_1-Sirius (Köpek yıldızı, Akyıldız, αlfa Canis Major): Yakıcı anlamındadır. Büyük Köpek Takımyıldızı’nda, Canis Majoriste yer alır. Sirius, biri beyaz cüceden oluşan ve birbirleri çevresinde 49.9 yılda dönen bir çift yıldızdır. Güneş'e 8,47 ışık yılı uzaklıkta ve güneşin iki katıdır. Aydınlatma gücü Güneş'in 25 katıdır. Siriusun yaşı
_Alçakta olan kimse düşmekten korkmaz.
_Çok süslenenlere bakın; hepsi de gizlenmek istiyordur.
_Boşuna kendinizi kandırmayın; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz.
_Hukuk, her şeyin üzerinde olmalıdır.
_Bir düşünceyi kabul etmeden düşünebilmek, eğitimli bir zihnin işaretidir.
_Tanrılar da şakalara bayılır.
_Fazileti olmayan insan, hayvanların
27 Nisan 1970’de, henüz “Tutunamayanlar”ın son düzeltileri ve yeniden daktilolanma işlemleri sürerken, günlüğüne bir sonraki romanıyla ilgili ilk düşünce tohumlarını ekmeye başlamıştır Atay: “İkinci kitabımda, herkesin saldırdığı ve saldırmakta haklı olduğu bir adamlar (…) herkesin hor gördüğü bir kadının macerasını yazacağım.” Roman bu düşüncenin
“Büyük Gündem” Üzerine Derkenar
“Büyük Gündem” Yazar Mehmet Özger Bey'in, Zarif Yayınları aracılığıyla, 2022 tarihinde okurlarıyla buluşturduğu eseri. Yirmi beş yazının yer aldığı kitap, yüz altı sayfa hacmindedir. Kapı, mesafe, ilkeler, insan, bedel, sanat, hakikat, mitler, dil, zaman olgusu, melankoli, ölüm, aşk gibi birçok konu
Kitap ruhsal bir yolculuğu etkili bir dille anlatmaktadır bu noktada insanın kendini tanıması ve ruhsal bir zenginlik kazanması adına olumlu olmakla beraber mistisizm ve tasavvufun farkını da idrak etmek gerekmektedir. Her ruhsal serüven tasavvuf değildir her sevginin Hakkani olmaması gibi. Mistisizmle tasavvuf zaman zaman karıştırilir. Ruhsal dinginliğe yolculuk olması bakımından. mistisizmde meditasyon yoga gibi doğu felsefesine dayalı unsurlar varken tasavvufta tefekkür ve rabıta vardır. Tasavvufta maksat sadece kişinin ruhunun tanıması değil ilahi rıza ve aşka ulaşmaktır. Ayrıca tasavvufta Allah Teala'nın emir ve yasaklarının dışına çıkmamak için şer'i kaidelere muazzam derecede itina göstermek vardır. Örneğin bir tasavvuf erbabı sufi kendisine haram olan bir kadınla tek başına yolculuga çıkmaz, tüm namazlarının tastamam kılar ve farzlara ve sünneti seniyyeye uygun hareket eder. İçkiden uzak durur. Fal bakmak gibi dinen büyük günahlardan azami derecede kaçınır. Tasavvuf her ne gelirse hoşgörü ile yaklaşmak değil Hazreti Peygamberin yolunda gitmektir. Tasavvuf erbabı evlenmek niyeti dışında yabancı bir kadınla gece gecirmek şöyle dursun namahreme nazar dahi etmezler. Rabbim bizleri ehli sunnet velcemaat yolundan ayırmasın ve bizleri kendi yolunda istihdam eylesin.
"1934 yılında Soyadı Kanunu çıktı. Herkes kendisine soyadını kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri 'Eli açık', dünyanın en korkaklari 'Yürekli', dünyanın en tembelleri 'Çalışkan' gibi soyadları aldılar. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı kalmadığından, kendime 'Nesin' soyadını aldım. Herkes 'Nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim."
Doğu- Batı senteziyle akıllardan çıkmayacak hikayesi, varoluşçu - nihilist kuram dilemmasına tuttuğu ışık, atıfta bulunduğu metin ve düşünleri kendi donanımıyla harmanlamış @abdullah_aren_celikk ‘in üçüncü romanı “Yediler Teknesi” …
Metnin içtihatlarına dokunmadan fakat metni neden okumalıyız mânâsında uzun bir yazı olacak,
Ben özgüvenize güven şeklinde söylemeyi tercih ediyorum. Ailede çocuğun kendisine güvenmesi özüne güvenmesi konusu önemli bir husustur. Bütün yaşam yolculuğu boyunca bir insanın aküsünün kaynağı budur, yani enerjisini buradan alır. İşte bu enerjinin bir diğer adı da İngilizlerin resiliense dedikleri şeydir,Yılmazlık. Yılmazlık, azim, bırakmama, direnç… Kendine inanma, yapabilirim duygusu önemlidir. İddia ediyorum ki zamanı karşı durabilen bir insanlık için bilim için büyük atılım diyebileceğim her hikayenin arkasında yatan temel faktörlerden biri mutlaka bu çıkacaktır çünkü kolay olanı herkes yapar.Kolay olanı herkezin yapabildiğini yapmak gelişme döneminde önemlidir ama zamanla etkisini kaybeder. Biri çıkar daha önce konusulmayan bir sorunun farkına varır. Sorunun farkına varmak bile dikkat çekici bir adımdır cesaret gerektirir. Burada bir bit yeniği var diyebilmek zor iştir. Kişi nihayetinde mücadele etmesi gerekeceğini bilir. Başarıp başaramayacagı da meçhuldür ama şayet bir kere o kıvılcım Çaktıysa o mücadeleye de hazır olur
Hz. Musa (as) ve genç yardımcısının “iki denizin birleştiği yere” yaptıkları yolculuk.
"Hani Musa genç yardımcısına demişti: İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim ya da uzun zamanlar geçireceğim." (Kehf, 18/60)
Balık, buluşma yerinin tam olarak belirlenmesinde bir işaret olmuştur.
"Böylece ikisi, iki (deniz)in
Ev insanın kendi içidir. Eve dönmek, insanın kendisine dönmesidir, kendini araması... Uzun bir yolculuğu güzel kılan da eve dönmektir. Zira ev yoksa yolculuk da yoktur.