Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... insanî duygu ekonomik faktörden önce gelecektir.
Çocuklar için, yetişme yaşına kadar, sadece bilgice yetiştirilme değil, ahlâk ve iradece de güçlendirilme temel alınacaktır. Isparta veya Hint biçimi değil, islâm biçimi "çile" doldurulacaktır. Cimrilik değil, tutumluluk öğretilecektir onlara. Bu tutumlulukları, israftan onları koruyacak, fakat cömert olmalarına engel olmayacaktır. Özveri tutkusu aşılanacaktır onlara. Onlar hayırlı işlerde yarışanlar olacaklardır. Her işlerinde Tanrı rızasını gözeteceklerdir. Merhametli olacaklardır. Ama bu kalb yumuşaklığı, inkârcılar ve islâm ve insanlık düşmanlarıyla çarpışmalarında kaya gibi sert ve dayanıklı olmalarına engel olmayacaktır. Sadece insanlara değil, hayvanlara karşı da acıyıcı ve koruyucu olacaklardır. Ağaçlar ve bitkilere de. Bu tutumlarında da insanî duygu ekonomik faktörden önce gelecektir.
Sayfa 46 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Bu meyanda müracaat ettiğiniz diğer bir tedbiri de kaydedeyim. Görecek göz, işitebilecek kulak, söyleyip tenvir edebilecek ağızları memleketten uzaklaştırmayı düşündünüz. Bey, ağa ve şeyh ailelerinden birkaç bin aileyi Türk vilayetlerine tehcir ettiniz ve İstanbul'dan başlıyarak İzmir, Ödemiş, Manisa, Aydın, Isparta, Burdur, Niğde Kayseri, Kastamonu, Edirne...ilh. şehirlere dağıttınız. Bu tedbire de sebat olunamadı. Menfiler 4 sene sonra memleketlerine iade edildiler. Tevessül etmiş olduğunuz bir tedbir daha vardı. Kültürel bir tedbir: Kürdistan'da maarife ehemmiyet vermek. Bu tedbirde diğerleri gibi aksi netice verdi. Türkçe okuyan, Türk terbiyesi alan Kürt çocuk ve gençleri, kendilerini sevketmek istediniz. Yeni Turan yoluna gideceklerine, ellerine geçen irfan meşalesi ile milli vijdanlarının derinliklerine bakmağa ve o derinlikler ve karanlıklarda ümmi Kürtlerin göremediği hakikatları görmeğe başladılar. Mektep sıralarından mücâdele meydanlarına, ihtilalci saflarına geçtiler.
Sayfa 24
Reklam
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Gelecek sefere Isparta İngilizcesini öğrenip öyle gelsinler Konstantinopla. Haydi hayırlısı. Yaşasın İstanbul. Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız.
Bakın başbakanımız bile İngilizce konuşuyor. Yaşasın be. Hem de yeni bir İngilizce, Isparta İngilizcesi konuşuyor.
Heryer domuz
Bugün ülkemizde ne acıdır ki 80'nin üzerinde domuz çiftliği faaliyet göstermektedir. Ülke coğrafyasında dağı- lımı ise şöyle: Eskişehir, Çorum, Kastamonu, Manisa, Isparta, Kayseri, Mersin, Bilecik, Erzincan, Adana, Denizli, Bursa (Karacabey, Ertuğrul Köy, Hançerli Köy, Çınarlı Köy) Burdur, Gökçeada, İzmir (Menemen. Kısıklı Köyü) Balıkesir, Afyon (Emirdağ), Kütahya, İstanbul (Arnavutköy, Ayazağa, Acımaşlı Köyü, Habibler, Kemerburgaz, Beykoz, Terkos, Cendere, Halkalı, Polonezköy, Zeytinburnu) Çorlu v.s.
Reklam
Savaş mahallinin Denizli'de, Afyonkarahisar'da, Konya'da veya Isparta'da bulunmasından daha önemlisi; bu savaşın ve sonunda gelen zaferin mana ve değerini idrak edebilmiş miyiz? Buradan gereken dersleri çıkarabilmiş miyiz? Gelecek kuşaklara aktarabilmiş miyiz? Zaferi layıkıyla anıp kutlayabilmiş miyiz? Savaşı ve zaferi ulusa ve dünyaya yaptığımız mükemmel yayınlarla tanıtabilmiş miyiz? Asıl bunun sorgulanması gerekiyor.
Sayfa 161Kitabı okudu
Doğruluk mu Yiğitlik mi?
Isparta Kralı’na sorarlar: “Doğruluk mu, yiğitlik mi önemlidir?” Kral cevaplar: “Bütün insanlar doğru olsaydı, yiğitliğe ne gerek kalırdı?”
