salt ve belirsiz olanı, soyut ve somutu, monadları ve önceden kurulmuş düzeni öğreteceğim." Diğer rahip "Onu adil ve dost olmaya değer bir insan yapacağım," deyince Sadık ona şunu söyledi: "Çocuğun babası olup olmadığını bilmiyorum, ama bu kızla sen evleneceksin."
59 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.