"İki sevgili bir an göz göze geldiler.O gürültü patırtı arasında iki sevgilinin bakışlarını birbirinden ayırmak için ne dayanılmaz bir acı çektiklerini Tolugan'ın gözüne düşen saçlarını arkaya atarken nasıl titrediğini, yüzünde bir anda şimşekler çakıp söndüğünü kimse fark etmedi."
"Ama önce sana bilmen gereken bir şeyi söyleyeceğim.Zaten biliyorsun ama yine de söylemek istiyorum: Hep sensiz yaşadım sensiz oluyorum.En çok korktuğum şey asla savaşta ölmek değil,sensiz olmaktır. Birliklerle sefere çıkarken her zaman eksikliğini duyma hissini yitirmekten korkuyor, bu işi yitirmemem hep yanımda olman için bir çare düşünüyordum. Buna bir çare bulamadım ama bu özlemimin biri kuşa ya da bir başka bir hayvana herhangi bir canlı varlığa dönüşsün onu seninle bırakayım hem seninle kalsın diye hayal ediyordum.Bugün anlıyorum ki oğlum işte bu hasretten doğdu ve hep senin yanında olacak."
"Yüzbaşı,acele ile sadağını, yayını,kılıcını çıkarıp kapının yanına fırlattı, kolları kendisine uzanan kadına yaklaştı, diz çöktü. Yüzünü karısının yüzüne değdirdi. Başlarını birbirlerinin omuzlarına koyarak uzun süre öylece kaldılar.Bütün dünya üzerlerine eğilmiş onları örtüyordu sanki. Bu çadırın dışında kalan ve büyük seferle ilgili her şey anlamını gerçeklerini yitirmişti. Şimdi önemli olan yalnız onlardı,bu macerada onları birleştiren duyguydu."
***
Kitapta 2 farklı hikaye görüyoruz aslında,biri Cengizhan'ın Avrupa seferinde bayrak diken bir kadının hikayesi.Cengizhan'ın Gök Tengri'yle olan ilişkisini de okuyoruz.Bulut detayına ise söyleyecek söz yok.Diğer hikayede ise esir kampından suçsuz biri ve terfi almayı onun üzerinden planlamış bir savcı.Verdiği mesajlar olsun,sonu olsun çok güzel bir kitaptı.
***
"Annem ateşin karşısında çok hasta,üzgün bir halde oturuyormuş,gözyaşları arasından ateşi seyredip hem kendine,gem dünyaya babasız olarak gelecek çocuğa acıyormuş."
Merhabalar,bugünkü kitabımız:Gece Yarısı Kütüphanesi
Konu hakkında çok fazla bir bilgi veremiyeceğim çünkü olaylar çok spontone gelişiyor.Depresif bir ana karakterimiz 35 yaşında işten atılmasıyla + kedisinin ölmesiyle intihar etmeye karar verir.Fakat kendini bir kütüphanede bulur.Karşısındaki kişi çocukken yetimhane de ona bakan ''öğretmeni''dir.Bayan Elm Nora'ya burada ki her kitabın senin olasılık hayatlarının olduğunu,deneyerek istediği hayatı seçmesini söyler.Ve hikaye bu şekilde devam eder.Açıkçası yılın en iyi romanı olduğu için beklentilerimi çok yüksek tutmuştum.Ağır bir felsefe bekliyordum yani.Kitapta olayların gelişme zamanındayken kitabın fikiri aşırı hoşuma gitmişti yani böyle olasılıklar pararel evrenler vs.Ama kitabın yazılış stili kesinlikle bana uymadı yani asla alışamadım.Kitap keşke 1.Kişi tarafından yazılsaymış yani asla beğenemedim.Yani yazılış stili akıcı ona birşey diyemem ama kitap o karamsar havayı verememiş bence.Okurken sıkıldım.Bence yılın romanı olmaya layık değildi.Eğer 20-25 yaşlarındaysanız ve hafif yetişkin içerik-dram okumak istiyorsanız belki sevebilirsiniz.Kitabın çok iyi bir potansiyeli vardı ama yazılış stilinden harcandığını düşünüyorum.(Yinede çok beğendim alıntılar oldu)
Uyarı:Kitapta 18+ İçerik bulunmakta ve birkaç cümlede homoseksüellik içermekte.
Yaş Aralığı:20-30
Diyebileceklerim bu kadardı teşekkürler..