Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Victor Hugo hakkında "bilmediklerimiz"(Alıntıdır)
EDEBİYAT Victor Hugo hakkında az bilinen 10 şey Romantik akıma bağlı şair, romancı ve oyun yazarı, aynı zamanda Fransa'nın en büyük yazarı olarak görülen Victor Hugo kimdir? Peki, edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden olan Victor Hugo'yu gerçekte ne kadar tanıyoruz? İşte Victor Hugo hakkında az bilinenler... ''Öldükten sonra yaşamak
Puslu Kıtalar Atlası'na Dair
İnceleme yazmaya vaktim olmadığından fakat okuduğum kitaplara dair 3-5 satır da olsa bir şeyler yazmadan geçmek istemeyişimden kaynaklı ele alıyorum bu yazıyı. İnceleme olamayacak kadar kısa ve analizden yoksun olduğu için inceleme gözüyle bakmamanızı rica ediyorum. Spoiler olmayacağı için içiniz rahat ederek okuyabilirsiniz. Kitap adeta bir
Reklam
Başka bir dünya mümkün
Uzun yolculuklar her zaman ilk tercihim olmuştur. İster tren ister gemi ister karavan fark etmez, yeter ki ara sıra kaçmak isteyin ve bunu gerçekten de yapın. Yoksa bu dünyanın derdi kederi çekilecek gibi değil. Sömestr tatilini fırsat bilip Doğu ekspres ile Kars yolculuğundayım. Uçak ile Ankara’ya yaptığım uçuşun sevimsiz ayrıntılarıyla sizleri
BİLİNMEYEN BİR ROKETTEN GELEN MEKTUP
Ekim Ayı Öykü Etkinliği #139967416 BİLİNMEYEN BİR ROKETTEN GELEN MEKTUP Adım Angelo, 15 yaşındayım. Filipinler ülkesinin Boracay adasında yaşamaktayım. Burası Filipin’de olan 7641 tane adadan biridir. Bir gün kumsalda geziyordum. Hoşlandığım kıza çok kızmıştım. Bana ilgi duyması için her şeyi yapmıştım ama bana
“...Üç türlü yaşamak var: birincisi, yaşadığının farkında olmazsın. Yani yaşadığını, yaşamak denen hadiseyi bütün azametiyle idrak etmeden yaşarsın. Yani, insanların büyük bir çoğunluğu gibi... İkincisi, nerede olursan ol, hangi şartlar içinde bulunursan bulun, yaşamak bir saadettir senin için. Düşünmek, okumak, sevmek,
His
İçimizde tarifini edemediğimiz bir ruh! Bizi alıp götüren bazen de sonu olmaz yollara saptıran bir duygu! Ol deyince olduranın ruhumuza tüm hisleri verdirenin adıyla başlayalım! Tüm imkânsızlıkların ötesinde bize üflenen ruhumuz var olmaktadır. İnsanları görür görmez içimizde oluşan o tarif edemediğimiz şey de tam olarak ruhumuzdaki
Reklam
Sürekli kabristanda bulunduğum için oraya getirilip defin edilen insanları da görme imkanım var. Öyle büyük bir ibret ki nice Allah'a kafa tutmuş, nice zulmetmiş ya da farklı çeşitlerde insanların bedenleri geliyor bir musallada çaresizce yatıyor. O an içimden diyorum ki insanlar bilseler bu ahvali hiç karşı çıkarlar mı Rab'be... Allah, dini üzerinde ayaklarımızı sabit kılsın.
