Atsız'ı kaybedeli 45 yıl oldu. Bir fikir, ülkü ve bilim adamının, bir sanatçının ölümünden 45 yıl sonra da yaşaması önemli bir olaydır. Atsız'ın eserleri, yaşadığı döneme göre bugün çok daha fazla okunuyor. Onun birkaç kitabının 04.12.2020 tarihi itibarıyla, kitapyurdu.com'daki satış ve yorum sayılarına bakarak ne kadar çok
"İşte tam şu tepede yeni büyük Alman şiiri yazılmalı, şu vadide Cosentina'daki [1511 yılında İtalya'da kurulan bir akademi] gibi bir Platon akademisi kurulmalı, her daldan bilim insanı ve sanatçı burada gerçek bir tinsel hayat yaşamalı, uyum içinde ve kaygılardan uzakta. Doğadan uzaktaki şehirlere ve toplumun sınırlayıcı koşullarına kapatılmamalılar; çünkü Alman tini özgürlük kadar yalnızlığı da sever; tanıdık olan her şey onu daraltır. Toplumun ellerinden ve dudaklarından övgü ve onayı fiziksel ihtiyaç gibi atıştırarak gösteriş budalalığına kapılan evcil bilimciler ve sanatçıların aksine, Alman tini ormanlarda, tepelerde ve vadilerde gezinmeyi sever, yalnızca doğanın bağrına yaslar başını. Alman tini daha önce ayarlanmış setlerden ve kanallardan akan düzenli bir nehir değildir; o gideceği yolu kimsenin bilmediği topraktaki nem gibidir ki bu nem gittiği her yerin içine işler, orayı canlandırır, ne var ne yok açığa çıkartır, serbest bırakır; yolda karşısına biri çıkar mı diye tasalanmaz, ama dağların yalnız yollarından, kayalıklardan, uzak vadilerden korkmayanları güçlendirir ve tazeler. Ne yazık, her şeyi kafamda böyle tamı tamına canlandırmışken, bütün bunların bir rüya olarak kalacağını biliyorum, çünkü kendi karakterlerine göre yaşayamamak da Almanların kaderidir. Almanlar hep yabancıların standartlarını kendilerine uydurmak zorunda kalmıştır, çünkü bunu değiştirebilecek insanlar çok ender kendileri olma yürekliliğini göstermiştir, yoksa Almanlara Alman gibi davranılsa komşular ne der!"
Sayfa 34 - Ayrıntı Yayınları (Felsefe Dizisi)Kitabı okudu
Bu, budur; gene de bu, bu değildir; dünya bir hiçtir, gene de dünya herşeydir; işte her gerçek sanatçının yorulmak bilmez iki çığlığı; onu gözleri açık ve ayakta tutan, ve yavaş yavaş, herkes için, uyuklayan dünyanın ortasında hiç rastlamadan tanıdığımız bir gerçeğin ısrarlı ve kaçak hayalini uyandıran çığlık.
Sayfa 45 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
“İçki, kumar ve seks biraz işe yarıyordu ve bu yaşantımda cemiyetin, şehrin, ülkenin herhangi bir ferdi gibiydim; ancak tek fark, benim “başarmak” isteği duymamamdı. Bir aile istemiyordum, ev istemiyordum, saygın bir iş istemiyordum. Böyleydim işte: entelektüel değilim, sanatçı değilim, alelade bir insanı kurtaran köklerden de yoksunum. Arada derede kalmış bir şey” “gibiyim ve sanırım bu da deliliğin başlangıcıdır.”
Sayfa 40 - epub
