Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emre Yılmaz

Emre Yılmaz
@iqemre
Zaman bir yanılsamadır. Vakit iki bakımdan öğledir.
4 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
- Düşünün bir kere, bizler insanlık tarihinin en mutlu kişileriyiz. Bak Yedike, içimizde en yaşlısı sensin. Her şeyin eskiden nasıl, şimdi nasıl olduğunu hepimizden iyi bilirsin. Niçin böyle diyorum? Bak anlatayım: Eskiden insanlar tanrılara inanırlardı. Eski Yunanistan'daki inanca göre güya bu tanrılar Olimpos dağında yaşarmış. Ne biçim tanrı imiş onlar? Saçmalık işte! Ne gelirdi ellerinden? Durmadan birbirleriyle kavga etmek. Asıl özellikleri birbirleriyle didişmek, hiç anlaşamamaktı. İnsan hayatını değiştirmek, insanın mutluluğuna en ufak bir katkıda bulunmak gelmezdi ellerinden. Zaten böyle bir şey düşündükleri de yok tu. Aslında tanrılar da yoktu. Bir efsane, masal, uydurma idi bütün bunlar. Ama bizim tanrılarımız bambaşkadır ve hemen şuracıkta, Sarı-Özek Uzay Üssü'nde yaşıyorlar. Ve biz bu tanrılarımızla bütün dünyaya karşı övünüyoruz, gururlanıyoruz. Aramızdan hiç kimse tanımıyor, göremiyor onları. Yasalar buna izin vermez. Onları görüp tanımak da gerekmez zaten. Öyle her önüne gelen, bir Mırkınbay bir Sirkınbay (Ali, Veli) "Merhaba, nasılsın?" diye el uzatamaz onlara. Asıl gerçek tanrılardır bunlar. Bak Yedike, az önce sen, uzay gemilerinin telsizle yönetildiğini öğrenince şaşıp kaldın değil mi? Oysa o iş bir çocuk oyuncağı, hem modası da çoktan geçti. Gün gelecek, insanlar da telsizle yöneti-lecekler, tıpkı şimdiki otomatlar gibi. Anlıyor musun, büyük, küçük herkes radyo dalgalarıyla yönlendirilecek. Bu deneylere başlandı. İnsanlığın yüksek çıkarları için çalışan bilim çok önemli sonuçlar, çok önemli veriler elde etmiş bulunuyor ...
Sayfa 47 - Sabitcan
Reklam
Üç parça Arcturan Megacin’i bu karışımda erimeye bırakın (uygun biçimde dondurulmuş olmalı, aksi halde içindeki benzen uçabilir). Fallia Bataklıkları’nda mutluluktan ölen Otostopçuların anısına dört litre Fallian bataklık gazı köpürtün içine. Karanlık Qualactin Hipernane özünden bir ölçüyü gümüş bir kaşık sırtıyla ekleyin. Bir Algolyalı Güneşkaplanı dişi atın. İçkinin kalbine Algolya Güneşlerinin alevlerini yayarak çözülmesini seyredin. Az Zamfur serpin. Bir de zeytin. İçin... ama... çok dikkatli.
Ne çocuklarının yaşamak için neye ihtiyacı olduğunun bilgisi anneye verilmiştir, ne zengin adam kendisinin gerçekte neye ihtiyaç duyacağını bilebildi, ne de hiç kimse akşam olmadan önce giymek için bir çift çizmeye mi yoksa cenazesi için bir çift terliğe mi ihtiyacı olacağını bilebilir. İnsanken hayatta kalmamı sağlayan şey kendi çabam değil, yoldan geçen bir adamın yüreğinde var olan sevgiydi, onun ve karısının bana acıyıp şefkat göstermeleriydi. Öksüzler hayatta kaldılar, çünkü onlara acıyan ve şefkat gösteren yabancı kadının yüreğinde sevgi vardı. Aynı şekilde bütün insanlar kendi başlarına nasıl mutlu olabileceklerine kafa yormakla değil, sırf insanın özünde varolan sevgi sayesinde hayatta kalırlar.
Melek

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir gün belediye meclisi üyeleri diğer çocuklarla oyun oynadığım sokaktan geçiyordu. Bu saygıdeğer beylerin en yaşlısı olan zengin bir vatandaş, her birimize birer gümüş para vermek için durdu. Sıra bana geldiğinde birdenbire durup,"Gözlerimin içine bak," diye buyurdu. Bu çok değerli parayı almak için elimi uzatmış şekilde gözlerine baktığımda bana aynen korktuğum gibi, "Hayır,daha fazla yok; benden hiçbir şey alamazsın. Sen fazla akıllısın. " dedi.
Sayfa 18 - Nikola Tesla
Kendi aralarında Sonya’nın üvey annesinden ve öksüz kalan çocuklardan konuşurlar. Kız çocuklarından Polenka’nın da Sonya gibi olacağını söyler Raskolnikov. “Hayır, Tanrı bu kadar kötü bir şeye izin vermez” diye karşı çıkar Sonya. Eğer Tanrı varsa, niçin bu kadar kötülükler oluyor, niçin insan bu kadar acı çekiyor? “Tanrı onu koruyacaktır” diye
Reklam
21
İşte tam o sırada, tilki çıkıverdi ortaya. "Günaydın," dedi tilki. "Günaydın," diye kibarca cevapladı küçük prens, arkasını döndüğünde bir şey görememiş de olsa. "Buradayım," dedi ses, "elma ağacının altında." "Sen kimsin?" dedi küçük prens, ve ekledi, "Çok güzel görünüyorsun." "Ben
Tanrı sana ne büyük bir güç vermiş, Johnny. Tabii, doğru. Tanrı çok iyidir. Beni bir otomobilin ön camından dışarı fırlattı, bacaklarımı kırıp beş yıl komada yatırdı ve üç kişi öldü. Sevdiğim kız evlendi. Benden olması gereken bir oğlu ve Washington'a gidip en büyük oyuncaklarla oynamak için kıçını yırtan bir kocası var. Bense, birkaç saat sürekli ayakta duracak olsam apış arama kazık çakılmış gibi oluyorum. Tanrı çok şakacıymış. Öyle güzel bir komik-opera düzenlemiş ki, üç beş tane Noel süsü senden çok yaşayabiliyor. Şık bir dünya ve başında birinci sınıf bir Tanrı.