Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüksek ateşin faydası var mıdır?
Ateş mikrobik hastalıkların ilerleyip vücudu harap etmesini engeller. Yüksek ateş birçok mikroorganizmayı öldürür, birçoğunun ise çoğalmasını durdurur. Yüksek vücut sıcaklığında bakterilerin çoğalmasını sağlayan demir, çinko ve bakır miktarları azalır, hücrenin sindirim organeli olan lizozomlar kolay yırtılır. Lizozomlardan açığa çıkan parçalayıcı enzimler, virüslerle istila edilmiş hücreleri içlerindeki virüslerle birlikte öldürür. Yüksek vücut sıcaklığı, bakterileri ve kanser hücrelerini öldüren lenfositlerin de çoğalmasını sağlar. Yüksek sıcaklığı virüsleri öldüren interferon üretimi de artar. Bu bilgiler ışığında ateş eğer vücuda (bilhassa beyne) zarar verecek kadar yükseldiyse düşürülmelidir. Aksi halde aşırı olmayan ateş hemen düşürülmemelidir. Küçük çocuklarda yüksek ateş, beyin hasarına sebep olabileceği için ateşin özellikle düşürülmesi gerekir. Normal yetişkinlerin ateşlenmesi ise, vücudun mikroplarla savaş verdiğini gösterir. Bu nedenle hemen ateş düşürücü kullanılmamalıdır. Hastalara çok yüksek olmadıkça vücut sıcaklığının artmasının, mikroplarla veya hastalıkla mücadelede yardımcı olduğu anlatılmalıdır.
Öyle sert adamdı ki, kırk yılda bir yüzüne zorla bir gülümseme kondurduğunda vücudu o gülümsemeye bir hastalıkmış gibi muamele eder, bu yabancı hayatı bünyesinden bir an önce atabilmek için interferon salgılama hızını üç katına çıkarırdı.
Sayfa 224
Reklam
İlaçların Elde Edildiği Kaynaklar
Bugün kullanılan ilaçların pek çoğu sentetik yollardan elde ediliyor. Tıpta kullanılan ilk sentetik ilaçların eter ve azot protoksit olduğu biliniyor. Daha sonra kimya alanındaki gelişmeler ilerledikçe birçok ilaç sentez yoluyla üretilmeye başlanmış. a- Birçok bitkinin özsuyu, yaprağı, kökü, meyvesi, kabuğu, çekirdeği, tohumu, yağı ilaç yapımında kullanılır. Bitkisel kaynaklardan elde edilen en önemli etken maddeler alkoloidler ve glikozoidlerdir. b- Hayvansal kaynaklı ilaçlar ise hayvanların hormonları, serumları ve enzimlerinden elde edilir. c- Mikroorganizmalar genellikle antibiyotiklerin üretilmesinde kullanılır. Örneğin penisilin Penicillium notatum isimli küf mantarından elde edilir. d- İnorganik maddeler, özellikle kükürt, kalsiyum, iyot, demir, alüminyum, magnezyum ve amonyum bileşikleri birtakım tedavilerde kullanılır. e- Sentetik maddeler ise doğal kaynaklı ilaçların daha bol ve ucuz olarak elde edilmesi ve ilaçların yan etkilerinin azaltılması amacıyla laboratuvar ortamında sentez yoluyla elde edilen sülfonomidler, bazı hormonlar, eter, yarı sentetik penisilinler gibi ilaçlardır. f- Radyoaktif izotoplar, hastalıkların teşhiş ve tedavisinde, tıbbi araştırmalarda kullanılır. g- DNA rekombinasyonu yönteminde ise insan veya hayvan organizmasında belirli bir maddeyi sentezleyen hücrelerden alınan DNA molekülü, çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra kolay üreyen bir mikroorganizmanın sitoplazması içine yerleştirilir. Burada istenen maddenin üretilmesi sağlanır. Bu teknik ile aşılar, insülin, büyüme hormonu ve interferon gibi maddeler üretilir
Aşı
Daha endişe verici olan eski aşıların yerine insan genomuna karışan, insanın özünü değiştiren yeni nesil aşıların ortaya çıkmasıdır. Bunlar Gen Mühendisliği ürünü "Rekombinant Aşılar'dır. Hepatit B aşısı, bu aşıya iyi bir örnektir. "Genetik Mühendisliğin' getirdiği metodlarla silahlanan biyologlar artık bakteriyel hücrelere insan proteinlerinin sentezinden sorumlu genler yerleştirmektedir. Bu teknolojinin sağladığı imkanlarla günümüzde interferon, enzim, hormon ve diğer biopreparatlar gibi Grip ve Hepatit B aşısi da aynı mantıkla elde edilmektedir.
Sayfa 392 - Yitik Şifa YayınlarıKitabı okudu
Coronavirüsler
Coronavirüslerin bir başka önemli özelliği, yardımcı proteinleri sayesinde konağın doğuştan gelen bağışıklık tepkisinden kaçabilmesi. Bağışıklık hücreleri vücutta bir patojen tespit ettiğinde, patojenin çoğalmasını önleyen, patojenin protein sentezini durduran ve patojenin ölümünü tetikleyen interferon isimli proteinlerin salınmasıyla bağışıklık yanıtı başlar. Ancak bağışıklık sisteminin yanıtı ve tüm bu süreç, konakçı yani virüsün enfekte ettiği kişi için zararlı da olabilir. Çünkü bağışıklık yanıtı bazen vücudun sağlıklı hücrelerine karşı olup otoimmün hastalıklara yol açabiliyor. Bu, biraz da virüsün ne kadar virülan olduğu, yani virüsün ne kadar yıkıcı bir bağışıklık tepkisine yol açtığıyla da ilgili olabilir. Dolayısıyla, bağışıklık sisteminin tepkisi vücudu korumak yerine vücuda zarar da verebilir. Bu yüzden bir virüs salgınında kişinin diğer sağlık sorunları da önem kazanır.
Coronavirüslerin bir başka önemli özelliği, yardımcı proteinleri sayesinde konağın doğuştan gelen bağışıklık tepkisinden kaçabilmesi. Bağışıklık hücreleri vücutta bir patojen tespit ettiğinde, patojenin çoğalmasını önleyen, patojenin protein sentezini durduran ve patojenin ölümünü tetikleyen interferon isimli proteinlerin salınmasıyla bağışıklık yanıtı başlar. Ancak bağışıklık sisteminin yanıtı ve tüm bu süreç, konakçı yani virüsün enfekte ettiği kişi için zararlı da olabilir. Çünkü bağışıklık yanıtı bazen vücudun sağlıklı hücrelerine karşı olup otoimmün hastalıklara yol açabiliyor. Bu, biraz da virüsün ne kadar virülan olduğu, yani virüsün ne kadar yıkıcı bir bağışıklık tepkisine yol açtığıyla da ilgili olabilir. Dolayısıyla, bağışıklık sisteminin tepkisi vücudu korumak yerine vücuda zarar da verebilir. Bu yüzden bir virüs salgınında kişinin diğer sağlık sorunları da önem kazanır.
Reklam
Vücudumuzda bulunan sağlıklı hücreleri interferon proteini üretmeleri için uyarırsanız birçok hastalığın, bilinmeyen ve virüs ismi verilen mikropların faaliyetini durdurmuş olursunuz.
Sayfa 122Kitabı okudu
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.