408 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Madeline Miller - Ben Kirke İncelemesi
> Uzun bir aradan sonra, yine bir inceleme ile merhaba demek isterim siz sevgili okurlara. Tabi beni bilen ve tanıyanlarınızın, bu satırları okumaya başlamadan önce, incelemenin uzunluğuna bakacağına da adım gibi eminim. Artık kalemin ve hayalimin gücü ne verdiyse diyelim ve yavaş yavaş konuya girelim derim. Bugün
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202134,2bin okunma
Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:) (Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊) Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza
Reklam
uzaktan seviyorum seni  kokunu alamadan,  boynuna sarılamadan  yüzüne dokunamadan  sadece seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni elini tutmadan yüreğine dokunmadan gözlerinde dalıp dalıp gitmeden şu üç günlük sevdalara inat serserice değil adam gibi seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden en çılgın kahkahalarına ortak olmadan en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan öyle uzaktan seviyorum seni kırmadan dökmeden parçalamadan üzmeden ağlatmadan uzaktan seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni; sana söylemek istediğim her kelimeyi dilimde parçalayarak seviyorum damla damla dökülürken kelimelerim masum beyaz bir kağıtta seviyorum.
Geceye Doğru :) Sizce Dokunsa mı Ruhumuza?
Gökyüzünde uçuşan kelebek misali, yüreğim öyle kederli ki, gelsen yanıma. Bir kelebek misali, dokunsan ruhuma, Dokunduğun yerden yeşillense yaşamaktan vazgeçmiş dallar. Kanatlarını ufka açmış kelebek gibi gelsen konsan umuduma, Mavisiyle siyahı ile tozlarını eksen tuvalime. Bir ressamın ahenkle dönen fırçasındaki ilham olsan, Da Vinci’nin sanat
“Dijital çağa inat, mektup yazmaya devam”
"Bir zamanlar mektuplar yazılırdı, cevabı bazen aylarca beklenen. Zarfın içine, fotografta koyulurdu çoğu zaman, bazende sevgiliye gönderilen bir tutam saç. Özledim demenin bir diğer yoluydu, mektubun ucunu yakmak! Telefonun, internetin olmadığı zamanların vazgeçilmeziydi işte mektuplar. Şimdi mektup, bir simge olarak kaldı telefonlarımızın ana sayfasında. Bildirim geldikçe, açıyoruz. Kısa ve hissiyatı olmayan cümleler. Emojilerle destekleklemeye çalışıyoruz o hissiyatı ama yok olmuyor. Eskiden daha mı kuvvetliydi bazı bağlar? Ya da daha mı samimiydik acaba? Bir şeylere hızlıca erişebiliyor olmak, aramızda ki uçurumları daha mı açtı? Sanırım biraz öyle oldu! Ve ben teknolojinin tüm konforuna rağmen özleyenlerdenim, samimi hislerle başlayıp, duygu dolu cümlelerle biten o güzel mektupları! Karanlık dijital çağa inat, mektup yazmaya devam edeceğim!🖌
Ben Geldim...
Birazdan akşam çökecek, sessizlik okyanus gibi dolduracak dinlenme tesisini. Adına tesis dedikleri bu yerin ortasında yaşlı bir beton yığını, onun karşısında beton yığınının yaşı kadar sefer yapmış; emeklilik bekleyen otobüs. Beyaz saçlı şoför otobüsün hemen yanında sigarasını bitirmeye çalışıyor, yorgun gözleriyle yolu izliyor. Yol izlemek,
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.