Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dilin sınırlılığı ve Kuran'da Tanrısal bilgi
Dilin mantıksal yapısından kaynaklanan anlatım güçlükleri de, dil-mantık ilişkisi ve dilin sınırlılığı açısından oldukça önemlidir. Bu duruma ilişkin en ilginç örneği, Kuran'da tanrısal bilgiye yönelik ifadelerde görmek olasıdır. Genel olarak Kuran, Tanrı'nın evrende yer alan gizli-açık her şeyi bildiğini ifade eden birçok bildiriyi bünyesinde barındırmasına rağmen, bu dünyayı sınav alanı olarak sunmak amacıyla, kimi yerlerde Tanrı'nın geleceği bilmediği izlenimi doğuran ifadelere yer vermektedir. Çünkü beşeri ve dilsel düzeyde sınamak, ancak bilinmeyen bir durumu bilinir hale getirmeye dönüktür. (...) Bu türden deyişler içeren ayetlerin, İslam kelamcıları/teologları arasında, Tanrı'nın yoku (ma'dum) bilip bilmediği ya da tanrısal bilginin önceli mi, yoksa öncesiz mi olduğu tartışmalarına yol açtığı görülmektedir. Ancak Kuran'da Tanrı'nın sınamasının yanında, dilin insaniliğinden kaynaklanan bir zorunlulukla lemma ya'lem (henüz bilmiyor, sonra bilecek); li'na'lem (bilmek, öğrenmek için) gibi deyişlerin de Tanrı'ya yüklendiği görülür. Kelamcıları/teologları ve Kuran çevirmenlerini sıkıntıya sokan bu ayetlerden iki tanesini aktarmakta yarar vardır: Yoksa siz, Tanrı içinizden cihat edenleri, Tanrı'dan, elçisinden ve müminlerden başkasını kendine sırdaş edinmeyenleri bilmeden (lemma ya'lem) bırakılacağınızı mı sandınız? Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini bilmek için (li-na'lem) onları uyardık.
_Diyalektik Eristik Kıyas üzerine umumi fikirler: _Eristik Kıyasların birincisine yine Kıyas diyelim fakat öbürüne sadece Kıyas değil, Eristik Kıyas adını verelim. Çünkü o, gerçekte netice çıkarmadığı halde, ancak görünüşte netice çıkarır. _Kıyas, doğru ve ilk olan öncüllerden veya kendilerinden edindiğimiz bilginin, kendisinin de kaynağı ilk
Reklam
Kuran, Tanrı’nın evrende yer alan gizli-açık her şeyi bildiğini ifade eden birçok bildiriyi bünyesinde barındırmasına rağmen, bu dünyayı sınav alanı olarak sunmak amacıyla, kimi yerlerde Tanrı’nın geleceği bilmediği izlenimi doğuran ifadelere yer vermektedir. ...Bu türden deyişler içeren ayetlerin, İslam kelamcıları/teologları arasında, Tanrı’nın yoku (ma'dum) bilip bilmediği ya da tanrısal bilginin önceli mi, yoksa öncesiz mi olduğu tartışmalarına yol açtığı görülmektedir
Bu incenin incesi buluş, oldukça sudan bir şeydi üstelik. Bütün yaptıkları, susmak i, kıpırdamamak oldu. O kadar. Görünmemek, susmak, yokmuş gibi davranmak.
Epikuros'un fizik öğretisinde, Tanrıların dünya üzerinde hiçbir etkileri yok. Herhangi bir etkiden Tanrıları büsbütün uzak tutmak için, Epikuros onların "dünyalar arasında", yani dünyalar arasındaki boşlukta bulunduklarını söyler. Tanrılar eksiksiz bir mutluluk içinde olduklarından, onların dünya ile ilgilenmeleri, böylesine bir
Sayfa 113Kitabı okudu
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1. BÖLÜM 1. Severim bir işe başlamadan önce altın sözler saçanı ver her zaman vaat ettiğinden daha fazlasını yerine getireni: çünkü kendi batışını ister o. (s. 9) 2. Severim yaralandığında bile ruhu derin kalanı ve küçük bir hadiseden yok olup gideni: böylece köprüden seve seve geçer o. (s. 10) 3. Bu