Dün geceyi kalbimiz mahzun, içimiz öfke, gözlerimiz gözyaşı dolu geçirdik Müslümanlar olarak... Aslında her asırda Müslümanların yaşadığı durumun aynısını yaşadık... Kâfirlere karşı savaşan hak tayfa yeryüzünde hep vardı. Batıla karşı dimdik savaşan, o hak tayfaya ulaşamayan, imkânları olmayan bizim gibi çaresiz Müslümanlar da hep oldu. Biz ilk
AFORİZMAYI SEVEN OLUR SEVMEYEN OLUR. BURAYA BIRAKIYORUM :) HALİL CİBRAN - AFORİZMALAR 1- Ne söylediklerime inanmanı, ne de yaptıklarıma güvenmeni isterim –çünkü sözlerim senin düşüncelerinden ve yaptıklarım gerçekleşmiş umutlarından başka bir şey değil. 2- Sana açıkladıklarında değil, açıklayamadıklarındadır insanın gerçeği. Bu yüzden, onu
Yazıklar olsun ne diyim
Hangimiz Yahudi'leri kötülemekten önce onları ve yaşadıklarını düşündük ki. Yok israil böyle yok şöyle. Atıp tutmakla olmuyor ki. Tamam ben de katılmıyorum İsrail in yaptıklarına. Ama dönüp bi bakalım yaw. Çok mu zor? Mısır'da köle olduklarını yerlerinden yurtlarından mahrum bırakıldıklarini,tarih boyunca bi oraya bi buraya suruklendiklerini,Avrupada bilhassa Almanya'da, Polonyada, gettolarda,olumsuz yaşam koşulları altında zulme maruz kalan o masum insanları kim doğru dürüst savundu. Niye İsrail'in 'yapriklarindan'dem vurup bunları hatırlamıyoruz. Yoksa kendimize mi muslumaniz sadece. Auschwitz de treblinkada ölenler gaz odalarında bogulanlar, bir annenin iki evladından birini seçmeye zorlandığı zamanlardan da dem vursaniza. Tırnaklarıyla betonlari kaziyanlar var ya. Ya öldürülen kadınların bedenleri bile kullanılıyordu. Saçlarından yastık bedenlerinden sabun yapılıyordu. En önemlisi de ne biliyor musunuz?. Damgaliydilar damgalı. 'Bizlerden olmayan'yani. Böyle bir geçmişe sahip olan bir ırk millet ya da din mensubu kişilerden pek de merhamet göstermeleri zaten beklenmez belki de. 'Acı'duygusu bu insanların genetiğine işlenmiş ha. Hep çektiler. Lütfen yapmayalım arkadaşlar. Lütfen. Elestirrlirken çift taraflı eleştiri yapalım. Görelim. Görmeye ihtiyacımız var. Not: Amacım israil devletinin yaptıklarını meşrulaştırmak değildir. Sadece farkındalık oluşturmaktır. Sözüm ise fundamentalistlere ve kof dusuncelilere
Reklam
Aşk için denir ki: “Bilincin egemenliğini sarsar”; o yüzden nedensizdir; insan olmadık kişilere aşık olabilir; aşkın kişi üzerindeki gücü korkutucudur. Peki ya günümüzde? Aşkı, acı çekme – çektirme ekseninde yaşayanların; bunun boyutlarını öç almaya kadar vardıranların sayısı azalıyor mu? Kuşkusuz, içgüdülerimize teslim olduğumuzda içine
Mitolojide Ruh İkizi
MÖ 4. yüzyılda yaşamış Aristophanes aşkı mitolojik bir efsaneyle açıklar: “İnsanlar yaratıldığında dört kollu, dört bacaklı, bir kafada iki ayrı yüze sahip, hermafrodit Hermes/Afrodit ve tek ruha sahip çok güçlü yaratıklarmış. Kendi kendilerine yetebildikleri ve çok güçlü oldukları için her türlü taşkınlığı yapar, tanrıları onurlandırmayı ihmal ederlermiş. Birgün Baş Tanrı Zeus bu olanlara çok sinirlenmiş ve insanları ortadan ikiye bölmüş; bir taraf erkek, bir taraf kadın olmuş. İkiye bölünen parçalar o kadar korkmuşlar ki birbirlerine sarılmışlar. Tanrılar bu işin böyle olmayacağını düşünüp, bedenleri bir