Herkes, kafasının içinde iki tane badem taşır. Bunlar kulağın arkasından başa doğru giden bir yerde derinlemesine iyice gömülüdür. Bu bölgeye, hem boyutları hem de görünümleri tam bir badem gibi olduğundan Latincede “badem” anlamına gelen “amigdala” denir.
.↓↓.Dışarıdan bir tetikleyici geldiğinde, bademde kırmızı bir ışık yanar. Tetikleyicinin yapısına göre insanda bir korku oluşur ya da insanın keyfi kaçar veya iyi kötü duygular hissedilir.
Çünkü insanın iç boyutu sonsuz bir biçimde eğilip bükülmeye yatkındır ve her türlü uyarana karşılık verecek yapıdadır.
Sayfa 122 - İnsan Yayınları/8.Basımı /Ekim2020Kitabı okudu
Sufiler,kendilerine kulak verenlerin Allah’ın halktan sadece gaib değil,aynı zamanda hem alemde hem de insanın ruhunda hazır ve nazır olduğunu unutmalarına asla izin vermezler.
Sayfa 13 - İnsan Yayınları/8.Basımı /Ekim2020Kitabı okudu
Allah çoklukta birliği ancak insan aracılığı ile seyreder…İnsan olmadığında,İlahi Bilginin belli bir tarzı da olmaz ve Allah’ın sonsuzluğu ve sınırsızlığı da sınırlı hale gelir.Bu insanın varolmasının zorunlu olduğunu söylemekle aynı kapıya çıkar.
Sayfa 183 - İnsan Yayınları/8.Basımı /Ekim2020Kitabı okudu
"İnsanın yarası gibisi yok; ikimizin de yarası var ama yerleri ve boyutları farklı."
Sayfa 14Kitabı okudu
".....insanın insanı manevi açıdan, sevgisizliklerle, türlü yaralamalarla öldürüşü, gerçek cinayetleri oluşturur; boyutları daha geniş olan sonraki tüm cinayetlerin, büyük kıyımların temeli, bu günlük cinayetlerde aranmalıdır."
Sayfa 10Kitabı okudu
Prione
Bir insanın șerefinin, boyutları ile alakası yoktur. Küçücük bir karınca bir insandan çok daha șerefli olabilir. Giydiğin kıyafetlerin onurla ilgisi yoktur. Bir dilenci, pekâlâ krallardan daha onurlu olabilir. Asaletin zenginlikle alakası yoktur, çölde paçavralarla gezen bir çocuk herkesten daha asil olabilir.
Boş insanın dolu görünmek için başvurduğu tek yöntemdir baskı. Bu boş nesne bir birey olduğu gibi bir kurul, bir bireyin yöresinde toplanan bir insan sürüsü de olabilir.
Sayfa 96Kitabı okudu
Üzüntülerimiz hâlâ aynı maalesef..
« Doktor: "Öyleyse üzüntüleri bırakacaksın!" dedi."
- "Ne yazık onları da bırakamam!" dedim.
- "Neden?"
- " Efendim, bunu anlatmak zor. Hiç iyi haber gelmiyor yurttan. Paramızın değeri düştükçe düşüyor. Para düştükçe insanın değeri de düşüyor. Düşmenin boyutları aklın almayacağı sınırlara çıktı. (...) Pahalılık arttı, çocuklar, gençler beslenemiyor; kadınlar tencerede ne pişireceğini bilemiyor.
Ne kadar gidecek böyle? Türkiye daha kaç kuşak acıdan inleyecek? Babalar kıvranacak analar gün görmeyecek? Ben üzüntüleri bıraksam, üzüntüler beni bırakmıyor Doktor Bey!»
Sayfa 221 - Literatür Yayınları, II. Basım Ekim 2018 (Ciğerim)Kitabı okudu
İnsan kendini kuşkuya kaptırmaya görsün bir daha kurtulamaz.
Sayfa 122Kitabı okudu
Beyinlerin boyutları , onları taşıyan bedenlerin boyutlarıyla ilgilidir: İri insanlar ufak tefek insanlara göre daha büyük beyinli olma eğilimindedir.Bu olgu iri insanların daha zeki oldukları anlamına gelmez.Yoksa beyinleri büyük olduğu için fillerin insanlardan daha zeki oldukları sonucunu varmamız gerekirdi.
Sayfa 86Kitabı okudu
Kuşkunun en sığ, en saygısızca olanı insanlara yöneliğidir.
Sayfa 122Kitabı okudu
İnsanın korkusu bilinçle ilgilidir. İnsan bir olay karşısında duyduğu korkuyu öteki dirilerin de kendi gibi duyduğunu sanır. Oysa onların korkusu bir yaşama kuralıdır.
Sayfa 125Kitabı okudu