Mehmet Şevket Eygiye Allah rahmet etsin güzel insandı
Misyoner talebe, bizi ilgi ile dinleyen turist arkadaşına bunlar (Müslümanların sözleri) saçmadır demişti. Misyoner talebe M. Ş. Eygi Bey'e: Niçin camilerde insan az? Halbuki dışarısı çok kalabalık. - Sizin dininizde kiliseden başka yerde ibadet edilmez. Halbuki İslâm dininde karada, denizde, havada ve her yerde Allah'a ibadet
Sabetay Sevi 9 Mayıs 1626' da İzmir, Türkiye' de doğmuş. Geçen yıl Gazzeli bir Kabalacı ve hamisi olan Nathan tarafından Mesih ilan edildi. Mucize söylentilerinin haddi hesabı yok. Sevi'nin karizmatik, sedir ağacı gibi uzun, güzel, dindar ve çileci olduğu söyleniyor. Bütün gece güzel sesiyle ilahiler okurken uzun süreler boyunca
Sayfa 384Kitabı okudu
Reklam
Kız isteme olduğu gibi oğlan isteme de mümkün müdür? İslâm tarihinde bunun örneği vardır. Hz. Ömer kızı Hz. Hafsa'nın eşi vefat edince kızı Hafsa'yı Hz. Ebû Bekir'e teklif etti. Bu mevzu konuşulunca örnek olarak Hz. Hatice de gösterilir. Hz. Hatice'nin Efendimiz'e (sas) teklif ettiği söylenir ancak bu doğru değil. Hz. Hatice, Efendimiz (sas) ile evlenmek istedi fakat Hz. Hatice bu işin yolunu da öğretti. Bu fikrini yakın arkadaşı Nefise isimli hanıma açtı ve Nefise annemiz de bu evliliğe aracı oldu.
Sayfa 45
Hülle, kadını haksız yere boşayan erkeğe bir cezadır. Bu onur zedeleyici cezayı çekmek istemiyorsa, erkek çok dikkat etmeli, ufak bir mesele için hemen «şart olsun» diyerek yemine başvurmamalı ve nikâhın önemini gözden uzak tutmamalıdır. Anlaşmalı Hülle Haramdır: Kocalarından üç talâk ile boşanmış olan kadının, boşandığı kocası ile yeniden evlenebilmesi için, kendisini boşaması şartıyla ikinci bir şahısla süreli bir şekilde evlenmesi veya evlendirilmesidir ki bu kesinlikle haramdır. Üç talâk ile boşanan kadının, kocasına helâl olması için, iddetini bekledikt en sonra ikinci bir şahısla süresiz olarak yapacağı evliliğinin, ya bu ikinci kocasının ölmesi veya kendisini boşaması ile sona ermesi ve iddetini doldurması gerekir.
Hülle
Yüce Allah buyuruyor ki: «Eğer (erkek iki talâktan sonra) bir daha boşarsa, kadın başka bir erkekle evlenmedikçe (ve sonra da ondan boşanmadıkça) kendisine helâl olmaz. Eğer ikinci koca kadını boşarsa ve onların da ilâhî emirlere uyacaklarına ümitleri varsa, tekrar nikâhla birbirlerine dönmelerinde bir beis yoktur, işte bunlar, anlayan kavimler için Allah'ın açıkladığı hükümlerdir.» (Bakara, 230) Âyette kadını üç talâkla boşamanın şer'î hükmü anlatılıyor. Yani bir erkek karısını üç talâk ile boşarsa veya üç talâk birden yaparsa karısı ondan boş olur ve kendisine haram olur. Nikâhlarını tazeleyemezler. Eğer kadın başka bir erkekle evlenirse ve bir defa olsun cinsî münasebette bulunur da sonra boşanırlarsa ondan sonra tekrar ilk kocasıyla evlenebilir. Bu durumda zevcelik haklarına riâyet edeceklerse kadının sonradan nikâhlandığı kocası ölse dahi ilk kocasıyla evlenmesinde bir mahzur ve günâh yoktur. Bunlar gösteriyor ki bir âilede erkeğe üçe kadar talâk hakkı verilmiş ve bu ihtiyacı duyan erkeğin ve kadının akıllanmaları için mühlet ve fırsat tanınmıştır. Buna sebep de ilk ve ikinci talâkın karı ve kocaya ders olması içindir. Bunlardan ders almayan çiftler üç talâk ile boşanır ve birbirinden ayrılırlar. Ayrılmalarının akabin de her iki tarafa da büyük bir pişmanlık ve tekrar karı-koca olmak arzusu hâsıl olur. Fakat baştan birbirlerinin kıymetini bilemedikleri ve gereken tedbirlere başvuramadıkları için bu pişmanlığın bir faydası yoktur.
Diamond Tema Ne Kadar İyi Bir Araştırmacı?
Link: ora.ox.ac.uk/objects/uuid:1b... Oxford Üniversitesinden hadis uzmanı Joshua Little, yazdığı doktora tezinde, Muhammed'in Aişe ile 9 yaşında evlendiğini belirten hadisin onun ölümünden 150 yıl sonra Irak'ta Hişam bin Urwah adındaki bir hadis aktarıcısı tarafından mezhep propagandası için aktarıldığını iddia etmiştir Bu tez İslam geleneği içerisinde en ünlü hadislerden biri olan Hz. Âişe'nin evlilik yaşına dair hadiseyi incelemektedir. Çalışmada önce hadis çalışmaları alanındaki önemli tartışmalar özetlenmekte, özellikle isnada dayalı tarihlenme metodolojisi ("isnâd-cum-matn analizi") ele alınmaktadır. Daha sonra, Hz. Âişe'nin evlilik yaşı ile ilgili tüm rivayetler bu analiz yöntemiyle incelenerek, hadisin kökeninin ve gelişiminin rekonstrüksiyonu yapılmaktadır. Analiz sonucuna göre bu hadisin ilk defa Kûfe'de yaşayan Hişâm b. Urve tarafından H. 2. yüzyılın ortalarında muhtemelen Hz. Âişe'ye yönelik Şiî polemiklere bir cevap olarak uydurulduğu ve daha sonra Abbâsî Hilâfeti içerisinde yayılıp çeşitlendiği tespit edilmektedir. Hadisin Sünnî hadisçiler tarafından da eleştirildiği, ancak yine de kanona girebildiği gösterilmektedir. Böylece bu çalışma, erken İslam tarihi ve hadis geleneğindeki gelişmelere ışık tutmakta hadis malzemesinin tarihlendirilmesine ilişkin modern yaklaşımların imkân ve sınırlarını ortaya koymaktadır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.