Ortaçağ döneminde İtalya’da Hristiyanlığın durumunu polisiye olarak ele alan bir roman. Polisiye romanlarda bu kadar betimleme yapılması beni boğdu boğdu duvara attı boğdu boğdu duvara attı çığlıklar yardım çığlıkları dedim bi yerde. Kurgusal ve içerik olarak gayet iyiydi. Kitabın çoğunluğu dini içerikli olmasına rağmen manevi haz sıfırdı İslami konulu romanlarda bu hissi bi yerden mutlaka alırsınız. Benim anladığım kadarıyla yazar Hristiyanlığın çıkmazlarından, din adamlarının verdiği tahribattan kurtuluşu ateizmde
buluyor. Ah haykırsam dağlara taşlara Tek yok İslam diye. Romanda sıkça Arap bilginlere atıfta bulunulması da ayrıca dikkatimi çekti.
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma
Her şeyin fâni , vefasız oluşu, olayların izleri olan hatıraların da zamanla silinmesi, unutmak denilen o müthiş hem de kurtarıcı musibet, daha yaşarken hayat yolunda adım adım öldüğümüzü göstermiyor mu?
Ben yaşadığım hayattan memnunum. Tıpkı basık, bakımsız ama rahat bir ayakkabı gibidir benim hayatım. Bu ayakkabı su kaçırabilir, başkalarına gülünç görünebilir, ama ayağı sıkmaz, insan bu ayakkabıyı yolun ortasında çıkarmak ihtiyacını duymaz.
“Müslüman, fiilen cihad alanına çıkmadan nefsi için şeytanla, heva ve hevesleriyle, kişisel arzu ve ihtirasları ile, ailesinin, kabile ve milletinin çıkarları ile cihad etmelidir. Kısacası Müslüman, Allah rızası ve İslâmî değerler dışındaki her çeşit endişe ile mücahede ettikten sonra Allah'ın hakkını gasbeden tâğutların otoritesini kırıp yeryüzünde onun hâkimiyetini sağlamak için önündeki her çeşit engele en büyük cihad ile karşı çıkan kimsedir.”