Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Namazı
"Nebiler Sultanı'nın güzel vasıflarını, hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem, yüzlerce kıyamet geçer de yine bitmez." Mevlâna Kuddise Sirrûh Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hiç günahı olmadığı halde, gündüzleri; devlet, millet ve din işlerini yürütüyor, geceleri mübarek ayakları şişinceye kadar namaz kılmakla
Bizde Gizlenmiş bir Allah sesi var; ona kalp diyoruz.
Kalp Bizde Gizlenmiş bir Allah sesi var; ona kalp diyoruz. Onun yapısı ar­zu ve haset olan etle, zulüm ve kuvvet olan kemikden başkadır. Onla­ra büsbütün yabancı olan kalp, çok kere aşk ve hayranlıkdır. Her adımda acılara ulaştırdığı için hayata dost olur. Bunca acının da yetmediğini, elemin elem doğurmasından sarhoş olduğunu söyler. Bazan da o
Reklam
Dinozor eti kokuyor toplumun ve çoğu insanın "düşünceleri, istekleri".
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
İnsanda üç tür istek vardır; Hissi istek, vicdani ve akli istek. Hayatta bu üç tür isteğin dengesinin sağlandığı durumlarda insanın bireyselleştiği ve kendi hayatını yönettiğini görürüz. Ancak hissi ve vicdani isteklerin akli istekleri bastırdığı çağdaş dünya insanlarında öz yönetim becerisi çok az görülmekte.
.... “Ben” ölümü yenebilir mi? Amerikalı antropolog Ernest Becker, Pulitzer ödüllü Ölümü İnkar (Çev. Ayşegül Özdoğan, İz Yayıncılık) kitabında insanlığın bütün mücadelesinin ölümü yenmek konusunda düğümlendiğini söylüyor. Ölüm, yaşam ve korkulara ilişkin psikolojik ve felsefi bakış açılarının bir sentezi olarak nitelendirebileceğimiz kitapta,
Reklam
Bir insanı tanımanın yolları nedir? Bir kişinin zahirine bakarak onun hakkında karar vermemiz doğru mudur? Bir Müslümanın ibadetlerini yerine getirmesi ve görünürde günahtan kaçınması onun hakkında iyi düşünüp ona güvenmemiz doğru mudur?
Hayat... Aslında iki hece,ama insan yaşamı boyunca o iki heceye neler sığdırır,ne yaşanmışlıklar ne acılar, ne sevinçler ve ne umutlar... O en ufak bir umuda bile bütün hayallerini bağlar. Hiç yılmadan, yorulmadan umut çiçeğini sulamaya devam eder,dener yanılır,dener yanılır ama asla vazgeçmez belki birgün o küçücük umuda kurulan rüyalar gerçekleşir diye vazgeçmeyi düşünmez. Kimi zaman bu rüyalar gerçek olur,ama insan çoğu kez yanılır,aslında her şeyi sadece görmek istediği gibi hayal ettiği, düşlediği gibi düşünür ve öyle algılar. En kötüsü de bu belki de, insanın sonrasında gözündeki perde kalkınca gördüğü aslında boşuna girilen beklentiler ve boşuna kurulan hayâller... *** Ama insanı insan yapan da bu acizliğimiz değil mi zaten. Her düşüncemiz her beklentimiz dört dörtlük olsa insan insan olamaz ki. İnsan bazen istediği bir şey olmadığında neden neden diye sorgular. Çünkü gözünde her şeyin en güzeli en iyisi en hayırlısını istediği şey zanneder. Ama bir şey olmuyorsa Allah onu nasip etmiyorsa muhakkak onda büyük bir hikmet vardır.Hayatımızda olmuş ve olabilecek olan hiçbir şey sebepsiz değildir. İnsan geç olsa da istekleri gerçekleşmediğinde anlar aslında onun için hayırlısı olmadığını. Ve bazen olmadı diye sızlandığı dua'ya gün gelir olmadı diye şükreder... Şu ayeti hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız dileğiyle... "Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. Siz bilemezsiniz. Allah bilir." Allah'ım gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı eylesin,hakkımızda hayırlı olana da gönlümüzü razı eylesin inşallah. Vesselam...
Tüm hayalleri, hevesleri ve hayattan yana tüm istekleri hatta mutluluğu da boğazında kursağında yarım bırakılmış, yarıda bırakılarak büyütülmüş bir çocuk olarak yazıyorum, öyle bir çağda yaşıyorum ki acıdan ve ızdıraptan başka birşey gelmediği insanın insana kaldı ki benim kadar ıssız tonla dolu kitapla büyük bir kitaphane.
Yokuş
Etrafımda sadece Öldürülmek İsteyen Bir İnsan, Öldürmek İsteyen Bir İnsan, boş bir Tabut, açık bir Mezar ve bu dördünün istekleri var. Öldürülmek İsteyen İnsan onu öldürecek olan kişinin duygularını, Öldürmek İsteyen İnsan ise öldürdükten sonra hangi duyguya sahip olacağını merak ediyordu. Tabut kullanılmak, Mezar da bir an önce kapanmak istiyordu. Bu dört istek birbirine ne yapacaklarını bilmeden bakıyor, öylece duruyordu. Bu duruşun bitmesi içinse ilk olarak Öldürmek İsteyen İnsan’ın harekete geçmesi gerekiyordu. Çünkü bütün bu istekler onun hamlesiyle başlayacaktı. Bu yüzden diğer üçü beklerken o, yanında duran cinayet fikriyle konuşuyordu. Bu, yokuşa gelişigüzel bırakılmış bir cinayet fikriydi. Hiç kimsenin zihnine girmediği sürece ona dokunulmuyordu ve istediği insanla konuşmakta özgürdü. Bu sayede de bütün zamanını insanları ikna etmekle geçiriyordu. Lakin yokuşta başıboş dolaşan her fikir kısa sürede girecek bir zihin bulabilirken cinayet fikri zor kullanılan bir fikir olduğu için sürekli çaba harcamak zorunda kalıyordu. Üstelik hemen kullanılmak da önemli değildi. Önemli olan insanların zihninde kalmak eğer şanslıysa da işlevsel hâle gelmekti. Ama o bir zihne girince ya hemen atılıyor ya da hemen işlevsel hâle geliyordu.
Yokuş
Yokuş
413 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.