Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan Hafızasının Büyüleyici Gücünü anlatan güzel bir hikaye; Yavuz Sultan Selim Han zamanında bir şair, yeni yazdığı şiirini pek beğenmiş ve sultana okumak istemiş. O zamanlarda gerçek sanatkâra çok kıymet verildiği için, kısa zamanda sultan tarafından huzuruna kolayca kabul edilmiş. Sultan Selim Han'ın yanında Hasan Can ve diğer yetkililer varmış. Şair zât heyecandan sesi titreyerek şiirini okumuş, bitirmiş ve sonra da padişaha bakmış. Yavuz Sultan Selim Han, hiç tereddüt etmeden: "Ama ben bu şiiri biliyorum demiş". bunu duyan şair adam şaşırmış: Nasıl olur efendim, bu şiiri ben yazdım ve ilk defa burada okuyorum." Sultan: "İstersen bir defa da ben okuyayım" diyerek teklemeksizin adamın az evvel okuduğu şiiri aynen tekrarlamış. Şair zât, şaşkınlıklar içindeyken Hasan Can, atılmış; "bu şiiri ben de biliyorum sultanım destur verirseniz ben de okuyayım." O da şiiri birebir okumuş. Böylece devamında oradaki vezir ve diğer sekiz kişi daha sırasıyla okumuşlar. Bu durum karşısında şair ne yapacağını şaşırmış: "Nasıl oluyor anlayamıyorum sultanım, ama bu şiiri gerçekten ben yazdım." diye kendini savunmaya çalışmış. Neyse ki sonradan gerçeği anlatıp adamcağızın gönlünü almışlar. Padişahın duyduğunu bir seferde ezberlediğini, Hasan Can'ın iki ve diğerlerinin artan sayıyla dinlediklerini ezberleyebildiklerini söylemişler. Sonuç olarak, Yavuz Sultan Selim Han'ı istisna bir kâbiliyet olarak bu sorunun dışında tutarak: Her insanın beyin yapısı benzer ise neden bazıları bunu bu denli etkin kullanabiliyor da bazıları kullanamıyor? Güçlü Hafıza, Sayfa:15-16.
Sayfa 15 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
" İnsan elinin ve beyninin yarattığı dünyayla bağlantımı koparmayı başarmıştım bir şekilde. Dedem haklıydı belki , henüz filizlenirken okuduğum kitaplar beni mahvetmişti. Fakat yıllardır neredeyse hiç kitap okumamıştım, gerçi izleri oradaydı. Kitap yerine insan okuyorum şimdi. Onları baştan sona okuyup fırlatıyorum. Yutuyorum onları, teker teker. Ve okudukça doyumsuzlaşıyorum. Sonu yok. İçimde çocukken koparıldığım hayatın akışıyla tekrar birleşmemi sağlayacak bir köprü oluşmadıkça sonu gelmeyecek. "
Sayfa 62 - SirenKitabı okudu
Reklam
Kütüphanem bana okumuş olduğum değil, okumamış olduğum kitapları hatırlatır. Okunmamış her iyi kitabın yaşanmamış bir hayat, kaçırılmış bir fırsat gibi insana pişmanlık ve suçluluk veren bir yanı vardır... Yaş ilerledikçe bu pişmanlıklar artar ve kütüphane, yaşamadığınız, yaşayamadığınız hayatlara işaret eden bir simgeye dönüşür. Gençliğinizde ise, bu kitapları ileride yaşayacağınız hayat parçacıkları gibi almışsınızdır. Ama bu soruya kızdığım için çoğu kez "Çok azını okudum," diye cevap veririm. Bir hesap yaparsanız 15 bin kitabı okumaya bir hayat yetmez! Flaubert'in şu lafını severim: "İnsan 10 kitabı dikkatle okursa büyük bir alim olur". Aşağı yukarı aynı bağlamda kütüphanesinden bahsederken Borges de şöyle der: "Çok fazla yeni kitap okumuyorum, eski kitapları yeniden okuyorum.
"Sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. Ve hepsine haykırmak istiyorum. Onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut,
Kitaba düştüm, sabahtan akşama kadar okuyorum. Kitaplar akıllı kitaplar aptal. Kitaplar büyük kitaplar çocuk. Kitaplar en uzak, en güzel yolculuk fakat kısır fakat sensiz...
Sayfa 494 - YKY 32. Baskı - 2016Kitabı okudu
Kitap yerine insan okuyorum şimdi. Onları baştan sona okuyup fırlatıyorum.Yutuyorum onları, teker teker. Ve okudukça doyumsuzlaşıyorum. Sonu yok. İçimde çocukken koparıldığım hayatın aşkıyla tekrar birleşmemi sağlayacak bir köprü oluşmadıkça sonu gelmeyecek.
Reklam
Le Horla -Bir Garip Hikaye-
Ruh hekimlerinin en ünlüsü ve en seçkini Doktor Marrande, üç meslektaşına ve doğal bilimlerle uğraşan dört bilgine, hastalarından birini görmek üzere, yönettiği akıl hastanesinde bir saat geçirmelerini rica etmişti. Bir araya gelince dostlarına şöyle dedi: “Size şimdiye kadar karşılaştığım en tuhaf ve en kaygı verici vakayı
Ayrıntı Yayınları - Çevirmen: Serdar Rifat Kırkoğlu
_Herşeyi okuyorum. ...bütün gazeteleri, bilimsel yazıları, ortak bildirileri...her çıkan yeni kitabı, dergiyi alıyorum. Nihayet ,kişi nasıl bir toplumda yaşadığını, karşısında kimlerin bulunduğunu bilmelidir. "Bir insan ömrünün sonuna kadar kafasında yaşattığı dünyada yasayamaz"
Sayfa 342 - Öteki yayıneviKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.