Çocuklar için, yetişme yaşına kadar, sadece bilgice yetiştirilme değil, ahlâk ve iradece de güçlendirilme temel alınacaktır. Isparta veya Hint biçimi değil, islâm biçimi "çile" doldurulacaktır. Cimrilik değil, tutumluluk öğretilecektir onlara. Bu tutumlulukları, israftan onları koruyacak, fakat cömert olmalarına engel olmayacaktır. Özveri tutkusu aşılanacaktır onlara. Onlar hayırlı işlerde yarışanlar olacaklardır. Her işlerinde Tanrı rızasını gözeteceklerdir. Merhametli olacaklardır. Ama bu kalb yumuşaklığı, inkârcılar ve islâm ve insanlık düşmanlarıyla çarpışmalarında kaya gibi sert ve dayanıklı olmalarına engel olmayacaktır. Sadece insanlara değil, hayvanlara karşı da acıyıcı ve koruyucu olacaklardır. Ağaçlar ve bitkilere de. Bu tutumlarında da insanî duygu ekonomik faktörden önce gelecektir.
Sayfa 46 - 16. BaskıKitabı okudu
Köy Enstitülerinin Kuruldu Yerler ve Kültürel Çesitlilik
"Hasanoğlan'daki arkadaşlarım. Bizim yani Antalya Aksuluların yanında Adana Düziçilliler, Sakarya Arifiyeliler, pencerenin önünde İzmir Kızılçullu grubu, Kars Cılavuzlular, ortada Eskişehir Çiftelerliler, Balıkesir Savaştepeliler, Konya İvrizliler, Kayseri Pazarörenliler, Sivas Pamukpınarlılar, Erzurum Pulurlular, kapı karşısında Isparta Gönenliler, Kastamonu Gölköylüler, Diyarbakır Dicleliler, köşede Malatya Akçadağlılar, Samsun Ladikliler, Trabzon Beşikdüzülüler, diğer köşede Van Ernisliler, Kırklareli Kepirtepeliler, Aydın Ortaklar ve Ankara Hasanoğlanlıların masaları var. Bazıları Laz, Kürt, Çerkes, Tatar, Yörük, Avşar oldukla- rını söylerlerdi ama bu hiçbir zaman aramızda belirleyece- ği özellik olmadı. Bilakis kültürel çeşitlilik ve eşi bulunmaz bir zenginlikti. Ortak özelliklerimiz ve belirleyici yanları- mız çalışkanlığımız, yurtseverliğimiz ve köylü olmamızdı."
Sayfa 300 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Enstitülerin Önemi
Gül dediğinizde aklınıza Isparta, Kars dediğinizde Kars peyniri geliyorsa bilin ki enstitülerin etkisi fevkalade önemlidir. Kastamonu Gölköy'deki tuğla üretiminin, Samsun Ladik Akpınar'daki taş ocaklarının dili olsa da, ens- titülerinin inşaatında doğan ihtiyaçla başlayıp günümüze uzanan serüvenini anlatsa. Hele de Trabzon Beşikdüzü'ndeki balıkçılık öyküsü var ki, aklıma her geldiğinde arkadaşlarımla övünç duyarım. Mutlaka size de anlatmalıyım. Yani şu an gardiyan gelse, "İlmeği boynuna geçireceğiz, son isteğini söyle,” dese, “Bu hikâyeyi yazayım da sonra asın," derim
Sayfa 247 - AlfaKitabı okudu
Papa Eftim, Milli Patrikhanenin Kurulmasının Peşini Bırakmamaktadır
Papa Eftim, milli Patrikhane'nin kurulması işinin peşini bırakmamaktadır. Bir an önce somut adımlar atılması için temaslarını sürdüren Papa Eftim, kendisini destekleyen Yermir, Çorum, Kayseri, Yozgat ve Isparta Türk Ortodoks halkından aldığı telgrafları değerlendirerek dönemin Adliye Vekili Refik Şevket Efendi'yi ziyaret eder. Ziyaret sonunda Refik Şevket Efendi, Papa Eftim'e kısa bir süre içerisinde Türk Patrikhanesi'nin kurulacağı sözünü verir.
Biz Anadolu'daki Karamanlı Türk Hristiyanları izah edemiyoruz. Bunların 19. asırda bastıkları inciller, romanlar hatta ilmi dergiler bile var Yunan harfleriyle yani "öklid arhon" harfleriyle ama İncil de dahil olmak üzere güzel bir Türkçeyle yazılan eserler. 19. Asırda bu kadar temiz bir Türkçe kullanılması inanılmaz. Karamanlılar,tâ Isparta'ya ve Niğde'ye kadar bütün eski Konya-Karaman eyaletinin içinde yaşıyorlardı
Sayfa 81 - İlber Ortaylı
Lokman Hekimin Sev Dediği
Bu yürek Seni seveceğini biliyordu herhalde Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir Bire bin veren buğday Elmadaki mayhoşluk Hukuki beşer Çınçınlı hamam Çizmedeki kedi
Sayfa 128Kitabı okudu
942 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.