Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ah çocukluğum! o meltemli sabahta saçlarımın savruluşu bucaksız vadide neşemin koşuşu mutluluğuma dalga katan sabahın doğuşu yine sana koşuyorum, çocukluğum! ah benim küçük üzüntülerim kırılıp kırılıp toplanmayan dallarım
YAŞAMA SEVİNCİ Yaşama sevinci nedir deseler? Bir dünya dolusu madde geçer aklımızdan. Ama ben diyorum ki: herkes birincil ihtiyacına göre sever hayatı. Mesela bir çocuk acıktı, markete gitme, yahut anne mutfağında yeni pişmiş tarçınlı cevizli kek onun yaşama sevinci, bir asker baba ocağında, kavuşma sevinci, hapsolunduktan sonra gökyüzüne bakma
Reklam
BİLMİYORUM 1. Geldim, bilmiyorum nereden, ama geldim; Önümde bir yol gördüm, yürüdüm, İstesem de istemesem de yürümeyi sürdüreceğim, Nasıl geldim, nasıl gördüm yolumu? BİLMİYORUM! 2. Bu varlığın içinde yeni miyim yahut eski mi? Özgür müyüm yoksa bağlı bir tutsak mı? Hayatımda kendimi ben mi yönetiyorum, yoksa başkası mı? Bilmek isterdim,
Genelev Mektupları
I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi Şimdi yalnız bilmem neden
suretimde raks ediyor güneş ışığı*
neyim bilmem ki, bir sürgünün solmuş ve çatlak dudaklarıyım belki gömülü yatan saraylar ortasında rastgele kıvranışlarla şüphelere sokulan kendini soruların çeşmesinden akıtan kendini israf eden kuraklaşmış, niçinsiz bir avuç rü'ya için kırlangıçların bir vaadi olduğuna inananların bileklerinde, bir zincir olup sonra yaş hakka
Kûy-i Yâr’da Bir Mûrg
Şubat Ayı Öykü Etkinligi (Tema: Yeni Hayat) İnsanlar uzaklaşıyor gözlerimden, yüreğimden, derimden, içimden... Ruhumda yalnızlıkların türküsünü söylüyor; üşüten, ürperten rüzgarlar. Yalnızlıklar boy boy, çeşit çeşit yanı başımda. Bir tek onlar terk etmiyor benliğimi… Aynı yöne giden gemilerimiz ne çoktu tanıştığımızda. Aşkla dolu, hayaller,
Reklam
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Yemin ediyorum kırılacak bir kalbim yanlışa tahammül edecek bir bünyem kalmadı, o güçlü duruşumun altında kelebeğin kanadındaki toz kadar idare edebilirim en fazla. Seviyorum demesin hic kimse, benim sevilmeye de inancım kalmadı. Ben sevdiğimi sevdiğim icin mutlu olmasini da bilen biriyim yeter ki yanımda(-mış) olup seni seviyorum demesinler daha da kırmasınlar yüreğimi.. yemin ediyorum tek atımlık bir adım kaldı vefasıza saplanmasın yüreğim, yüreksizlerin eline düşmesin bedenim.. Bir kalbi sevmek çok mu zor? Ya bir kadının kalbine dokunmak bu kadar mı zor? Bu kadar mı ağır olur bir insan ömrü kendine, gülmekten korkar mı gülüşüm bitecek diye? Bir insan bir daha içten güleceğine dair umutlarını yitirir mi? Yitiriyor iste.. Hayatin bencil sularında, en derinlerde, uzman bir dalgıcım ve hep bir fırtınada gibiyim.. Mutluyum ve mutluluğum beni korkutuyor. Bu çok başka bir yaşam biçimi.
Üstüne basarak söylemiştim seni seviyorum diye. Sen ise üstüme basa basa gitmeyi tercih ettin. Sende haklısın be sevgili ucuz yüreğine ben pahalı geldim. Şimdi gidiyorum elveda sana… Kötü diye bir şey olmasaydı, cehennem boş kalırdı. Sen beni kırmasaydın, bu can uğruna fedaydı… Ayrıldık işte her şey dilediğince olsun pişmanlık gözyaşlarına on
Genelev Mektupları
I.  Tenime yabancılaştım, etime  Göğsüme kollarıma kalçalarıma  Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini  Çoktan yitirdi  Şimdi yalnız bilmem neden 
Reklam
Sonun Sonsuzluğu
acı, bir ırmak gibi doluyor yüreğime bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum beni artık ne çiçekler ne çocuklar kurtarır ne de o her gün yinelenen doğum.
Hissediyorum artık beni sevmeyişini. Bana yabancı oluşunu, canımıniçi diye sevdiğim adamın üzerindeki yabancı kokuyu hissediyorum. Çok derinden yaralıyor hissettiğim her anı, her an. Nefes alamıyorum arada, boğazıma hatıralarımız saplanıyor. Gülüşüm de yarım kalıyor bazen suratıma çarpıyor hayat, beni sevmediğin gerçeğini. Hatta ağlamama bile
İLAHİ BESTEKAR
Bugün mahallem daha bir güzel gelmeye başladı gözlerime, Hiç bir şey istemediğim göz önümde, Şükretmenin sarhoşluğuna, Af'ola bugün böyleyim. Neyleyim bilmem, Anlatamam kelimeleri israf etmeden. Sevdaya düşer gibi olmuşum kendimce,
Anam
İşte ben senin oğlun Sen benim ilk sözcüğüm Dilimde tükenmez servet Gönlümde sevgiye esrarlı davet İşte ben senin oğlun Sen benim ilk adımım İnsandan insanlığa yürüyüşüm
Eski Günlerdi
Eski günlerdi, evlat Yürek ile gülünürdü ve gülünürdü gözlerle; oysa yalnız dişleriyle gülüyorlar artık, aranırken gölgemin peşinden buza kesmiş gözleri. Öyle zamanlar da vardı elbet
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.