Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belki de mükemmel değiliz, kusurlarla doluyuz. Ama, ey Allah'ım, yine de koşuyoruz, çabalıyoruz, ayağa kalkıyoruz; çünkü hareket edemeyen biri bile gözleriyle ima yoluyla namaz kılabilir. Konuşamayan biri bile kalbiyle haykırabilir. Her şeyi işiten için, sessiz çığlıklar bile aslında seslidir.
Kapitalizmin Milli Bakımdan Bölümlere Ayrılması
akat bu küçük ama askerî devletlerin belki de en dayanıklı mirası, doğmakta olan kapitalizme ait 'toplumsal alanı yapılandırması' konusundaki gösterdiği başarıdır. Orta çağ döneminin ekonomisi önemli ölçüde ulus aşırıydı: devlet sınırları ekonomik etkileşim açısından sınır değildi (aynı şekilde ide- olojik etkileşimler için de). Üstelik, feodal üretim tarzı ve kapitalist üretim tarzı da ulus aşırı kavramlardır millî devlet sınırları hakkında hiçbir şey ima etmez. Ama devletin kendi topraklarında cereyan eden ekonomik ilişkiler üzerindeki koordine etme rolünde bir artışa da şahit olduk. Bu önemli rol, bir yerde, mali hesaplardaki boşluklardan ortaya çıktı zira nispeten masrafsızdı. İngiltere'de devletin yürütme faaliyet alanının genişlemesi İngiltere'nin mali durumundaki büyük artıştan daha önce olmuştur; yani Stuarts döneminde değil Tudors döneminde. Bu, diğer ülkelerde de neredeyse aynı şe- kildedir. 'Modern devlet'in yükselişinin bu özel ve en önemli- boyutu yani tek bir merkezî devlet tarafından yerine getirilen yürütme ve yargı tekeli, doğrudan ve hemen askerî dönüşümlere bağlanamaz. Bunun sebebinin ne olduğunu soracak olursak cevap, muhtemelen sınıf ilişkilerinin feodal üretim süreçlerinden kapitalist üretim süreçlerine geçmesi diyebiliriz
Reklam
7.cilt
1672. Âişe radıyallâhu anhâ şöyle dedi: Bazı insanlar Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'e kâhinlerin yaptıkları hakkında fikrini sordular da Resûl-i Ekrem: - "Aslı olan, (doğru) bir şey değildir" buyurdu. - Ey Allah'ın Resûlü! Ama onların bize verdikleri geleceğe ait bazı haberler söyledikleri gibi çıkıyor, dediler.
·
Puan vermedi
YOĞUN DIŞLANMIŞLIK DUYGUSUNUN ACI YANLARI. (SPOİLER İÇERİR.)
Evet başlıkta da belirttiğim gibi gerçekten yoğun baskılardan ötürü hayatın artık sadece bir afyona dönüştüğünü hissettiren Gregor Samsa'nın olaylar silsilesini görüyoruz ki kitabn ilk cümlesi de bunları oldukça güzel ima ediyor. '' Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşleriden yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş oldu. Bir
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,1bin okunma
"Ayrıca insanlar, eylemlerimizin üzerindeki irademizin kararlılığını etkileyen içsel ve dışsal şartlara inanmışlardır. Kaderciliği reddetmişlerdir, çünkü kadercilik kendinden daha kör bir gücün kör işleyişini ima eder."
Peçesiz İsis kitabında (Cilt 2, s. 593)Kitabı okuyor
Kuklacı
Kuklacı ️Affet. Bir şey ima etmiyorum. Ama seni her daha çok sevmeye çalışışımda bir duvara tosladığımı hissediyorum. Bu duvarı anlat bana mesela. ️Suçluluk mu boğuyor yoksa boğulmak mı suçlu hissettiyor acaba? ️Bir yanda kaldırım kenarlarını kapmada yarışçı yalnızlar, öbür yanda birtakım hüzünsüz adamlar; kalabalıklar ve yalnızlar. Kuduz köpeklerden kaçar gibi kaldırım çizgilerine basmayıcılar ve o çizgileri ömür boyu fark etmeyiciler... ️İnsanları sevmeyi başaramadığım için tahtaları sevdim ben de. Anlasana, kanım acıyor baba. Kanım...
