150 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bohem kelimesi her ne kadar özgür bir hayat tarzını sembolize etse de aslında başarısız olmuş ve artık bir umudu kalmamış,sanatçılara verilen bir addır. Cihangir’e Gri Bohem lakabını yıldızlarının bir türlü barışmadığı sanat eleştirmeni ve gazeteci olan Felicia takmıştır,aslında gri bohem diyerek Cihangir’in başarız ve renksiz biri olduğunu ima ediyor. Kitabımızın ana kahramanı Cihangir Martin,renk körü bir ressam,siyah,beyaz ve gri renk harici hiç birini görmüyor. Paris’in en gizemli mahallerinden biri olan Maraisde,mankeni aynı zamanda sevgilisi olan Annie ile birlikte yaşıyor. Bir zamanlar çok popüler bir ressam iken şimdilerde resimleri sergilerden kaldırılmaya başlıyor. Sergiden resminin kaldırılacağını öğrenen Cihangir Paris sokaklarında yürüyerek gezintiye çıkar,bir süre sonra takip edildiğini hisseder,kaçmaya çalışır ama gaspçı onu yakalar ve aralarında mücadele başlar. Orada olan bir kaza sonucu Cihangir kırmızı,kan kırmızısını görür ve işte sonrası tam bir delilik diğer renkleri görmek için ne kadar ileriye gidebilir bunu okuyoruz. Kitaba başladığımda asla olayların böyle gelişeceğini tahmin etmemiştim. Bir ruhsal deliliğin ne kadar ileriye gideceğini okuyoruz,bunu da yapmaz her halde,o kadar da değil dediğim ne varsa yaptı. Bu da kitabı daha çabuk okumam hatta elimden bırakmadan okumam için büyük bir sebepti. Heyecan verici,müthiş bir eserdi kesinlikle tavsiye ederim
Gri Bohem
Gri BohemEray Aydın · İmpala Yayınları · 202279 okunma
Okuldaki o arkadaşınızı hatırlayın. Hani "çalışmadım, öyle bir baktım sadece" diye sınava girip en yüksek notu alan o tipi. Ders çalışmayı sanki aptallara has bir gayretmiş gibi gördüğünü ima edip gizli gizli, gözyaşı dökene kadar çalışan, beklediğinden iki puan düşük alsa kağıdını yeniden okutan o deliyi. İşte o iş hayatınızın bir yerine saklanmış sizi bekliyor. Sizin arkanızdan iş çevirecek, amirlerinizi üstü kapalı imalarla size karşı dolduracak, size dedikodusunu yaptığı insanlarka dedikodunuzu yapacak, tüm fırsatlardan sizden önce haberdar olup herkesle sizden daha çok içli dışlı göründüğü için açılan tüm boşlukları kendisiyle doldurmaya çalışacak. Para, mevki, kariyer, başarı, imkan; hiçbir şey onu doyurmayacak. Çünkü hırs asla doymayan bir canavardır. Modern insanın en büyük hastalıklarından biri, bu hırs denen canavarı doyurmaya çabalarken biricik ömrüne ve çevresine zehir saçmaktır. Hırs karanlıktır. İnsanın içinde kaynayıp duran bir volkandır. Patladığında her şeyi yakar.
Reklam
Fazla Derin
"Ömer geldiğinde, o dönemde din adamlarının en bayıldığı sorun hakkındaki tartışma çoktan başlamıştı: "Kâinat daha iyi yaratılabilir miydi?" "Evet" diyenler, Allah'ın eserine yeterince özen göstermediğini ima ettikleri için dinsizlikle suçlanıyorlardı. "Hayır" diyenler de, Yüce Yaratan'ın elinden daha iyisinin gelmeyeceğini kastettikleri için dinsizlikle suçlanıyorlardı."
Sayfa 155Kitabı okudu
geberene kadar TV seyredip gazete okuyarak nereye varacağımız sorusu
Baş döndürücü hızı ve baştan çıkarıcı içeriği ile insanlığın başına bela olan medyanın en büyük işlevi, hakikatin tahrik edici özünü parçalayarak onu buharlaştırmasıdır. Dünyada olup bitenleri oturma odamıza projekte ederken (TV), hayatın hunharca tahrif edilmiş röprodüksyonundan başka bir şey sunmayarak kitlesel ve sürekli bir yalana boyun
PDF
Mor ve Ötesi’nin yeni teklisi “Forsa” incelemesi
Sözler: Ters yönden gelen⁣ Bıçkın başkanım⁣ Ağlamazsan bir çift sözüm var⁣ ⁣ Hep sen istedin⁣ Ben de dinledim⁣ Artık benim de zamanım var⁣
Amerikan politikasında büyük bir yozlaşma olduğuna şüphe yok. Sanırım bunu ima ediyorsunuz?
İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.