İslâm dünyasının Eski Yunan karşısındaki tavrı, mağrur bir tesamuh idi, Eski Yunan ve çağdaşı olan Avrupa karşısında. Ecdadımız, Avrupa'nın dini akaidi bahis konusu olunca son derece ihtiyatlıydı. Misyonerler, başlarını yalçın bir kayaya çarptılar: İslamiyet. Devir değişti. Batı'nın din-i batılları karşısında gösterdiğimiz
Sayfa 473 - İletişim yayınları 10.baskıKitabı okudu
Günümüzde insanlar, ortamın ve çevre şartlarının İslâmî değil; câhiliyye yapısı arzettiğinden, İslâm'ı doğru bir şekilde kavrama ve sırât-ı müstakim çizgisini kolaylıkla sürdürme imkânlarına yeterince sahip değildirler. İslâm dışı, hatta İslâm'a düşman düzen ve buna bağlı kurum ve kuralların etkisiyle her an bâtıl yollara bilinçsiz de olsa dalma riskiyle karşı karşıyadır. Bunlardan birkısmı, belki imanını tümüyle giderecek ve kişiyi mürted yapacak hususlardan kaçınabiliyorsa da, bir kısım insan bilerek ve seçerek İslâm'dan farklı yollar/ideolojiler/dinler edinmektedirler. Bu kimselerin mâzîsinde İslâm'ı gerçek anlamıyla bilip bir bütün halde kabul etme ve yaşama gayreti var iken, sonradan bilinçli bir tercih sonucu dinini değiştirme sözkonusu olmuş ise, -neûzü billâh- mürtedlik vuku bulmuş olur.
Sayfa 156 - Rağbet Yayınları
Reklam
İslâm, "lâ (hayır!)" ile başlar. "Lâ ilahe illallah" demeyen insan müslüman kabul edilmez. Tarihsel ve güncel ilâh yerine konulan her türlü sahte tanrıları, güç odaklarını, otorite anlayışını, yani tâğutları reddetmeden müslümanlık olmaz. Bugün İslâm dışı düzenler, yönlendirdiği Diyanet teşkilatı, medya, eğitim, toplum ve ahlâk anlayışıyla "la"sı olmayan bir din(!) anlayışını Müslümanlık adıyla dayatılmaktadır
Sayfa 96 - Rağbet Yayınları
İnsan amel işlediğinde iki şey olur, zimmetindeki bir borcu eda etmiş olur; Namaz, Oruç, Zekât, Hacc, birer borçtur, mükellefiyettir. Bunlar eda edilmeli ki zimmetimizden düşsün. Biz bu edayı yaptığımızda sadece bir borçtan kurtulmuş olmayız, aynı zamanda Cenâb-ı Hakk bize bir sevap yazar. Sadece ibadetler değil, her türlü salih amelde sevap yazar, onunla derecemiz yükselir. Aynı zamanda o ibadetler günahlarımıza da kefarettir. İki vakit namaz o arada geçen günahlara kefarettir, iki Cuma arada geçen günahlara kefarettir. Hacc, geçmiş bütün günahlara kefarettir. Bütün bunlar hadislerde sabittir. Ama ehl-i bid'at için bunlar söz konusu değildir. Ehl-i bid'at sadece zimmetindeki bir borcu eda etmiş olur. O amellere karşı sevap almaz, derece elde edemez. Dolayısıyla bid'at ehli olmak küçümsenecek bir şey değil. Allah korusun.
"Âdemoğlunun hepsi günah işler. Günah işleyenlerin en hayırlısı töve edenlerdir."
Sayfa 45
298 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Selamun aleyküm. Kadın tartışmaları bölümü ikinci ciltte de birebir aynı şekilde işlenmişti. Açıkçası 2004 de hoca olarak bilinen zatın şuan ne olduğu ortada iken editör zahmet edip 2021 baskısında o kısımları kesmemiş veyahut hoca lafzını atmamış. Bu kadar vurdumduymazlık nedendir bilmiyorum. Sanki kitabı basmak için basmışlar diye bir algı oluşuyor malesef. Bu söylemlerden hocamızı tenzih ederim dediğim gibi konu aldığım cevaba göre editör kaynaklı. Kitabın toplam üç cildi ile ilgili genel görüşüm her ne kadar avama uygunluk arz etsede belirli bazı konularda Akaid, Fıkıh vs ehline anlaşılır meseleleri ele almış. Yani kitabın çoğunluğunu avam anlasa da -üçüncü cilt özellikle- yer yer anlaşılmayacak konular içeriyor. Ebubekir hocanın okuduğum kitaplarından •Ehli Sünnet Akaidi •Hikemiyat •Müslümanca Bir Hayat •Böyle Seslendiler kitapları hocanın kitaplarını ilk kez okuyacaklar için daha uygun diye düşünüyorum.
İslam ve Modern Çağ - Cilt 3
İslam ve Modern Çağ - Cilt 3Ebubekir Sifil · Rıhle Kitap Yayınları · 201422 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.