Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşkta yok olmak, insanı dünya endişesinden kurtarır; hayatı güzelleştirir. Dıştan bakıldığında aşk ile acze düşmek ve zebun olmak gibi görünen bu hâl, aslında her âşığın ulaşmayı istediği en son noktadır. Çünkü aşk gelince irade gider ve irade gidince sorumluluk ortadan kalkar. Sevg, insanın hükmedebildiği duygudur; ama aşk insana hükmeden, insanı hükmüne alan duygudur.
Sayfa 23 - Kapı Yayınları - 10. BaskıKitabı okudu
190 syf.
9/10 puan verdi
Zargananın ilk sayfasından son sayfasına kadar sürekli bi soru işaretiyle devam etmek ve bittiğinde bile yanıtsız kalmış sorularla başbaşa kalmak.Yazar okurun kafasında oluşan her soruya cevap vermeli mi eserinde diye düşündüm bittikten sonra.Yanıt verecekse eser yazarın istediği doğrultuda hep olmaz mı oysaki bazen susmak gerekmez mi okuyucuya
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137,3bin okunma
Reklam
İnsanız hata yapabiliriz ve her hata yaptığımızda geriye dönüp baktığımızda ders çıkartırız ve bir daha yapmayız tecrübe kazanırız. En önemlisi de edindiğimiz tecrübenin bir başkalarına da fayda sağlayabilmesi için paylaşmak gerekir diye düşünüyorum. Hayat bu ya insan en çokta istediği şeylerle imtihan edinilir. Dışardan bakıldığında hayat toz
..Benim Sevmelere Gebe Yıllarımdın Sen... Düşünmediklerimiz, aklımıza gelmedikler ve de tahmin etmediklerimizdir asıl canımızı yakan... O da olduktan sonra, bu da oluyormuş der, geçer gideriz ve onun da değeri bu kadarmış deriz daha sonra... Duvara benziyor bu, O da yıkıldıktan sonra, ah, ah, ben ne yaptım deriz... Ahlarla, vahlarla geçen zaman
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Camus'un kendi yaşamınında etkileri olduğu söylenen bu roman gerçekten insanda çok derin etkiler bırakıyor. Kitapta Meursault adlı karakterimizin soğukkanlılık mı desem psikolojik bir rahatsızlık mı desem (arkadaşımla tartıştık ve psikolojik rahatsızlık olduğunu düşünüyorum) ne olduğuna karar veremediğimiz düşünce yapısıyla beraber duygularını kullanmadığını okuyoruz. Kitabın başında annesinden, annem değilde hep 'anne' şeklinde bahsetmesi örneğin Annem öldü değilde "Anne öldü" gibi kullanmasının da kendine ait hissetmeyeşiyle alakalı olduğunu görüyoruz. Karakterimiz kitabın adını taşıyor ve bu dünyaya yabancı; var olan dünya insanları duygulu, üzülen, sevinen, seven, aşık olan insanlardan oluşuyor, Meursault ise bunların hiçbirini yaşamıyor hissetmiyor: kendisiyle evlenmek isteyen Marie'yi diğer kadınlardan farksız görüyor veya Annesinin ölümünün normal sıradan birinin ölümü gibi karşılıyor. Fakat sadece kendisinin ölüm duygusunu yaşıyor, hakkında idam kararı verilmesinden sonra yazılanlar ve karakterimizin düşünceleri aslında duygularının var olduğunu gösteriyor. Dıştan bakıldığında annesinin ölümü hiç umrumda olmayan ve bir kişiyi 5 defa ard arda ateş ederek öldüren biri hiç de acınası gelmiyor, ama nasıl olur da Meursault'a kitabı okurken acıyor ve onun idam edilmesini istemiyoruz. Karaktere hak verdiğimizden mi ona acıyoruz yoksa birinin idam edilme fikrimi hoşumuza gitmiyor. 2. Defa okuyorum ilk okuyuşumda hissetmediğim onlarca şey hissettim son 10 sayfa insana hayatı sorgulatmaya yetiyor, ve demem gereken tek şey bu kitabın mükemmel olması. Puanım 8.5/10.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,7bin okunma
PANDORANIN KUTUSU VE UMUT
İnsanca yaşayabilmek adına tutunduğumuz en önemli değerlerden birisidir “umut.” Hayat yolunda gücümüzün tükenmemesi için dört elle sarıldığımız. Hele ki umutsuzluk uçurumunun yanı başında olduğumuz günümüz dünyasında… İnsan dilde ikamet ediyorsa gerçekten, “Kullandığımız sözcükler anlamı indirgeme ve ya çoğaltma imkânına sahiptir.” diye
Reklam
Aşk mı / Sevgi mi…
Aşk, sevginin kanatlarında insanın yükselişidir. Bu yükseliş birkaç kademe sevgide kendini gösterir: Sevgi ile aşk arasındaki fark hâkimiyet derecesiyle ölçülür. İnsan, gönlündeki hâle hakim olabiliyorsa buna sevgi denir. Ama gönlündeki hâl insana hâkim ise onun adı aşk olur. Sevgide irade vardır, ama aşkta irade elden gider. Üstelik aşktaki insafsızlık, aşkın büyümesine vesile olur. Hiç bir âşık yoktur ki bana bu kadarı yeter deyip (aşkta insaflı davranıp) aşırı duygular beslemekten vazgeçsin. Kaldı ki aşkta yok olmak, insanı dünya endişesinden kurtarır; hayatı güzelleştirir. Dıştan bakıldığında aşk ile acze düşmek ve zebûn olmak gibi görünen bu hâl, aslında her âşıkın ulaşmayı istediği en son noktadır. Çünki aşk gelince irade gider ve irade gidince sorumluluk ortadan kalkar. Sevgi, insanın hükmedebildiği duygudur; ama aşk insana hükmeden, insanı hükmüne alan duygudur.
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
Equus
Eleştirel - Yaratıcı Düşünme ve Davranış Araştırmaları Laboratuvarı Ergenlerde Olumlu ve Olumsuz Sosyal Davranışlar: Sınıflandırma ve İlişkili Değişkenler N. P. Uludağ Yaratıcılık, Yıkıcılık ve Tutku: Peter Shaffer'in "Equus (Küheylan)" Adlı Oyununda Psikanalist ve Arketip Yaklaşımlar S. Andiç Yaratıcılık, Yıkıcılık ve Tutku:
Aşık,aşkı/Seven,sevgiyi bilmez oldu…
Aşk, sevginin kanatlarında insanın yükselişidir. Bu yükseliş birkaç kademe sevgide kendini gösterir. Sevgi ile aşk arasındaki fark hâkimiyet derecesiyle ölçülür. İnsan, gönlündeki hâle hakim olabiliyorsa buna sevgi denir. Ama gönlündeki hâl insana hâkim ise onun adı aşk olur. Sevgide irade vardır, ama aşkta irade elden gider. Üstelik aşktaki insafsızlık, aşkın büyümesine vesile olur. Hiç bir âşık yoktur ki bana bu kadarı yeter deyip (aşkta insaflı davranıp) aşırı duygular beslemekten vazgeçsin. Kaldı ki aşkta yok olmak, insanı dünya endişesinden kurtarır; hayatı güzelleştirir. Dıştan bakıldığında aşk ile acze düşmek ve zebûn olmak gibi görünen bu hâl, aslında her âşıkın ulaşmayı istediği en son noktadır. Çünki aşk gelince irade gider ve irade gidince sorumluluk ortadan kalkar. Sevgi, insanın hükmedebildiği duygudur; ama aşk insana hükmeden, insanı hükmüne alan duygudur. Biline!