çuvaldan yıldızları bırakır gibi karmakarışık bir düzen içinde uzayın sonsuzluğundaki dünyanın farklı yerlerine serpmişler. İşte o gün bugündür yarım olan parçalar, tamamlanmak için diğer yarılarını arar olmuşlar. Bulduklarında tek bir ruh olup, tanrıların onları tekrar cennetine alması için… Günümüzde 'Ruh Eşi ya da Ruh İkizi' olarak bilinen kavram bu efsaneye dayanmaktadır. Efsane böyle ama gerçekten insanların ruh ikizi var mıdır? Bu soru tarih boyunca birçok medeniyet ve kültürde tartışılmış. Gerçekliği konusunda elle tutulur bir bilgi yoksa da, içten içe herkes bir ruh eşi olduğuna inanır. Eğer onlardan biri diğer yarısıyla, kendinin gerçek yarısıyla tanışırsa, bu çift kendini aşkın, dostluğun ve en derin yakınlığın büyüsü içinde kaybeder. Bir daha asla, bir anlığına bile olsa, biri diğerinin gözünden ırak olamaz." Platon
Bukowski - John Martin’e Bir Mektup
Merhaba John, Güzel mektubun için teşekkürler. Arada sırada, nereden geldiğini hatırlamaktan zarar gelmez sanırım. Sen nereden geldiğimi biliyorsun. Bazen birkaç kişi çıkıp da bununla ilgili bir şeyler yazmayı ya da hikayemi sinemaya uyarlamayı denese de onların durumu tam olarak idrak edebildiklerini zannetmiyorum. "9'dan 5'e
Mitolojide Ruh İkizi
MÖ 4. yüzyılda yaşamış Aristophanes aşkı mitolojik bir efsaneyle açıklar: “İnsanlar yaratıldığında dört kollu, dört bacaklı, bir kafada iki ayrı yüze sahip, hermafrodit Hermes/Afrodit ve tek ruha sahip çok güçlü yaratıklarmış. Kendi kendilerine yetebildikleri ve çok güçlü oldukları için her türlü taşkınlığı yapar, tanrıları onurlandırmayı ihmal ederlermiş. Bir gün Baş Tanrı Zeus bu olanlara çok sinirlenmiş ve insanları ortadan ikiye bölmüş; bir taraf erkek, bir taraf kadın olmuş. İkiye bölünen parçalar o kadar korkmuşlar ki birbirlerine sarılmışlar. Tanrılar bu işin böyle olmayacağını düşünüp, bedenleri bir çuvaldan yıldızları bırakır gibi karmakarışık bir düzen içinde uzayın sonsuzluğundaki dünyanın farklı yerlerine serpmişler. İşte o gün bugündür yarım olan parçalar, tamamlanmak için diğer yarılarını arar olmuşlar. Bulduklarında tek bir ruh olup, tanrıların onları tekrar cennetine alması için… Günümüzde “ Ruh Eşi ya da Ruh İkizi “ olarak bilinen kavram bu efsaneye dayanmaktadır. Efsane böyle ama gerçekten insanların ruh ikizi var mıdır? Bu soru tarih boyunca birçok medeniyet ve kültürde tartışılmış. Gerçekliği konusunda elle tutulur bir bilgi yoksa da, içten içe herkes bir ruh eşi olduğuna inanır. Eğer onlardan biri diğer yarısıyla, kendinin gerçek yarısıyla tanışırsa, bu çift kendini aşkın, dostluğun ve en derin yakınlığın büyüsü içinde kaybeder. Bir daha asla, bir anlığına bile olsa, biri diğerinin gözünden ırak olamaz. Platon.. alıntı.
Eylül Ayı(2019) Hikaye Etkinliği(5-30 Eylül)
Şunları yolmayı kesmezse gidip ben onun elini keseceğim.Ah hadi onu geçtim arayacaksan ara be kızım,yazıyı turayı bahane etmeyi bırak. Dahiliyeci de amma sinirli bugün,üçtür kapıyı çarparak çıkıyor odadan.Kadın haklı koridor sesli falan da bugün başka yerden heyheyleri belli.Kocasından ayrılmış mıydı bu ? Hastane koridorunun duvarları mı daha
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.