Eski Yazıtlarımız…
‘Türk Edebiyatı, Orhun Kitabelerinden başlar, Yusuf Has Haciplerden, Gazneli Mahmutlardan, Fuzuli ve Baki’lerden; Yahya Kemal’lere uzanır..’ ‘Göktürk Yazıtları, siyasi nutuktur, nasihattir, geçmiştir. Siyasi liderlerin yöneticilere, halka ve gelecek nesillere hitabıdır...’
Sayfa 205Kitabı okudu
Önce, Barış Manço'ya rahmetle şu mısraları okuyalım: Yaz dostum! Yoksul görsen besle kaymak bal ile Yaz dostum! Garipleri giydir ipek şal ile Yaz dostum! Öksüz görsen sar kanadın, kolunu Yaz dostum! Kimse göçmez bu dünyadan mal ile.
Reklam
Eski Çağlarda Kahramanların Yaş Ortalaması…
‘Eski çağlardaki kahramanların yaş ortalamasına bir göz atın. Çoğu yaptıklarını ömürlerinin ilk 30 yılında tamamlamak zorundaydı.. Roma’da ömür beklentisinin 40’ın altında olduğunu biliyoruz. “Tüfek, Mikrop ve Çelik” kitabı Tübitak tarafından Türkçede yayımlanan Jared Diamond, modern insana has olan menopozun nasıl bir avantaj getirdiğini inceler. Gerçekten üremeye engel olan bir değişim, nasıl olup ta ortaya çıkar ve genlere hakim olur? Vardığı sonuç şudur: Her doğum Anne için belli bir ölüm riski taşır. Modern Tıp bunu en aza indirmiştir. Belli bir yaştan sonra doğumun durması, kadın ömrünün uzamasını sağlamıştır. Bu uzamanın, menopoza giren kadının kendi soyunun çoğalmasında bir avantaj teşkil etmediği muhakkak. Fakat, onun kafasında taşıdığı bilgi, içinde yaşadığı toplumun soyunun çoğalması yönünde kesin üstünlüktür. Diamond, tezini anlatmak için bir kıtlık yılında, kabilenin en yaşlı kadınının sözlerini hayal eder: “Ben çocukken de böyle olmuştu. O zaman şu dağın eteklerinde yetişen falan bitkinin köklerini çıkarıp yemiştik.”.. Bu söz bir kabilenin hayatını kurtaracak bilgidir. Peki erkekler? Erkekler anlaşılan o zamanlarda da tıpkı bugünkü gibi daha az yaşıyorlardı.. Nesilden nesile bilgi aktarılabilmesi, insanoğlunun tabiattaki avantajıdır”....
Sayfa 159Kitabı okudu
Tarih & Tarihçiler üzerine…
‘Dünyada tarihçiler, bizimkilere göre çok basit bir işle uğraşırlar; Geçmişimizde ne olmuştur? Nasıl olmuştur? Ne zaman olmuştur? Niçin öyle olmuştur?.. Bizimkilerin programı ise daha atılgandır: Bu milletin tarihi nasıl olmalıdır? Nasıl olursa maksada uygundur? Sonra iş, o tarihi keşfetmeye gelir; Öyle bir tarih mutlaka vardır. İyi bakın, bir yerlerde saklanmıştır, onu bulup çıkaralım!...’
Her kimsesizin bir kimsesi olduğunu anlamıştı(s.a.v.). Çünkü Allah, yetim ve öksüz iken de kendisinin sahibi idi.
Hayata daima gülümseyiniz!…
‘Türkiye’den çıkıp doğumuzdaki veya batımızdaki herhangi bir ülkeye gittiğinizde, sizi ilk çarpan insanların birbirine gülümsemesidir. Asansöre bindiğinizde, sokakta, mağazada göz göze geldiğinizde bir gülümsemeyle, bir selamla karşılaşırsınız.. Memleketimize gelen yabancılar da ilk bakışta kendi ülkeleriyle bu farkı hissetmiş olmalılar ki, bize “Gülmeyen insanlar/Ciddi insanlar ülkesi” etiketini uygun görmüşlerdir...’
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.