Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1724 syf.
·
Puan vermedi
Victor Hugo'nun 1862 tarihli başyapıtı Sefiller, ailesine ekmek götürebilmek için hırsızlık yapan ve bu yüzden kürek mahkûmiyetine çarptırılan bir adamın hikâyesi. Aldığı ağır cezanın bedelini ömrü boyunca ödeyen Jean Valjean'ı merkezine alan roman, yoksulluğu, toplumsal adaleti ve dayanışmayı anlatıyor.
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202487,8bin okunma
Ranzanın bir ucuna Meursault'yu oturttum, onun yanına, aralarında Fransızca konuşsunlar diye Jean Valjean'ı yerleştirdim. Biraz ötede Katyuşa ile Raskolnikov fısıl fısıl Rusça konuşuyorlardı, herhalde Nehludov'un ziyaretinden söz ediyorlardı. Keşanlı Ali duvarın dibine ilişmişti, Dr. B ise zihninden satranç oynuyordu.
Sayfa 69 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
724 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Türk yazınının en değerli kitaplarından bir tanesi. Okuması oldukça zor, üslup olarak çok farklı fakat bir o kadar da keyifli bir kitap. İçerisinde sıkça kelime oyunları yapılmış, zekice kurgulanmış, yabancılaşma üzerine temellendirilmiş, psikolojik tarafı ağır basan bu roman, düşük temposuna sabredip kendini vererek okuyanlara eşsiz bir deneyim vaadediyor. Ben askerde okuduğum için kitaba adapte olmakta epey zorlandım ama yine de sabredip düzenli okumalarıma devam ettim ve çok memnun kaldım. O dönem için yanlış bir seçimdi belki fakat farklı bir deneyim oldu benim için. Turgut Özben, Selim Işık isimlerini aklımıza adeta Oblomov, Raskolnikov, Jean Valjean gibi yerleştiriyor. Üslup dediğim gibi çok farklı. Aniden tarz değiştirip bambaşka bir şeye dönüşebiliyor. İçerisinde noktalama işareti olmayan bir bölüm, bir tiyatro metni bölümü, bir şiir, bir günlük vs. gibi çok farklı denemeler var.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,1bin okunma
…ucurumu fark etti, ucurum ayniydi ama Jean Valjean bu kez ucurumun kenarinda degil dibindeydi
Sayfa 497 - 2 ci ciltKitabı okudu
Kürek zindanları kürek mahkûmunu yaratır.
Jean Valjean'ın bahtsız bir alçak olduğunu söylemekte haklısınız. Belki de tüm kabahat onda değil. Sayın yargıçlar dinleyin, benim kadar alçalmış bir adam ne kadere karşı koyabilir, ne de topluma öğütler verebilir; ama gördüğünüz gibi, içinden kurtulmaya çalıştığım alçaklık hali zarar vericidir. Kürek zindanları kürek mahkûmunu yaratır. Dilerseniz bunun üzerinde biraz düşünün.
Sayfa 331 - 1. CiltKitabı okudu
Reklam
“1796 yılında cam kırıp bir ekmek almaktan ötürü girdiği yerden 1815 yılının ekim ayında tahliye edildi. Jean Valjean hüngür hüngür ağlayarak ve ürpererek girdiği zindandan duygusuz biri olarak çıktı. Oraya umudu kırılmış olarak girmişti, oradan ruhu kararmış olarak çıktı. O ruhun içinde neler olup bitmişti? O ruh yıldan yıla yavaş yavaş ama geri dönüşü olmayan biçimde kurumuştu. Yüreği taşlaşmış, gözlerinden yaş gelmez olmuştu. Zindandan çıktığında on dokuz yıldan beri tek bir damla gözyaşı dökmemişti.”
Sayfa 24 - Koridor
Bu benliğin acımasız, yani sersemletici yanı baskın olan kederlerinin özelliği garip bir değişimle insanı yavaş yavaş vahşi ve yırtıcı bir hayvana dönüştürmesiydi. Jean Valjean'ın peş peşe ve ısrarlı kaçış denemeleri yasanın insan ruhu üzerinde yarattığı garip tahribatı kanıtlamaya yeterliydi. Jean Valjean bu yararsız ve çılgınca girişimlerini, önüne çıkan her fırsatta, sonucunu bir an bile düşünmeden, daha önceki deneyimlerinden hiç ders çıkarmadan tekrarlamıştı. Kafesin kapısını açık bulan kurt gibi hemen kaçıyordu. İçgüdüleri ona "Kaç!" derken, muhakemesi "Kaçma!" diyordu. Ama böyle şiddetli bir eğilim karşısında muhakeme kayboluyor, içgüdüler ağır basıyordu. Yakalandığında, karşılaştığı acımasızlıklar sadece onu daha fazla korkutmaya yarıyordu.
Sayfa 108 - I.Cilt, 8.Basım, Ocak 2019
Öfke-İncinmek
Öfke saçma ve çılgınca olabilir, haksız yere sinirlenilebilir; incinme duygusu ise ancak kişinin aslında bir şekilde haklı olduğunu düşündüğünde ortaya çıkabilir. Jean Valjean kendisini incinmiş hissediyordu
Sayfa 106 - İş BankasıKitabı okudu
Jean Valjean Cosette'i mutlu ettikçe kendi mutluluğunun da arttığını hissediyordu. Etrafımıza yaydığımız neşe her ışık gibi sönüp gidecek yerde bize daha büyük bir parıltıyla geri döndüğü için çok sevimlidir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.