ah, sevgili juliet,
neden böyle güzelsin hâlâ? yoksa
ele avuca sığmayan ölüm mü âşık oldu sana?
inanayım mı, o iğrenç canavarın bu karanlıkta
sevgilisi olasın diye seni sakladığına?
Uyarmak için gönderildiğini söyledi Eileen’e… ama işe karışamazdı… Ruhu uçtuğu zaman birlikte oldukları için yakındı babasına…
Jud biliyor ama söylemiyor. Bir şeyler oluyor. Bir şey. Ama ne?
İntihar mı? Louis kendini öldürmez. Buna inanamam. Ama bir şey konusunda yalan söylüyordu. Gözlerinden okunuyordu bu… bütün yüzünden hatta… sanki yalanını görmemi istermiş gibi… görüp de ona engel olayım diye… çünkü bir yanıyla çok korkuyordu. Öyle korkuyordu ki…
Korkmak mı? Louis hiç korkmazdı ki!
Arabanın direksiyonunu birden sola kırdı. Araba küçük arabaların adeti olduğu üzere çığlıklar atarak döndü. Bir an devrileceğini sandı Rachel.
Ah,sevgili Juliet ,
Neden böyle güzelsin hâlâ? Yoksa
Ele avuca sığmayan ölüm mü âşık oldu sana?
İnanayım mı,o iğrenç canavarın bu karanlıkta
Sevgilisi olasın diye seni sakladığına?
inanayım mı gözlerime?
görünüyor mu ruhumun derinliklerinde,
güzelliğin alabildiğince fışkıran pınarı?
ulaştırıyor beni bu korkunç gezim en yüce hedefe.
bir hiçlikti dünya eskiden, kapalıydı gözlerime!