200 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
KORKU RUHU, TEREDDÜT AKLI ALIR!
“Bir milleti yok etmek isterseniz askerî istilâya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla mânevî değerlerini, ahlâkını soysuzlaştırmak kâfîdir.” diyerek, 1 Kasım 1928'de gerçekleştirilen Harf Inkılabına karşı olduğunu savunan ve ömrünün tamamını yazmaya adayan bir Muharrir; Peyami SAFA. Harf Inkılabına karşı olmasının nedenini, niçinlerini anlattığı uzun yazıları var. Bu kitabın sonunda bundan bahsetmemin sebebi, yazarın okuduğum üçüncü kitabı ve bu kitaplar içinde (Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, YALNIZIZ) dili en ağır olan kitap olması. Kitabın sonunda, kitabın içinde bolca kullanılan eski Türkçe kelimelerin on, onbeş sayfalık sözlüğü var ama okuma senkronunu bozduktan sonra bir anlamı yok. Kitabı okurken hem harf devrimine karşı oluyorsunuz, hem de yok ya, iyi ki gerçekleştirilmiş diyorsunuz. Tam bir tereddüdün romanı gerçekten! Şüphe ve tereddüt, insan ruhunda anarşi yaratan en tehlikeli hislerdir. Peyami SAFA, bilinen bu gerçeği romanda da Muharrir-Mualla ve Vildan karakterleri üzerinden eski kelimelere rağmen! çok çok iyi analiz etmiş yine ve okuyucuya içinde anarşi yaratacak kadar hissettirmiş. Devrimden önceki dile hakimseniz okurken çok daha iyi hazlar alabilirsiniz. Ben hiçbir kitapta bu kadar zorlanmamıştım ama sonuç olarak anlatılmak istenenleri anladım ve hissettim. Kitap on üzerinden on puandır ama sekiz dememin sebebi harf devrimi midir, yoksa devrime ayak uydurmayı şiddetle reddeden yazar mıdır bilemedim. Dedim ya, tam BİR TEREDDÜDÜN ROMANI. İyi okumalar :)
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20207,2bin okunma
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Roman, çocuksuz çocuk doktoru Aslı'nın Kariye Müzesi ziyaretiyle başlayıp Eyüp Sultan Camii ziyaretiyle devam ediyor. İçsel bir boşluk hisseden Aslı, Kudüs'e bir tur ile seyahat ediyor. Bu yolculuk boyunca, tarihi ve sosyal dokusu yıllar süren acılarla dolu Kudüs'ü keşfederken kişisel bir dönüşüm yaşıyor. Kutsal mekânları ziyaret, yerel halkla buluşmalar ve gerçek aşkı ve manevi tatmini arama yolculuğu kitabın özünü oluşturuyor. İslami tarih, ayetler ve hadislerle zenginleştirilen roman, Sufi düşüncesiyle yoğrulmuş, insan ruhunun derinliklerine dokunan sade ve akılda kalıcı bir anlatıma sahip. Kudüs'ün betimlemeleri etkileyici olsa da karakter gelişiminin ve diyalogların daha derin olabileceğini düşünüyorum. Aslı'nın iç yolculuğu yer yer yüzeysel kalıyor. Kitap, manevi bir arayış içinde olanlar için ilham verici olabilir ancak daha karmaşık karakterler ve olay örgüsü arayan okuyucular için yeterli olmayabilir. Her hikâyede bir derinlik arayanlar için bazı yerlerde sığ kalabilir. Bu arada kitap en heyecanlı yerinde bitiyor. Devam kitabını okumak ister miyim? İsterim. Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!
Gecenin Örtemediği Şehir Kudüs
Gecenin Örtemediği Şehir KudüsNalan Güven · Timaş Yayınları · 2021379 okunma
Reklam
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
"Roma'dan Hüdavendigar'a: Taşın Hikayesi"
21 Temmuz 1718 Rivayet edilir ki; vakt-i zamanında ahalinin adına Hüdavendigar dediği şehirlerin birinde, bedenen ölümünün üzerinden 322 sene geçmiş bir gencin ruhu şehrin tüm sokaklarını dolaşır, Ulu Camide namaz kılanların kaçıncı rekatta olduklarını unutturur, Osman ve Orhan Beylerin kabri başında nöbet tutan, oldukça ciddi askerleri güldürmek
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,8bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Spoiler içerir. Kitabın daha ilk sayfasında karşılaştığımız “Dışarıdan bakıldığında donuk bir adamım, oysa kafamın içinde düşünceler, hayaller alev alev..” cümlesi bizi nasıl bir anlatının beklediğinin göstergesi sayılabilir. Kaybolan yaşlı komşusunu aramaya çıkan ana karakterimiz ( anlatıcımız) kendisini rüya ile gerçeğin iç içe geçtiği karanlık
Ve Ateş Bizi Tüketiyor
Ve Ateş Bizi TüketiyorMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2019462 okunma
222 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Canım Sabahattin Ali. Sanki içimizden biri gibi benim için. Ona olan sevgim ve hayranlığım yıllardır devam ediyor. Kuşkusuz Türk edebiyatının en naif isimlerinden biri. Kuyucaklı Yusuf’u ilk lise yıllarında okumuştum. Şimdi seneler sonra tekrar okumak istedim. Sabahattin Ali duyguları o kadar güzel anlatıyor ki, o kadar duru, o kadar gösterişsiz. Satırları tekrar tekrar okumaktan kendimi alamıyorum. Sabahattin Ali öykü yazarı olarak tanınırken Kuyucaklı Yusuf ile ilk romanına imza atmış. Kuyucaklı Yusuf bu kez bende bambaşka tatlar bıraktı. (Zaten bir kitabı yeniden okumak, yeni bir kitap okumak gibidir. Çünkü bambaşka tatlar alabilirsiniz aradan geçen yıllarla birlikte.) Kitap Yusuf’un ailesinin başına gelen trajik bir olayla başlıyor. Nazilli kazasının kaymakamı Salahattin Bey yetim ve öksüz kalan Yusuf’a yeni bir hayat armağan ediyor. Biz de kitapta Yusuf’un ve içinde yaşadığı çevrenin hikayesini okuyoruz. Sabahattin Ali kişilik betimlemelerini, insan ilişkilerinin iç yüzünü birkaç satırda fakat çok yerinde cümlelerle yazmış. İlk baş kitaptaki karakter art arda geliyor ve aklınızda kalmayacakmış gibi geliyor fakat sonra tüm karakterler yerli yerine oturuyor. Sabahattin Ali’den sımsıcak, Ege kokulu bir kitap. Mutlaka okuyun. Hatta tekrar tekrar okuyun.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,9bin okunma
56 syf.
6/10 puan verdi
Kendisini hiçe sayarak hayatını ailesine adayan bir adamın kısa öyküsü. İnsan sevilmediğini, değer görmediğini ve merak edilmediğini fark ettiği zaman yaşamın anlamını kaybediyor. Bir kalbin çöküşü de böyle başlıyor.
Bir Kalbin Çöküşü
Bir Kalbin ÇöküşüStefan Zweig · Can Yayınları · 201816,8bin okunma
Reklam
131 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.