Reklam
Zaten kendi içinde suçluluk his­si, değersizlik hissi ve yetersizlik hissi aktif olan bir kişi, küçük bir ima karşısında büyük bir alınganlığa, büyük bir kırılmaya eğilim gösterebilir. Yaşadığı bir olumsuzluktan normallik seviyesinin üzerinde etki­lenir... tepki gösterir...
Sorun Kimin? "Babamın büyük bir sorunu var. Benden çok fazla şey istiyor." Katy'nin ilk telefon konuşmamızda söylediği bu sözler, sorunun babasına ait olduğuna inandığını gösteriyor. Ama yine de Katy'nin anlattıklarından, babasının isteklerimi tanımlayabildiği, açıkça belirtebildiği ve hatta, istediği şeyi elde edebildiği anlaşılıyor. Sorun Katy'nin. Babasıyla, kendini öfkeli hissetmemsi için uygun sınırları belirlemek ve açıklığa kavuşturmak için bir yol bulmalı. Çabalayan ve acı çeken Katt. Bu onun sorunu. Ama Katy'nin sorunu olduğunu söylemek, onun suçlu ya da hatalı olduğunu ima etmek anlamına gelmiypr. "Sorun kimin?" Sorusunun, suçlulukla ya da kusurlu olmakla hiçbir ilgisi yok. Sorunu olan kişi sadece, belli bir durum karşısında huzursuzluk ya da tatminsilkik duyan kişi anlamına geliyor.
Aşkın hayrete düşüren hâli
Bir harpte mücahitlerden biri esir ediliyor, Bizanslılar tarafından. Arkada idam sehpaları var. Sehpalarda bir çokları asılmış... Adamı, yanına getiriyorlar, cellâda "dur!" diyor. Cellâd duruyor. Papaz Müslümana diyor ki: "- İşte gidiyorsun!" Ve ölümü anlatıyor, "Dipsiz kuyu, gidiyorsun! Sana 5 dakika müsaade ediyorum! Bu beş dakika içinde sana hak dinini telkin edeyim, yani Hristiyanlığı... Hak dini telkin edeyim de bâri kurtulmuş olarak git, belki de affedilirsin!" Böylece hayatının da bağışlanacağını imâ ediyor. Asılmaya mahkûm Müslümanın verdiği cevap insanı eritecek kadar müthiş... Diyor ki: "- Bu beş dakikayı bana verdiğin için senin elini, ayağını öpmek isterim. Bu beş dakika içinde asıl ben sana hak dini talim edeyim de, ben zaten kurtulmuş olarak gidiyorum, sen de kurtulmuş olarak kal!" İşte aşk!..
336 syf.
5/10 puan verdi
Şuan gerçekten bu kitap hakkında ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Bir yandan çok rahatsız edici bir içerik okudum gibi hissediyorum bir yandan da son ana kadar merak ettiğim bir olay örgüsü okudum. Gerildim diyemem, o hissi hissedemedim ama evet Lia ikilemlerinin gerçeğini çok merak ettim. Ve sürpriz, tam olarak öğrenemedim. Nerede bittiğini de pek anlamadım kitabın. Üçleme olduğunu düşünürsek güzel bir taktik aslında. O konuda bir sorun yok ama tecavüzü güzellemek ve bunu dark temaya mal etmek kısmı bana pek ilgi çekici gelmiyor. Ben bu türün insanı değilim ki bunu daha önceleri giriştiğim okumalards gördüm. Bir kesim Adrian için kötü kimliğinin altında sıcak kalpli bir insaj yattığını ima etmiş ama bana sorarsanız Adrian düpedüz manipülatif ve tacizci bir sapkın. Winter için aynı seyleri diyemem, hayatını okurken ve yaşadıklarını anlatmaya çalışırken içim ezildi. Bir de şu var, Winter'ın Adrian'a hayatının dönüm noktasından bahsettiği sahne neden bu kadar yavandı? Dümdüz okuduk ve öylece bitti. Yarım sayfa bile sürmedi. Ben çok fazla iyi roman okumuşum sanırım, o kadar yükselmiş ki çıta, artık her yazılan cazip gelmiyor demek ki. Beğendim demek isterdim ama ilk kitap için pek beğendiğim bir kitap olmadı. Serinin ikinci ve üçüncü kitapları da var, dolayısıyla onları da yakın zamanda okuyup Yalan Üçlemesini tamamlayacağım.
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023784 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.