+Kitap okumadın mı hiç ?
-Simmel'i okuyorum. Müthiş bir yazar.
(Batıda hizmetçi romanı denir Simmel'in yazdıklarına.)
+Bu denli çözümsüz, dış olgulara bağımlı bir yaşamın içinde olmamak ne büyük bir mutluluk.
O esir.
Her gün yaşlanmaya, her gün kafasından ve gövdesinden bir şeyler yitirmeye esir. Her gün gelişen, her gün büyüyen, tüm çağlara varan bir bağımsızlığın, nesnelere dayanmayan bir özgürlüğün mutluluğuna hiç varmayacak. Anadili bile gelişmemiş. Düşünceleri, insan varoluşunun gerçeğini kavramaya yeterli değil.
Sinir sistemiyle anıların, anılarla alkolün, alkolle ağrının bir ilişkisi var. Çocuklukla yazının, yazıyla yalnızlığın, yalnızlıkla korkunun... Beceremiyorum. Hep o. Kaldı ki.. Tavşan bu; hep kaçar. Korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Aklım karışık biraz. Her gün aynı kafa karışıklığı ile uyanıyorum. Gece boyu yazdıklarımı anımsamaya çalışıyorum, olmuyor. Rüya sanıyorum. Deftere bakıyorum. Yazmışım. Okuyorum. Yazı benim. Yazdıklarımı anımsamıyorum.
"Ölüm sevdiklerini senden almadan evvel, sanki sana ve çevrendekilere gelmeyecekmiş gibi geliyor. Sonra bir gün kedin ölüyor ya da alt komşun ya da sevdiğin... Okkalı bir tokat yiyorsun yüzünün tam ortasına. O an hayatı, uçabilecek kadar hayallerle yaşaman gerektiğini ve aynı anda da ayaklarının yere basması kadar gerçekçi olduğunu anlıyor insan."
@anneolanbilir #pınaryılmaz #anneolanbilir #okuyorum #kitapalıntısı s.129
@azyayingrubu
-İdris, sen ne yapıyorsun kuşların yanında
-İdris'le konuşuyorum
Kuşları okuyorum içimde, ağacın kuşlarını
Yeni pişmiş çilek reçeli gibi kaynayan
Dalların üzerinde
Gemilere dadanan kuşları okuyorum bir de
Göklerde bir başına dolaşan