Demokrasi'den önce Müslümanca Cumhuriyeti incelese idi ya. Eleştirileri ve Övgüleriyle birlikte bunu yapsa idi ve sonra da iş demokrasiye ve Müslümanca ya da Seküler Demokrasiye gelse idi daha iyi olurdu. Kitapta ve Kitabın savunma kitabında Ne Mustafa Kemal Atatürk'ten bahsediyor, ne de Atatürk Devrimlerinden. Hak üzerinde duruyor. Hak sözcüğüne alegorik olarak birden fazla anlam yüklüyor. Türkçe de okuru etkileyebilir, ancak Kitabın İngilizce çevirisinde Hak, Right şekline dönüşeceğinden kutsiyetini yitirecek ve etkisi azalacaktır. Maksatlı olarak Hakk'tan bu kadar sıklıkla bahsedilmesi, yazarın idee fikse anlayışını ifşa ediyor. Daha ne diyeyim ki?