İsmet Özel
Türk milleti olarak varlığımızı İslam'a dilimizi Kur'an'a borçluyuz. Bir asır önce Türk milleti olarak başımıza gelen en büyük felaket varlığımızın evinin yıkılması oldu. Gavurların yazısı Latin hurufatı ile geçmişimiz çöpe atıldı daha ziyade geleceğimiz elimizden alındı.
Kur’an
“Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
ilk önce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını uzak iklimlerin
kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz:
Bize ait olan ne kadar uzakta!”
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla
düşmanı gösteriyorlar, ona saldırıyoruz
siz gidin artık
düşman dağıldı dedikleri bir anda
anlaşılıyor
baştan beri bütün yenik düşenlerle
aynı kışlaktaymışız
…
Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek
belki çocuk ve ihtiyar,
Belki kadın ve erkek
hepimiz,
herbirimiz gizli bir isimle adaşız
yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı
hayatımıza kendi adımızla başlardık
bilmediğimiz bu isim, hesaptaki bu açık
belki dilimi çözer, aşkımı başlatırım
Aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine
adımı aşkın üstüne kendim yazarım.
|| İsmet Özel,
Sebebi Telif
Sebebi telif
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
yaprakla yağmurun aşkı meselâ
kim olsa serpilen coşturuyor bizi
imreniyoruz başkalarının mahvına.
Yağmur mahvoluyor çarparak
kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında....
…
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
ilkönce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını
uzak iklimlerin
kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz:
Bize ait olan ne kadar uzakta!
…
• İsmet Özel,
Sebebi Telif
“İnsanlar arasında çıkar bağı değil de gönül bağı varsa, her biri muhatabını korumayı gözeterek davranacaktır. Bu yüzden taraflar ilişkilerin dengeli ve eşit olmasını istemeyecek ve bilakis dengeyi ve eşitliği karşısındaki lehine bozmaya çalışacaktır. Karşısındaki mi dedim? Dil sürçmesi. Gönül bağı ile bağlı insanlar bağlandıklarını karşılarında görmezler. Hatta onu kendilerinden ayıramazlar bile. Gönül bağı ortadan kalkabilir bir bağ değildir. Çünkü gönülden bağlı olanlar nasıl, ne sebeple ve hangi şartlar altında bağlı olduklarını bilmezler. Bağlılıklarını bir usule bağlamış olsalardı, her usulsüzlük bu bağı çözerdi. Bağlarının bir sebebi olsaydı, o sebeple birlikte bağ da kaybolurdu. Belli şartlarda gönül bağı tesis edilebilseydi, o şartlara hakimiyetle gönüllere hakimiyet mümkün olurdu. Halbuki gönül bağı çözülmez çünkü gönlün nereden bağlı olduğu bulunamaz.”
Alıntı Şuradan
Neyi Kaybettiğini Hatırla
İsmet Özel
Bu malzeme telif hakkı ile korunuyor olabilir.
Rasim Özdenören'in Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler'deki "Don Kişotça Müslümanlık" tabirinden sonra Cahit Zarifoğlu'nun Bir Değirmendir Bu Dünya'sını okumuş ve orada bir Don Kişot görmüştüm. İsmet Özel'in Kırk Hadis'ini de bir Don Kişotluk olarak değerlendirebiliriz: Bir şair ne cüretle hadis yorumlayabilir denebilir. Kitap
İsmet Özel'in ''Çağdaş bir mesnevi yazdım'' dediği Bir Yusuf Masalı Adlı eseri "Münacaat" "Naat" "Sebeb-i Telif" "Dibace" ve yedi bölüm "Yusuf Masalı" bölümlerinden oluşuyor.
İsmet Özel, Bir Yusuf Masalı' na Münacât' la başlıyor. Münacât; Tanrı'ya