Uzun zamandır elimin altında olan ve sürekli bana bakan kitabı nihayetinde bugün okudum. O kadar 'kalın' kitaplar
okuduktan sonra bu 'çerez' gibi geldi. Hemen bitiverdi. Okurken çoğu kişinin kendinden bir şeyler bulabileceğine
inandığım bir kittap.
Bir kitap ve bir ölümle başlıyor. O ölüme sebebiyet veren o 'kitap' mı yoksa o 'araç' mı? Bunun
Ayfer Tunç
Aziz Bey Hadisesi
Yanlış bir aşkın, iletişimi olmayan bir ailenin oğlu, narsisizme varan kibriyle, Tamburcu Aziz bey’in hazin öyküsü, Geçmişi onarmanın ve hayatını geri kazanmanın yollarını elinden kaçırmış bir adam! Yazarın, insan olmaktan doğan zaaf ve yanılgılar nedeniyle yaralanmış boşa geçmiş, hayatlar üstüne yapılandırdığı hüzünlü öyküyü o kadar sevdim ki beğendiğim kitaplar dünyasında yerini aldı. Notum; Tüm kadınlar için ışık olması dileğiyle, Aziz Bey Hadisesi…
çok sonra yazılır
içinde yaşadığın günlerin şiiri
belleği vardır yaraların
kapandıktan sonra da işleyen
hatta aynı kalmayan kişileri
sökülmüş zamana gönderen
zarfı açar ya da kaparken
adres yanıltmasın sizi
kendinden bile taşınır insan
ne sokağın kalbi, ne kalbin evi
yalnızca şiir kendini seyrediyor şimdi
artık burada oturmuyor bu şiiri yazan
Her okuyanın kendinden bir şeyler bulabileceği bir kitap. Ayrılık, hüzün ve yalnızlık duyguları öyle tanıdıktı ki içimdeki yalnızlık hissi hafifledi. Kesinlikle tavsiye ederim.
Dosteyevski'nin okuduğum ilk eseri oldu. Çok beğendim ve bitmemesi için yavaş yavaş sindire sindire okudum. Konusu mükemmeldi bana yazar hafif Peyami Safa tadıda vermedi değil.
Kitaba gelirsek;
Okumak ve incelemek için sosyolojik bir geri plana sahip olmamız gereken bir eserdir. Olay bir cinayet ve sonucunda katilin yaşadığı psikolojik
İnsan bütün zîhayat âlemi içinde nazik, nâzenin, nazdar bir çocuk hükmündedir. Rahmanürrahîm'in dergâhında; ya zaaf ve acziyle ağlamak veya fakr ve ihtiyacıyla dua etmek gerektir.....