Hatırlat da haziran sonlarında çocukluğumu yakalım
Sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
-Senegalliler dahil değil
Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihaplanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin.
-Yoksa seni rahatsız mı ettim?
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak.
-Freud diye bir şey yoktur.
-Haydi iç de çay koyayım.
Sen beni öpersen belkide ben fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür
-Senegalliler dahil değil
Sen beni öpersen belkide bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi tül darplarla
Dikkat spoiler içerir!
Satranç, Stefan Zweig'in intihar etmeden önceki yazdığı son eseridir. Kişilerin sembolleşmesiyle anlattığı eserinin konusu Satranç Şampiyonu olan Mirko Czentovic ile Dr. B. arasındaki çatışma anlatılmıştır. Mirko Czentovic zekası düşük olan hayal gücü zayıf olan biridir. Sadece satranç oynamasını iyi bilen bu kişiyi babası
sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
-senegalliler dahil değil
sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
-yoksa seni rahatsız mı ettim?
sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
-freud diye bir şey yoktur.
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
-haydi iç de çay koyayım.
aldatan kadın temalı eserleri severim. çünkü insan ruhunun kıyıda köşede kalmış en karanlık duygularına ya da güdülerine dokunan çekici bir şey var bunlarda. aldatan erkek mesela artık bir sulu komedi unsuruyken kadında iş çok çatallaşıyor, çetrefilleşiyor. psikolojik yönü ağır basan güçlü dramlar hatta trajediler ortaya çıkıyor. trajedi, çünkü
Yıl 1943. Cani Hitler ve Nazi canavarları Polonya' nın, Auschwitz toplama kampında. 15 Nisan 1934 doğumlu, 9 yaşındaki Schmuel' de bu kamptaki esirlerden sadece biri. Ne tesadüf ki yine 15 Nisan 1934 doğumlu, 9 yaşındaki Bruno' nun, Nazi güçlerinde asker olan babası da görevlendirmeyle bu kampa gönderileceklerden.
Babasının bu
sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
youtube.com/watch?v=wfgSWVC...
Hatırlat da Haziran’ın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım
- ah muhsin ünlü -
Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Çok zor dönemden geçen bir çift, yüksek bir binadan birlikte atlayarak intihar etmeye karar verdi. Atlamak üzereydiler, birlikte üçe kadar saydılar. Süre bitti kadın kendini boşluğa bıraktı, fakat adam atlamaktan vazgeçerek bekledi. 8 saniye sevgilisinin düşüşünü izledi, ve tam o sırada kadının paraşütü açıldı.
İhanet eden kimdi?
youtube.com/watch?v=wfgSWVC...
Hatırlat da Haziran’ın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım
- ah muhsin ünlü -
Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Kitapta dönüp dolaşıp okuduğum... Ama her seferine farklı duyguları yaşadığım şiirin şahsıma en ağır gelen bölümüdür...
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
-Freud diye bir şey yoktur.
Gidiyorum BuOnur Ünlü (Ah Muhsin Ünlü) · Sel Yayınları · 20115,3bin okunma