Her öğrenci kendini anadilinde ifade etme hakkı istiyor. Neden olmasın?
Elbette, Ava’nın Volof dilinde konuşma hakkı olursa, Daniel’in Fransızca, Kemal’in Arapça, Boris’in Rusça, Li-Cong’un Çince, David’in İbranice, Toni’nin İngilizce, Talin’in de Ermenice konuşma hakkı olmalı. Normal.
Herkese eşit davranılmak; bir hak, ancak herkes
aynısına sahipse gerçek bir haktır. Yoksa bunun adı hak değil, iyilik, ayrıcalık ya da kayırma olur.
Eğer herkese anadilinde konuşma hakkı tanınırsa, sınıfın ne hale geleceğini tahmin edebiliriz: Kimse kimseyi anlamaz. Bu durumda, likte okuyabilmek için herkesi bağlayan bir kural bulmak gerekecek; herkes için geçerli haklan ve ödevleri belirlemek gerekecek.
Kuşkusuz, birçok öğrenci hayal kırıklığına
uğrayacak. Ama eğer Ava, Daniel, Kemal, Boris,
Li-Cong, David, Toni ve Talin haklarından birinden vazgeçerlerse, başka bir hak kazanacaklar -birlikte okuyabilme hakkını.
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı