CELAL ŞENGÖR'ÜN TAVSİYE ETTİĞİ FİLMLER
• Those Magnificent in Their Flying Machines (1965)
• Memphis Belle: A Story of a Flying Fortress (1944)
•James Bond (Bütün Filmleri)
•My Fair Lady (1964)
•The Sound of Music (1965)
•Star Trek (Bütün Filmleri)
•Tora! Tora! Tora! (1970)
• Operation Crossbow (1965)
•Corelli's Mandolin (2001)
•Around The World in 80 Days (2004)
•Close Encounters of the Third Kind (1977)
•In Search of the Castaways (1962)
•Zorba (1964)
•Indiana Jones (Bütün Filmleri)
Erich Maria Remarque, Curzio Malaparte, John Dos Passos, Norman Mailer, Ernest Hemingway, James Jones, Heinrich Böll ve daha birçokları, adına savaş denilen insanlık suçunu ameliyat masasına yatırıp bütün yönleriyle irdelediler ve yerdiler.
Sapkın üyelerle dalga geçilir, onlar diğer grup üyeleri tarafından cezalandırılır, hatta reddedilirler (James & Olson, 2000; Kruglanski & Webster, 1991; Levine, 1989; Miller & Anderson, 1979). Japonya'da bazen bütün bir sınıf (hatta okulun tamamı), farklı olarak görülen bir öğrenciye sırtını döner. Kimi bu öğrenciyi taciz ederken kimileri de yalnızca görmezden gelmekle yetinir. Japonya gibi son derece birbirine bağlı, grup-yönelimli bir kültürde bu davranış biçimi derin ve trajik sonuçlar doğurur: Bir yıl içerisinde okul zorbalığının kurbanı olan 12 genç intihar etmiştir (Jordan, 1996). Ergenlik çağında kendilerini bütün sosyal etkileşimden soyutlayan (ve çoğunlukla erkek) hikikomori gençler de Japonya'da görülen sosyal fenomenlerden biridir. Hikikimoriler bütün zamanlarını anne babalarının evinde, kendi odalarında tek başlarına geçirirler. Kimi hikikomorilerin on yıldan uzun bir süre inzivaya çekildikleri bilinmektedir. Japon psikologlar birçok hikikomorinin yalnız yaşamayı seçmeden önce şiddetli zorbalık kurbanı olduğunu belirtiyorlar (Jones, 2006). Son zamanlarda ABD ve İngiltere'deki araştırmacılar ilk ve ortaokullardaki "siber zorbalık" örneklerini incelemeye başladılar. Cep telefonu ya da internet üzerinden sergilenen bu zorbalık biçimi de ortaokul öğrencilerinin neredeyse yüzde %11'ini etkile- yen ve gittikçe yaygınlaşan bir sorun haline gelmiştir (Kowalski & Limber, 2007; Smith ve ark., 2008).
Araştırmalar, sürekli olarak, acı verici cezanın, kalıcı davranış değişikliğini etkilemeden kısa süreler için istenmeyen davranışları bastırdığını göstermektedir (Clarizio, 1980; Curwin & Mendler, 2018).
Kaçınma ya da kaçma davranışı genellikle acı verici deneyimlerin bir yan etkisi olduğundan, sık sık cezalandırma bir çocuğa yalnızca
- Nasıl ayrılacağız? diye sordu.
- Beni dinlersen sevgilim, sen şimdi üstüne başına çekidüzen verir ve buradan gidersin. Ama gitmeden evvel beni son bir defa öpmeyi ihmal etme...
Bir kanundu bu, yazılmamış bir kanun. Umumî bir evde, herkese ait, daha doğrusu parası olan herkese ait bir kadınla beraber yatakta iken ona her istediğinizi yapabilirsiniz; ama onu, dudaklarından öpemezdiniz...
James Jones'un savaş romanı The Thin Red Line'daki [ince Kırmızı Hat] bir karakter şöyle sorar: "esasen tüm savaşlar cinsel olabilir mi? ... Bir çeşit cinsel sapkınlık? Ya da sapkınlıkların bileşimi?" İzninizle bu soruya ben cevap vereyim: Evet. Robert Graves'in Recalling War [Savaşı Hatırlamak] adlı şiirinden, Britanyalı genç erkeklerin Büyük Savaş'ın başlangıcında duydukları orgazmvari sevinci anlatan betimlemeyi de ekleyeyim:
Ve bizler, ezilenler, itilmişler
Dillerimiz kibirli, yumruklarımız sıkılı ve başımız dik.
Olağan zafiyetler eskidi artık,
Çünkü Ölüm kapıda ve tek sorumlusu
Son bulacak yaşamların, vakitsiz yazgı-sancının.